EMEKLİ OLMAK MI?
Bizim emeklileri dinliyorum 38 Kent Tv'de. Beklentilerini dinliyorum. Hayatta yapmak istediklerine bakıyorum. Siyasi değerlendirmelerini öğrenmeye çalışıyorum. “Kentin sesi” programı Kayseri'nin en çok izlenen programlarından. Kadın-erkek, genç-yaşlı herkese söz hakkı veriyor ve günün konusuna göre sorular soruluyor.
Tabi, sokakta genelde emekliler olduğu için en çok o'nlar konuşuyorlar. Her konuda konuşuyorlar.
Ekonomiden konuşuyorlar…
Siyasetten konuşuyorlar…
Dünyada ki gelişmelerden konuşuyorlar…
Hepsini de zevkle ve ilgi ile izliyorum. “Emeklilikte Yaşa Takılanlar” konusunun gündemde olduğu bu günlerde bizim emeklimiz hayatından memnun gibi konuşuyor. Zaman zaman küçük serzenişler olsa da ”şükür” ediyorlar. Elbette şükretmek güzeldir. Bulduğu ile yetinmek, buna mukabil bunu buluyor olmak bizim emeklimize yetiyor. Evine ekmek götürüyor olabilmek, sabah ücretsiz belediye otobüs kartı ile çarşıya inebiliyor olmak, akşam çarşıda oturup bir kaç bardak çay içip akşama doğru belediyenin ucuz ekmeğinden alıyor olabilmek yetiyor bizim emeklimize.
Bizim emeklimiz bunlarla mutlu olabiliyor. Bizim emeklimizin maaşı yetmediğinden midir? aldığı maaşın büyük bölümünü işsiz oğlunun geçimi için harcadığından mıdır? veya hayatın pahalı olmasından mı bilmiyorum sosyal anlamda bir planlarının olmaması dikkatimi çekiyor.
Hiç bir emeklimizden “Dünyayı görmek istiyorum. Avrupa'yı görmek istiyorum. Afrika'da safariye katılmak istiyorum” diyene rastlamadım.
Muhtemeldir ki rastlayamam.
Bırakın yurt dışı gezilerine gitmeyi, Konya'ya Mevlana Hz. türbesini ziyaret edeceğini söyleyen bile az bulunur. Ya da Bursa'ya gidip tarihi yerleri gezeceğini söyleyen….
Çünkü öyle bir hayal kurmak istemiyorlar. Kuramıyorlar. Belki aldıkları maaş az, belki de öyle bir planları yok. Veya hayata bakışları bunları yapmaya müsaade etmiyor.
Siz neden böyle bir düşünceleri olmadığını çevrenizden daha iyi gözlemleyebilirsiniz.
Oysa…
Avrupa'nın emeklisine bakıyorum…
Kapadokya'ya geliyor…
Erciyes'e geliyor…
Antalya'ya geliyor…
İstanbul'a geliyor…
Nemrut'a geliyor…
Ya aldıkları para çok, ya da hayatı yaşamayı seviyorlar. Alıyor karısını yanına… Hiç bilmediği ülkelere gidebiliyor, gezebiliyor ve hayatlarının son dönemlerini ömrünü verdiği sevgilisi ile birlikte geçiriyor.
Bizim emeklimiz mi?
O'nlar ücretsiz kart ile çarşıya inebildiğine!
Evden uzaklaştığına!
Bir kaç bardak çay içebildiğine!
Ve akşam 40 kuruş ucuz ekmekten alabildiğine şükrediyor…
Bir taraftan da başka bir kesim emekli olmak için siyasetçilere mesaj üstüne mesaj atıyor. Demek ki daha kötü olanlar da var.
Garip ülkeyiz…