Eğitim Sen: Ekonomik krizleri aşmak için yeni çatışmaların fitilleri ateşleniyor

TAKİP ET >>
Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal, 'IŞİD, El Kaide, El-Nusra, Taliban gibi çeteler eliyle yürütülen vekâlet savaşları bu kez Libya üzerinden sürdürülüyor. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizleri aşmak için yeni çatışmaların fitilleri ateşleniyor.' dedi. 1 Eylük Barış Günü nedeniyle sendika binasında basın toplantısı düzenleyen Eğitim Sen Kayseri Şube Başkanı Sedat Ünsal,' Aradan 81 yıl geçti, hala iktidarlar çocuklarımıza barış içinde özgür bir ortamın müjdesini değil, savaş makinelerinin, sermayeye yeni kaynak oluşturacak projelein müjdesini veriyorlar! Silah harcamaları sürekli artıyor, nükleer silahların sınırlandırılması antlaşmaları bir bir iptal ediliyor, yeni nükleer silah denemelerinin ardı arkası kesilmiyor. Oysa İkinci Dünya Büyük Emperyalist Paylaşım Savaşı öncesinde de dönemin iktidarları diğer ülkelerin kendilerini kıskandığının, silahlanmada ileride olduklarının, ırklarının üstünlüğünün müjdesini veriyorlardı! Sonuç olarak; geride en az elli iki milyon ölü, milyonlarca engelli, yerle bir edilmiş kentler, yeri belirsiz gömülü halde tonlarca patlamamış mühimmat ile büyük bir acı ve gözyaşı bırakıldı!' şeklinde konuştu. Açıklamasında temel hak ve özgürlüklerin ayaklar altına alındığını dile getiren Ünsal, şu ifadeleri kullandı: Aradan 81 yıl geçti, emperyalist, gerici güçler aynı amaçlar ile sermayenin sınırsız ve koşulsuz dolaşımı için kan dökmeye, işgale ve büyük bedeller ödenerek elde edilmiş temel hak ve özgürlükleri ayaklar altına almaya devam ediyorlar. Yol açtıkları mültecilik, göçmenlik karşıtlığı üzerinden milliyetçilik, ırkçılık yükseltiliyor, oya ve sermayeye dönüştürülüyor. Halklar arasındaki milliyet, din, dil, etnik kimlik farklılıklarını düşmanlaştırma politikalarına, savaşlara gerekçe haline getiriyorlar. Açlığa, susuzluğa, sefalete sürüklenen milyonlar, göç yollarında yitip giden yüz binler, her geçen gün derinleşen gelir adaletsizliği umurlarında değil! Kârlarını arttırarak kasalarını dolduruyor ve yeni çatışmaların fitilini ateşliyorlar. Aradan 81 yıl geçti. Yitip giden hayatların yanı sıra doğa tahribatının dünyanın geleceğini tehdit eder düzeye ulaşmasının son kanıtı olan korona pandemisine, daha birkaç gün önce Giresun'da yaşanan sel felaketi gibi açık göstergelere rağmen doğa talanı, HES'ler, canlıların yaşam alanlarının ortadan kaldırılması, sera gazlarının kullanımı vb. devam ediyor. Sermaye ve rant için yaşama dair ne varsa ortadan kaldırılması zerre kadar umurlarında değil! Pandemiyi kast ederek “görünmeyen düşmanla savaş halindeyiz” diyorlar. Bir kez daha savaş dilini kullanıyorlar. Pandemiye yol açan doğayla savaş halinde olma politikalarından da vazgeçmiyorlar! Aradan 81 yıl geçti… Bölgenin kadim sorunları konusunda da emperyalistler ve iktidarlar rant ve paylaşım çerçevesinde oyalama, ve çözümsüzlük politikalarında ısrar ediyor, çatışmaları derinleştiriyorlar. Ekmeğimize, geleceğimize, aşımıza, ormanımıza, suyumuza göz dikenler, bir arada yaşama irademizi de iktidarları için en büyük tehdit olarak görüyorlar.' ' IŞİD, El Kaide, El-Nusra, Taliban gibi çeteler eliyle yürütülen vekâlet savaşları bu kez Libya üzerinden sürdürülüyor. Yarattıkları siyasi ve ekonomik krizleri aşmak için yeni çatışmaların fitilleri ateşleniyor' ifadelerini kullanan Ünsal, 'Talebimiz net barış içinde eşit, demokratik bir ülke ve dünya. Gerek savaşların/çatışmaların gerekse de pandeminin bedelini, savaşları çıkaranlar, pandemiye yol açan politikaları uygulayanlar değil yoksullar, ezilenler, emekçiler, kadınlar, çocuklar ödüyor. Tablo karamsar ancak çaresiz değiliz. Bu gidişatı durdurabiliriz. Hepimizin barışın iyileştirici gücüne ihtiyacı var! Bunun yolu eşitlik, özgürlük, laiklik ve barış mücadelesinden geçiyor. Barış, özgürlük ve eşitlik paydası altında birlikte ve ortak mücadele birarada yaşamının zemini de oluşturacaktır. Barış mücadelesinin en çok da yaşadığımız Ortadoğu coğrafyasında ve ülkemizde yükseltilmesine ve süreklileştirilmesine ihtiyaç var. Bu amaçla atılacak her adım bizleri barışa olduğu kadar insan olma erdemine de yakınlaştıracaktır. Örgütlü ve kararlı bir mücadele ile barışı bu topraklarda kökleşmiş bir ağaç haline getireceğimize olan inancımız her zamankinden daha güçlüdür. Tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayacağı bir dünyayı kendi ellerimizle kurmanın yolunu açmak için gidişattan rahatsız olan, geleceğe dair kaygıları bulunan herkesi omuz omuza ortak mücadeleye çağırıyoruz.' dedi.

Bakmadan Geçme