'EĞER ALLAH KORKUSU YOKSA…'
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in çözüm süreci ile ilgili olarak, “Kırmızı çizgiler aşılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gereğini de söyleriz” açıklamasına tepki göstererek, “Hangi kırmızı çizgiler? Askeri birlikten bayrak indirilmesi, PKK'lıların yol kesmesi yeşil çizgi mi?” diye sordu. Halaçoğlu, Özel'in açıklamasıyla Türkiye gerçeğini itiraf ettiğini öne sürdü.
“ASKERİ BİRLİKTEN BAYRAK İNDİRME YEŞİL ÇİZGİ Mİ?”
Milliyetçi Hareket Partisi Grup Başkanvekili ve aynı zamanda Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in yaptığı açıklamalara tepki gösterdi. Genel Kurmay Başkanı Özel'in, Çankaya Köşkü'nde verilen 30 Ağustos Resepsiyonu'nda çözüm sürecine ilişkin yaptığı, 'Hükümetin bir politikası var, o politika yürüyor. Biz çözüm sürecine ilişkin yol haritasını bilmiyoruz, o çalışmanın içinde yokuz. Çalışmanın kamu kuruluşlarına gönderileceğini söylendi, henüz bir şey gönderilmedi. Görürsek biz de görüşlerimizi söyleriz. Kırmızı çizgiler aşılırsa gereğini yapacağımızı söyledik, gereğini de söyleriz” şeklindeki açıklamaları değerlendiren Halaçoğlu, “Hangi kırmızı çizgi?” diye sordu.
“HANGİ KIRMIZI ÇİZGİLER?”
Halaçoğlu, “Genel Kurmay Başkanı kırmızı çizgiler bahsediyor. Ama ülkede kırmızı çizgi denilen şeyin ne olduğunu tanımlamak gerekiyor. Askeri birlikten bayrak indirilmesi kırmızı çizgi olmuyor mu? Elinde silahla yol kesen, kimlik kontrolleri yapan güvenlik güçlerinin önünde böyle bir grup varken, sessiz kalınması yeşil çizgi mi oluyor? Ne oluyor? Yani ülkede her şey allak bullak olmuş Sayın Genel Kurmay Başkanı çıkmış, bu kadar zaman geçtikten sonra kırmızı çizgiden bahsediyor. Kırmızı çizgi mi kaldı? Her taraf almış gitmiş başını” dedi.
“GENEL KURMAY BAŞKANI AÇIKLAMALARIYLA BİR ŞEYİ İTİRAF ETTİ”
“Ülkede herhalde kırmızı çizgilerin üzerine kireç döküldü” diyen Halaçoğlu, şöyle konuştu: “İstanbul Başakşehir'de IŞİD hücre evleri varmış, onlara ahoperasyon yapılmış, PKK ile bağlantılı. Allah aşkına bütün bunları göz önüne alırsanız kırmızı çizgilerin anlamı kalmıyor herhalde. Kırmızı çizgilerin üzerine kireç mi döküldü. Bunun yanında Genel Kurmay Başkanı MİT'ten bilgi istedim falan vermediler diyor. Peki Genel Kurmay Başkanlığı'nın gözleri görmüyor, kulakları duymuyor mu? Hiçbir şeyden haberdar olmayan silahlı kuvvetlerin komutanı, ülke ile ilgili önemli konulardan haberdar değilse bu vahim bir durum. Hükümet bu konuda ciddi önlem almalıdır. Neden Genel Kurmay'a bilgi verilmiyor? Bu kamuoyuna açıklanmalıdır. Eğer hükümet Genel Kurmay, yurt dışı savunmaya bakar diyorsa, hemen yanı başımızda Suriye'de bir takım hareketler söz konusu. IŞİD'in yaptıkları ortada. Musul konsolosluğumuz işgal edildi. 49 vatandaşımızdan haber yok. Bu nedenle Genel Kurmay Başkanı açıklamalarıyla bir şeyi itiraf etti. Türkiye'nin dış politikasının olmadığını, ülkenin iyi yönetilmediğini teyidi anlamına geliyor. İtiraf niteliği taşıyan bu açıklama ile Türkiye gerçeği yansıtılıyor”
“DERNEK BAŞKANINA KIZIP, TÖRENE KATILMAMAK ÇOCUKÇA”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Adli Yıl açılış törenine katılmamasını da eleştiren Halaçoğlu, “Yeni Cumhurbaşkanının bir dernek başkanına kızıp, açılışa gitmemesi çocukça bir davranıştan başka bir şey değildir. Eğer siz yargıda siyaset yaparsanız işte gelinen nokta bu olur. Ne yazık ki yeni Cumhurbaşkanı, Başbakan iken yargıya her defasında müdahale etmiştir” diye konuştu.
“25 ARALIK'A TAKİPSİZLİK VERİLMESİ NORMAL”
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın aralarında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın oğlu Necmettin Bilal Erdoğan'ın da bulunduğu rüşvet ve yolsuzluk soruşturması kapsamındaki 96 şüpheli hakkında takipsizlik kararı vermesini de değerlendiren Halaçoğlu, “25 Aralık'a takipsizlik kararı verilmesi normal. Siz hem yargının bağımsız olması gerektiğini söyleyeceksiniz hem de yargıya müdahale edeceksiniz. Paralel yargıyı ele geçirdi diyeceksiniz. Takipsizlik verilen konuda Başbakan iken ‘benim kriptolu telefonu mu dahi dinlemişler' demedi mi? Demek ki dinlemeler her ne kadar hukuk dışı bir takım durumlar olsa da oradaki konuşmalar doğru. ‘Alo Fatih' skandalında da itiraf etmedi mi şimdi ki Cumhurbaşkanı, Genel başkanımızın sözlerinin yer aldığı alt yazının bir televizyon kanalında kaldırılmasına yönelik talimat verdiğini. Şimdi gelinen bu noktada, bu örnekler de varken yanlış olduğunu nasıl kabul edeceğiz” şeklinde konuştu.
“ALLAH KORKUSU OLMALI”
Halaçoğlu, Herşey apaçık ortada. Devlet yönetiminde görev yapanda da, seçende de seçilende de yani herkeste Allah korkusu olması lazım. Eğer Allah korkusu yoksa, yanlış yapanları kanunlarla kontrol edemezsiniz ve adaleti sağlayamazsınız” dedi.
“MİLLİ EĞİTİMDEKİ ATAMALAR SAÇMALIK”
Son günlerde eğitimcilerin milli eğitimdeki atamalara yönelik yaptıkları eylemlere ve gösterdikleri tepkileri de değerlendiren Halaçoğlu, 4 yılını dolduran müdürlerin yeniden değerlendirmeye alınması süreci kapsamında hükümete yakın bir sendika üyelerinin dışında kalan eğitimcilerin görevden alınmalarının hukuksuz olduğunu ifade etti. Halaçoğlu, “Milli Eğitim'de müdürler başta olmak üzere yapılan son kıyımlara bakınca nasıl eğitimin siyasallaştığını görürüz. Böyle saçmalık olabilir mi? Okul müdürü olabilmek için belir bir puan almış, bunca yıl emek sarf etmiş insanları bir sendikaya üye olmaya zorlamak neyin nesi? Bu insanların gayri hukuki bir şekilde görevlerinden alınmaları, sürgün edilmeleri, engellenmeleri hangi hukuk devletine sığar? Nereye el atsanız elinizde kalıyor” diye sordu. Haber/Foto: Nejdet KALA/Cafer ZENGİN