DEVELİ'NİN YABANCI GELİNLERİ
Türkiye, 1980'lerin sonlarına doğru, göç veren bir ülke konumundan göç alan ve göçmen istihdam eden bir ülke konumuna geçtiğinde Türkiye'ye yeni göçler yaşanması da kaçınılmaz oldu. Türkiye'ye yönelen göçün en önemli özellikleri; çalışmak amacıyla ülkeye girenlerin kalma sürelerindeki kısalık ve düzensizlik, çalışmanın genellikle kaçak olarak gerçekleşmesi, göçmenlerin genellikle Orta Doğu ülkelerinden, Asya ülkelerinden ve Bulgaristan, Azerbaycan, Moldova, Ukrayna, Gürcistan, Ermenistan, Romanya gibi eski Doğu Bloğu ülkelerinden gelmeleridir. Eski Doğu Bloğu ülkelerinden gelen göçmenlerin Türkiye'yi tercih etme nedenlerinin en başında ‘Türk' kökenli olmak, dil öğrenme kolaylığı, tarihsel ve coğrafi yakınlık gelmektedir. Coğrafi yakınlığın getirdiği yolculuk masraflarının düşüklüğü, kaçak girişe uygunluk, enformel işgücü piyasasının genişliği, kayıtsız çalışmanın kolaylığı ve mevcut vize kolaylıkları büyük çoğunluğu ekonomik nedenlerle Türkiye'ye gelen göçmenler için göçün çekici sebepleri. Günümüzde, dünyadaki her 2 göçmenden yaklaşık olarak biri kadın. Kadınlar Türkiye'deki göç hareketlerinin de önemli grubunu oluşturmakta. Emniyet kayıtlarında; Romanya, Bulgaristan dışında kalan Eski Doğu Bloku ülkelerinden gelip de Türkiye'ye giriş yapanların çoğunluğunun kadın olduğu görülmektedir. Böylece, son yıllarda aile birleşmesi yoluyla veya eşe bağımlı olarak değil de, bağımsız bir birey olarak göç eden kadınların sayısının artmasını ifade eden ‘göçün kadınsılaşması' eğilimi, Türkiye'de de kendini gösterdiği düşünülebilir
Neli ve Burak İstanbullu ile tanışmam ayrı zamanlara denk geliyor aslında. Burak İstanbullu malumunuz olduğu üzere CHP'nin Develi Belediye Başkan adayı biz daha adaylığı gündemde değilken tanıştık onunla tanıştıktan sonra Neli'den bahsederken gözlerindeki ışıltıyı görüp kendisiyle değil Neli ile röportaj yapmayı istediğimi söyledim. ‘Seve seve tanıştırırım sizi' dedi. Bir adamı sevip ülke değişterecek kadar cesaretli bir kadını hep takdir ederim, aslında sevgisinin arkasında duran herkesi takdir ederim, orası ayrı tabi. Sonra dedim ki bizi tanıştırın ve ben ona soracağım nasıl karar verdin buralara bir adamın peşinden gelmeye ee hal böyle olunca soru soruyu getirdi ve bu röportaj çıktı keyifle okursunuz umarım selamlar sevgiler Ey Okur…
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Nasıl tanıştınız Burak Beyle?
Neli Costina Istanbullu : Almanya'da… Almanya'da Burak Beyi'nin gazeteci bir kardeşi var, gazeteci benim de gazeteci bir arkadaşım vardı onların vasıtasıyla tanıştık. Görür görmez âşık oldum. İstanbul'da 1 hafta görüştük. Ben o zamanlar İtalya'da yaşıyordum, çalışıyordum ve oraya geri döndüm, geri döndükten sonra sürekli telefonla irtibat halindeydik. Sonra Türkiye'ye geldim aşkımın arkasından düşünmeden hiçbir şeyi. Ekonomi okuyorum hala İtalya'da çalışıyordum, üç buçuk sene görüştükten sonra evlenmeye karar verdik. Ne kadar âşık olsam da hemen pat diye gelemedim o kararı vermek için zaman geçmesi gerekti birbirimizi tanımamız gerekti tanıdıktan sonra evlenme kararı verdik ve Geçen sene Romanya'da evlendik. İtalya, İstanbul, Romanya ve ardından yine İstanbul ve sonra Develi.
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Korkmadın mı? Bilmediğin bir hayat, değişik bir yer, tereddütlerin olmadı mı?
Neli Costina Istanbullu : Hayır, O'nu üç buçuk sene de tanıdım…
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Burak Bey açısından değil sorum ortam açısından ..
Neli Costina Istanbullu : Hayır. Ben Burak Bey'i seviyorum ve güveniyorum. O da beni seviyor ve korur söz söyletmez, beni bırakmaz diye düşündüm ve öyle de oldu.
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Buradakilere alıştın mı? İletişim kurabildin mi? Develi'de yabancı gelin olmak nasıl bir his?
Neli Costina Istanbullu : Güzel bir his. Burak Bey'in ailesi açık görüşlü. Herkes öyle değil, bana çok yakınlık gösterdiler.
Çevre edindim. Belki benim ailem gibi açık görüşlü olmasa uyum sağlayamazdık bazı yabancı gelinler çok sıkıntılı durumlar yaşıyor. Ama ben bunu yaşamadık diyebilirim. Bazen soruyorlar, ‘ismini,dinini değiştirir misin ?' diye. Değiştirmem. Ben ismimi de, dinimi de değiştirmek istemiyorum herkes bilsin ben yabancıyım . Saygı görüyorum kötü söz söyleyen olmadı.
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Sence bizim ülkemizde, şehrimizde, ilçemizde siyaset nasıl peki?
Neli Costina Istanbullu : Ben zaten Romanya'da Halk Partisi'nde siyasetin içindeyim .
Sizin ülkenizde siyaset çok zor. Siyaset, açıksözlü olmam gerekirse, Türkiye'de siyasetle din karışıyor ama yabancı ülkelerin hiçbirinde, örneğin benim ülkemde olsa siyaset ve din karıştırılmaz.
Bizim ülkemizde din ayrı siyaset ayrıdır. İnsanlar kapalı veya açık diye değerlendirilmez.
Bana bir kişi sordu, ‘Dinini değiştirmek istiyor musun?'diye ama ben değiştirmeyi düşünmediğimi söyledim ama iki yıl sonra ne hissedeceğimi bilemem… Şirin olmak için din değişmez ama bir iki sene sonrasını bilemem… Allah herkes için… Yabancılar şubesinde de din bölümünü yazarken sordular orada da aynı şeyi söyledim. Müslümanım diye yalan söylersem Allah'tan korkarım, Müslümanlığın insanın için de olması lazım.
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Zor mu buraya gelmek burada gelin olmak siyasetin içinde olmak bir şekilde ?
Neli Costina Istanbullu : Zor… Çünkü Burak Bey çok yoruluyor. Keşke insanlar anlasa, onlar için iyi şeyler yapmaya çalıştığını… Benim kocamın çocuğu yok, emekli ve başka işi yok sadece Develi'ye faydalı olmak için çabalıyor. Gençler işsiz, kadınların sorunları var, onların da sıkıntılarını dinliyorum ben gidiyorum sohbet ediyorum onlarla. Burak Bey'e, Ben Develi'de bir şeyler yapmak istiyorum dedim. Ne yapmak istiyorsun dedi? Kadınlar kahveye gitse muhabbet etseler, sadece kadınlar olsa Neli Kahve'de buluşsalar bir gün buluşsalar çay-kahve benden olsa o gün onlarla dertleşsek bir psikolog gelse kadınlar güvenli bir yerde deşarj olsa diyorum. Kadınlar bunu duyduklarında çok sevindiler Neli inşallah açarsın böyle bir yer diyorlar. Avrupa'da ayrı ayrı kahve yok ki Develi'de neden olmasın kadınların olduğu bir yer. Buradaki kahvelere kadınlar giremiyor çünkü erkekler var. Bu konuda kadınlar da Burak Bey de beni destekliyor.
Güler Ruhsar Aktaş Hatip : Senin koca seçilirse (Bu Neli'nin kendine özgü Burak Bey tabiri Benim koca diye başlıyor söze ) sana daha az zaman ayıracak diye aklına geliyor mu Neli ?
Neli Costina Istanbullu : Seçilirse insanlar için bir şeyler yapacak birçok insana faydası olacak. Ben her zaman onun yanındayım. Burak İstanbullu'yu seviyorlar. Ama insanların elinde seçip seçmemek, sandıkta göreceğiz bunu( gülüyor) Yüz defa düşünsünler bir defa karar versin Develili'ler.
Ben burada mutluyum burada doğdum gibi hissediyorum o kadar alıştım ki saygı duyuyorum ve insanlardan saygı görüyorum. Onların hepsini seviyorum.
Neli Develi'nin tek yabancı gelini değil… Sindelhöyük'e gelin gelen Elif Cristina Türkmen de Neli gibi Romanyalı… Neli, Develi'ye yerleşince, ‘Senin bir hemşehrin var burada' diyerek, Elif Cristina Türkmen ile tanıştırmışlar. Ve kısa sürede Neli'nin en yakın dostu oluvermiş Elif Cristina… Neil'i ziyaretimize Elif Cristina'da eşlik ediyor ve sohbetimize O da dahil oluyor. Elif Cristina'nın Türkiye yolculuğu Fransa'da başlamış. Gönlünü Ali Rıza Türkmen'e kaptıran Cristina, ‘Seviyorsam her yerde yaparım' diyerek Sindelhöyük'ün yolunu tutuvermiş. Türkmen ailesinin mutluluğu Mehmet Ali ile taçlanmış. Mehmet Ali şimdi 5 yaşında… Sindelhöyük'ü çok seven Elif Cristina, Mehmet Ali'nin eğitimi için şehir merkezine taşınmak istiyor. Merak ediyor ve soruyoruz, neyini seviyorsun, diye…
Elif Cristina Türkmen Her şey doğal. Bunu seviyorum. Burada mutluyum eşim ve ailesi benimle uyum içerisinde sevginin üstesinden gelemeyeceği şey yok bence. Tek sevmediğim bu bölgede bazen çocuklarına kızdıklarında yanımızda, ‘gavurun çocuğu' diyorlar. Bunun incitici bir şey olduğunu söylediğimde, yanlış anlamamızı istiyorlar. Gavur kötü bir şey demekse, biz bilmiyoruz. Onlara göre gavuruz ama biz sevdiğimiz adamların arkasından çıktık yola, geldik buralara… Ülkemizden sevdiklerimizden uzak, toplum içinde konuşurken bizim hassasiyetlerimizde göz önünde bulundurulmalı… Gavur kelimesini kullanmasınlar, hakaret olarak bu bizi incitiyor açıkça. Bizim hepimizi Allah farklı yarattı ama bunu bu hale getirip de Allah'ın yarattığı insanı sırf dili, dini başka diye hakaret kelimesi olarak kullanmaya gerek yok.
İçişleri Bakanlığı verilerine göre son 10 yılda Türk erkekleriyle evlenen yabancı kadınların sayısı 40 bini aştı. Bu 40 binin 15 binini eski Sovyet cumhuriyetlerinden gelenler oluşturuyor. Her 10 gelinden 1'i Rus... 2001'de sadece Trabzon'da yabancılarla 80 evlilik yapılmış. Çoğu Rus ve Gürcü gelinlerle... Bu sayı geçen yıl yarı yarıya azalmış. Azalmanın nedeni, vatandaşlık almak amacıyla yapılan “hülle evlilik”lerin cazibesini kaybetmesi... Çünkü yeni yasa ile Türklerle evlenenlerin Türk vatandaşlığına alınması için en az 3 yıl bekleme koşulu getirildi. “Danışıklı evlilikler” bitti. Geriye “aşk evlilikleri” kaldı. Aşk evliliği yapan bu iki kadın seviyor. seviliyor ve yaşadıkları yerde mutlu huzurlu hissediyorlar, ki onlar, gittikleri ilçelerin köylerin çehresini değiştirdi….
Ruhsar'ın yorumu: Bazen hayatta bazı insanları eskiden tanır gibi hissedersiniz, tanıdığınız andan itibaren bu izlenim oluşur. Aslında Neli'yi ilk gördüğümde bunları hissettim belki de ikimizin de iki isimli olması, belki ikimizin de sevgiye kıymet vermesi, belki ikimizin de gözü kara olması bizi birbirimize çekti, bazen böyle olur. Ben bu röportajı yaparken hiç kasılmadım, misafirperverliğine, saygısına ve nezaketine diyecek yok. Röportajın fotoğraf çekimi onların evlilik yıldönümlerine denk geldi. Neli ince bir kadın bu mutlu günümde yanımda olman beni ne kadar sevindirdi diye nezaketini bir kez daha gösterdi. Burak ve Neli Costina İstanbullu'ya mutluluklarının yıllar boyu hep böyle çoğalarak sürmesi dileklerimi iletiyorum.
Burak & Neli Costina ve Başak İstanbullu'yu ve Elif Cristina Türkmen tanımak güzeldi.