Derdini duvarlara döken de var

Mizah belki de bu ülke insanının çektiği sıkıntılardan, kızgınlıklardan, yaşadığı hüzünlerden en kısa  kaçış yolu. Türk insanının mizah anlayışını tartışmaya gerek yok. Bunun en belirgin örneği Gezi Direnişi sırasında ortaya çıkmış duvarlarda, pankartlarda zeka ürünü yazılar gündeme gelmişti. Kimileri hüznünü, efkarını  dağıtıp kızgınlığını çok çeşitli yollarla gidermeye çalışsa da, azımsanmayacak bir kitle, içindekileri yazarak dışarı vuruyor. Duvara yazıyor, deftere yazıyor, sıraya yazıyor, yazarak deşarj oluyor.  Bunun en büyük örneği ise sokaklardaki duvar yazıları..

TAKİP ET >>

Mizah belki de bu ülke insanının çektiği sıkıntılardan, kızgınlıklardan, yaşadığı hüzünlerden en kısa kaçış yolu. Türk insanının mizah anlayışını tartışmaya gerek yok. Bunun en belirgin örneği Gezi Direnişi sırasında ortaya çıkmış duvarlarda, pankartlarda zeka ürünü yazılar gündeme gelmişti. Kimileri hüznünü, efkarını dağıtıp kızgınlığını çok çeşitli yollarla gidermeye çalışsa da, azımsanmayacak bir kitle, içindekileri yazarak dışarı vuruyor. Duvara yazıyor, deftere yazıyor, sıraya yazıyor, yazarak deşarj oluyor. Bunun en büyük örneği ise sokaklardaki duvar yazıları..

Duvar yazıları ,sadece duvarlarda kalmıyor, kimi zaman cep telefonundan çekilen bir fotoğraf karesiyle, sosyal ortama taşınıp , yüzlerce binlerce kere duygudaşlık hissiyle paylaşılıyor. Bu durum da derdini duvarlara döken de var yorumlarına ister istemez sebep oluyor.

Bazen o duvar yazısının önünde, telefonda derdini anlatanlar…

Bazen hiç görmeden yazıların arasından günün telaşı, hayatın gailesi ile geçip gidenler…

İşte duvar yazılarından objektifimize takılanlar Haber: Güler Ruhsar AKTAŞ Foto: Ramazan DANACI

Bakmadan Geçme