Dedelerinin ismini bile sordular
Kudüs'te Türk Bayrağıyla fotoğraf çekindikleri için İsrail polisi tarafından gözaltına alınan Türk iş adamları, serbest bırakılmalarının ardından yurda döndü. İsrail'de yaşadıkları psikolojik baskıyı anlatan iş adamları, “Pantolonumuzu çıkartmamıza kadar zorladılar, dedemizin ismini de sordular” dedi.
Kudüs'te Cuma Namazı sonrasında Türk Bayrağı açtıkları için İsrail polisi tarafından gözaltına alınan Kayserili iş adamları Celal Hasnalçacı, Nedim Olgunharputlu, Fatih Çelik, Ahmet Yurtlu, Necati Ayrancı ve Şaban Andaç öğlen saatlerinde serbest bırakıldı. Yaşanan gelişmenin ardından Türk iş adamları, Türk Hava Yolları'nın tarifeli seferiyle gece saatlerinde İstanbul'a geldi.
10 saat nezarette beklettiler
Atatürk Havalimanı'nda kendilerini görüntüleyen basın mensuplarına Kudüs'te yaşadıklarını yaşananları aktaran Kayserili iş adamı Nedim Olgun Harputlu, “Türk Bayrağı ile fotoğraf çekmenin yasak olduğunu söylediler. Önce küçük bir toplanma karakoluna götürdüler ve orada üzerimiz aradılar, silah var mı diye baktılar. Orada da psikolojik baskı başladı ‘Welcome to İsrail' dediler. Bize bağırarak konuştular, konuşmayın, oturun, çekilin kenara gibi psikolojik baskılar uyguladılar. Bayrakla fotoğraf çekinmek yasak dediler, sonradan öğrendik ki yasak değilmiş. Bize orada kanunsuz, hukuksuz, hukuksuzlukta sadece sorgulama esnasında değil, sonuna kadar. Saat 13.00'te aldılar, gece 11.00'e kadar bizi nezarethanede tuttular” dedi.
Havalimanında ‘pantolonunuzu çıkartın' talebi
Kendilerine uygulanan psikolojik baskının havalimanında devam ettiğini söyleyen Olgun Harputlu “Akşam havalimanına geldiğimiz de pantolonumuzu çıkartmamıza kadar zorladılar. En ufak ayrıntıya kadar bezdirici, zorlayıcı aramalar yaptılar. Ayakkabılarımızı ve cebimizde ne var yok çıkardık. Valizlerimizi döküp içini aradılar, hassas aletlerle araştırmalar yaptılar. Biz burayı da geçti, problem kalmadı dedik” diye konuştu.
Dedelerinin ismini bile sordular
Pasaport noktasında alışılmadık sorular sorulduğunu da ifade eden Olgun Harputlu, “En son pasaport kontrolde, normal vatandaşların rahat rahat geçtiği yerde bize bir daha zorluk çıkarttılar. Baba isminin yanı sıra dede ismini de sordular. Sonra bizi aldılar ve bir kenara götürdüler, orada da 15-20 dakika daha ayakta bekledik. Mail adresimizi, telefon numaramızı yazmamızı istediler. Sorgu sual yok sadece psikolojik baskı, bekletiyorlar, beklettiler. Uçağı kaçırma noktasına getirttiler. Türk Hava Yolları sağ olsun bizi almadan gitmedi. Çok şükür ülkemize geldik” şeklinde konuştu.
“Bütün Türk insanın en az bir defa bu yıl gitmesi gerekiyor”
İsrail polisi tarafından tutuklanan diğer bir iş adamı Celal Hasn Alçacı ise, “Mescid-i Aksa bizim ata yadigarımız, evimiz. 400 sene orada hizmet etmişler ve Allah razı olsun onlardan ki bıraktıkları eserler bugüne kadar duruyor. Yani Kanuni Sultan Süleyman döneminde yapılmış kaleler ve camiler halen aynen duruyor. Demek ki o yerler bizim. Bütün Türk insanın en az bir defa bu yıl gitmesi gerekiyor. Çünkü tek tedirgin oldukları şey, neden Türkler çok gelmeye başladılar? Neden geliyorsunuz, size bir şey mi diyorlar diye özellikle bu konuda ikaz ettiler. Hayır biz buraya daha çok geleceğiz. Orası bize hem Allah-u Teala'nın 3 mescitten birisi dediği yer, hem en büyük bizim değerimiz, hemde olmazsa olmazlarımızdan bir yer” diye konuştu.