D vitamini için sonbaharda güneşlenin
Vücuttaki D vitamini eksikliği çeşitli sağlık sorunlarına neden olabiliyor. Güneşli gün sayısının azaldığı sonbahar aylarında vücuttaki D vitamini eksiği ortaya çıkabiliyor. Vücudun ihtiyacı olan D vitaminini alabilmesi için bazı basit kuralları uygulamak gerekiyor. Memorial Kayseri Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü'nden Uz. Dr. Muharrem İngeç, olan D vitamininin önemi hakkında bilgi verdi.
D vitamininin besinlerde az miktarda bulunduğunu söyleyen İngeç; 'Diğer vitaminlere göre besinlerde az miktarda bulunan D vitamini, vücuttaki kalsiyum ve kemik metabolizmasını dengelemekle görevlidir. D vitamini en çok karaciğer, yumurta sarısı, balık (somon ve ton) ve balık yağı ile tereyağında bulunmaktadır. Deride güneş ışığıyla başlayan D vitamini sentezi, vücutta karaciğerde devam ettikten sonra böbrekte son bulmaktadır. Yağda eriyebilen D vitaminin vücutta emilimi için yağ ve safraya ihtiyaç bulunmaktadır. D vitamininin vücutta sentezlenebilmesi için güneş ışığına ihtiyaç vardır. Bu nedenle D vitamini eksikliğinin ana nedeni güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanılamamasıdır. Vücut için gerekli miktardaki D vitamini için güneş ışınların dünyaya en dik geldiği öğle saatlerinde 20-30 dakika boyunca, kol ve bacaklar açık kalacak şekilde güneşlenmek yeterlidir. Vücuttaki D vitamini üretimi ülkemizin bulunduğu coğrafi matematiksel konumda en çok Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşirken, aynı zamanda güneşli gün sayısının azaldığı ve insanların soğuk nedeniyle kapalı mekanlarda zaman geçirdiği sonbaharda, vücuttaki D vitamini açığı da ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin D vitamini eksikliğine neden olmaması için bilinçli olarak kullanılması gerekir. Yapılan araştırmalarda ülkemizdeki birçok bölgede D vitamini eksikliği oranının yüzde 14'ten yüzde 80'lere kadar çıktığı belirlenmiştir' dedi.
D vitamini eksikliğinin neden olduğu sorunlar hakkında bilgiler veren İngeç; 'Vücutta D vitaminin yetersiz ya da az olması erişkinlerde kemik hastalığına, yaşlılarda kemik erimesine neden olmaktadır. D vitamini eksikliği çağımızın hastalığı obeziteye zemin hazırlamaktadır. Eksikliği bitkinliğe, kronik yorgunluğa, mutsuzluğa, uyku bozukluğuna hatta depresyona neden olmaktadır. İleri yaşlarda Alzheimer hastalığı riskinin oluşmasında D vitamini eksikliğinin de söz konusu olduğu belirlenmiştir. Günlük D vitamini ihtiyacı kişi ve yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Bir yaşına kadar olan bebeklerde günlük 400 IU ihtiyacı karşılarken, bir yaşından sonraki çocukların 600 IU alması gerekmektedir. Yaşlılık döneminde ise vücudun D vitaminine ihtiyacı daha da artmaktadır. Yüksek dozda alınan D vitamini ise böbreklerde kalsiyum birikmesine ve vücutta kalsiyum seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Öte yandan, bazı pankreas ve böbrek hastalarında D vitamini eksikliği ortaya çıkabilmektedir' ifadelerini kullandı.
D vitaminin vücuttaki kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlediğini ifade eden Uz. Dr. Muharrem İngeç; 'Vücutta D vitamini eksikse kalsiyum emilimi yüzde 10-15 düzeyine iner. Eğer D vitamini vücutta yeterli düzeydeyse kalsiyum emilim oranı yüzde 30-80'lere kadar çıkar. Böbreklerdeki kalsiyum kaybını önleyen D vitamini, kemik direncini de artırmaktadır. Doğru oranlarda kullanıldığı taktirde kanserlere karşı koruyucu özelliği olduğu belirlenmiştir. Vücutta insülin yapımında rol oynadığı ortaya çıkmıştır. D vitamini desteğinin Tip 2 diyabet hastalarında çok önemli olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. İleri yaş şeker hastalarında, kemik erimesi ve kemik metabolizma bozuklukları görülmektedir. Şeker hastalarında kemiklerin sağlıklı olabilmesi için özellikle D vitamini seviyesinin, uygun düzeyde olması beklenir. Bağışıklık sistemini destekleyen D vitamini, tiroit fonksiyonlarının düzenlenmesinde de rol oynamaktadır. Ayrıca aşırı kullanımı zehirlenmeye yol açabilmektedir. Zehirlenmede baş ağrısı, ağız kuruluğu, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler görülebilmektedir.
D vitamininin besinlerde az miktarda bulunduğunu söyleyen İngeç; 'Diğer vitaminlere göre besinlerde az miktarda bulunan D vitamini, vücuttaki kalsiyum ve kemik metabolizmasını dengelemekle görevlidir. D vitamini en çok karaciğer, yumurta sarısı, balık (somon ve ton) ve balık yağı ile tereyağında bulunmaktadır. Deride güneş ışığıyla başlayan D vitamini sentezi, vücutta karaciğerde devam ettikten sonra böbrekte son bulmaktadır. Yağda eriyebilen D vitaminin vücutta emilimi için yağ ve safraya ihtiyaç bulunmaktadır. D vitamininin vücutta sentezlenebilmesi için güneş ışığına ihtiyaç vardır. Bu nedenle D vitamini eksikliğinin ana nedeni güneş ışınlarından yeteri kadar yararlanılamamasıdır. Vücut için gerekli miktardaki D vitamini için güneş ışınların dünyaya en dik geldiği öğle saatlerinde 20-30 dakika boyunca, kol ve bacaklar açık kalacak şekilde güneşlenmek yeterlidir. Vücuttaki D vitamini üretimi ülkemizin bulunduğu coğrafi matematiksel konumda en çok Mayıs-Kasım ayları arasında gerçekleşirken, aynı zamanda güneşli gün sayısının azaldığı ve insanların soğuk nedeniyle kapalı mekanlarda zaman geçirdiği sonbaharda, vücuttaki D vitamini açığı da ortaya çıkmaktadır. Ayrıca yüksek koruma faktörlü güneş kremlerinin D vitamini eksikliğine neden olmaması için bilinçli olarak kullanılması gerekir. Yapılan araştırmalarda ülkemizdeki birçok bölgede D vitamini eksikliği oranının yüzde 14'ten yüzde 80'lere kadar çıktığı belirlenmiştir' dedi.
D vitamini eksikliğinin neden olduğu sorunlar hakkında bilgiler veren İngeç; 'Vücutta D vitaminin yetersiz ya da az olması erişkinlerde kemik hastalığına, yaşlılarda kemik erimesine neden olmaktadır. D vitamini eksikliği çağımızın hastalığı obeziteye zemin hazırlamaktadır. Eksikliği bitkinliğe, kronik yorgunluğa, mutsuzluğa, uyku bozukluğuna hatta depresyona neden olmaktadır. İleri yaşlarda Alzheimer hastalığı riskinin oluşmasında D vitamini eksikliğinin de söz konusu olduğu belirlenmiştir. Günlük D vitamini ihtiyacı kişi ve yaşa göre değişkenlik göstermektedir. Bir yaşına kadar olan bebeklerde günlük 400 IU ihtiyacı karşılarken, bir yaşından sonraki çocukların 600 IU alması gerekmektedir. Yaşlılık döneminde ise vücudun D vitaminine ihtiyacı daha da artmaktadır. Yüksek dozda alınan D vitamini ise böbreklerde kalsiyum birikmesine ve vücutta kalsiyum seviyesinin yükselmesine neden olmaktadır. Öte yandan, bazı pankreas ve böbrek hastalarında D vitamini eksikliği ortaya çıkabilmektedir' ifadelerini kullandı.
D vitaminin vücuttaki kalsiyum ve fosfor dengesini düzenlediğini ifade eden Uz. Dr. Muharrem İngeç; 'Vücutta D vitamini eksikse kalsiyum emilimi yüzde 10-15 düzeyine iner. Eğer D vitamini vücutta yeterli düzeydeyse kalsiyum emilim oranı yüzde 30-80'lere kadar çıkar. Böbreklerdeki kalsiyum kaybını önleyen D vitamini, kemik direncini de artırmaktadır. Doğru oranlarda kullanıldığı taktirde kanserlere karşı koruyucu özelliği olduğu belirlenmiştir. Vücutta insülin yapımında rol oynadığı ortaya çıkmıştır. D vitamini desteğinin Tip 2 diyabet hastalarında çok önemli olduğu yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. İleri yaş şeker hastalarında, kemik erimesi ve kemik metabolizma bozuklukları görülmektedir. Şeker hastalarında kemiklerin sağlıklı olabilmesi için özellikle D vitamini seviyesinin, uygun düzeyde olması beklenir. Bağışıklık sistemini destekleyen D vitamini, tiroit fonksiyonlarının düzenlenmesinde de rol oynamaktadır. Ayrıca aşırı kullanımı zehirlenmeye yol açabilmektedir. Zehirlenmede baş ağrısı, ağız kuruluğu, mide bulantısı ve kusma gibi belirtiler görülebilmektedir.