'Cumhurbaşkanı Demokrasiyi içine sindiremedi'
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, çocuklara tecavüzleri, işsizlik yüzünden intihar eden insanları, her gün gelen şehit haberlerini içine sindiren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın İstanbul seçimlerini, demokrasiyi içine sindiremediğini söyledi.
CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, 31 Mart 2019 yerel seçimlerine ve bundan önceki seçimlere gölge düşürmemek için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasını için önerge verdi. TBMM'de Önerge üzerinde konuşan Arık, Türkiye'nin çözüm bekleyen sorunlarının ötelendiğini belirtti. AKP'nin Türkiye'nin gündeminden kopuk olduğunu belirten Arık, “Aslında bugün, Meclis Başkanlığına sunduğum, çocuklarımıza yönelik cinsel istismar konusunda bir konuşma yapacaktım çünkü ülkemizde, çocuklarımıza yönelik cinsel istismar vakaları gün geçtikçe hızla artıyor ve son on yılda çocuklarımıza yönelik cinsel istismar vakası yüzde 700 artmış. İşte, Türkiye'de böyle acı bir tabloyla karşı karşıyayız, Sayın Cumhurbaşkanı ise 'İçimize sinmedi.' diyor. Peki, Sayın Cumhurbaşkanının içine sinmeyen şey ne? Küçükçekmece'de henüz 4 yaşındaki bir yavrunun cinsel saldırıya maruz kalması mı? Yoksa Karaman'da onlarca çocuğa tecavüz edilmesi mi? Yoksa Aladağ'da diri diri yanan kız çocuklarımız mı? Yoksa Kayseri'de iki çocuğunu yetim bırakıp işsizlik yüzünden canına kıyan ameliyathane teknikeri, 37 yaşındaki Fatih Nergiz kardeşimin ölümü mü? Yoksa atama bekleyen yüz binlerce öğretmen, yüz binlerce sağlıkçı, yüz binlerce veteriner, yüz binlerce üniversite mezunu işsiz kardeşlerim mi? Yoksa her gün gelen şehit haberleri mi? Bunların hiçbirisi değil sayın milletvekilleri. Maalesef ki Sayın Cumhurbaşkanı bunların hepsini içine sindirebildi, üzülerek söylüyorum, bunların hepsini içine sindirebildi. Peki, içine sinmeyen şey neydi? İstanbul seçimleri. Niçin İstanbul seçimleri içine sinmiyor? Çünkü orada rant var, çünkü orada para var. İstanbul'daki musluklar Bilal oğlana ve Ensar Vakfı gibi vakıflara akıyor. Bakınız değerli milletvekilleri, musluklar kesilince Bilal oğlan ve Ensar Vakfının yöneticileri Kayseri'de. Ne işiniz var Kayseri'de kardeşim? Kayseri'nin parasına mı göz diktiniz? Sayın Cumhurbaşkanı şunu söylemişti: ‘İstanbul'u kaybeden Türkiye'yi kaybeder.' demişti. Bakın, sayın milletvekilleri, kaybettiniz, üzülerek söylüyorum ki kaybettiniz ve demokrasiyi içinize sindiremiyorsunuz, içinize sindiremediğiniz şey maalesef ki demokrasi” dedi.
AYNI ZARFTAN 4 OY ÇIKIYOR 3'Ü GEÇERLİ BİRİ GEÇERSİZ
YSK'nın iptal kararının hukukla, akılla, vicdanla açıklanamayacağını ifade eden Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Aynı zarfa atılan 4 oy pusulasından 3'ünü geçerli sayıp 1'ini geçersiz saymanın akla, hukuka, vicdana sığmayacağını sizler de çok iyi biliyorsunuz. Sizlerin de içinde vicdanlarının seslerini dinleyen, bu mübarek ramazan ayında kul hakkıyla oruç açılmayacağını söyleyen arkadaşlarımız var. Değerli milletvekilleri, ben bir kadın doğum uzmanıyım. YSK'nin bu kararını şuna benzetiyorum: Adamın birinin dördüz çocuğu olmuş, '3'ü bana benziyor, 1'i de bana benzemiyor.' diye dördüncü çocuğunu reddediyor, 'Bana benzemeyen şaibeli.' diyor. İşte tam da bu, kabul etmediğiniz tam da bu.Sayın Cumhurbaşkanı, çocuklar birbirlerine benzemeyebilirler ama bu ülkenin çocuğu, herkes bu ülkenin çocuğu, bu ülkenin menfaatleri için çalışacak. Sizin kabul etmediğiniz çocuk da bu ülkenin menfaatleri için çalışacak hem de çalmayacak, çırpmayacak, kul hakkı, yetim hakkı yemeyecek.”
AKP'LİLERE GÜL'ÜN SÖZLERİNİ TARILLATTI
Vicdanı olan herkesin YSK'nın iptal kararını demokrasiye vurulan bir darbe olarak değerlendirdiği ifade eden Arık, Türkiye'nin demokrasiden vazgeçmeyeceğini söyledi. 11'inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün YSK'nın iptal kararı ile ilgili tepkisini hatırlatan Arık, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Şu çok iyi biline ki Türkiye asla ve asla demokrasiden vazgeçmeyecek ve biliyoruz ki bu yolda biz yalnız da değiliz, biliyoruz ki haklıyız, biliyoruz ki kazanacağız. Bakınız, 11'inci Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, YSK'nin bu kararı için ne diyor: ‘Anayasa Mahkemesinin 2007 yılındaki haksız 367 kararı karşısında ne hissettiysem, başka bir yüksek mahkeme olan YSK'nin dün aldığı kararı duyunca da aynı duyguları yaşadım. Yazık! Bir arpa boyu yol alamamışız.' Sayın Gül, çok daha gerilere gittik, inanın ki çok daha gerilere gittik.
Ne acı tesadüftür ki bu davalardan biri de yine 6 Mayısta, bundan kırk yedi yıl önce idam edilen Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının davası.Deniz Gezmiş kendisine, ‘Niye gülüyorsun?' diyen sözde yargıca ‘Duvarda 'adalet' yazıyor, ona gülüyorum.' demiş. Yüce Meclisin çatısı altında da ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir' yazıyor. Egemenlik her zaman kayıtsız şartsız milletin olacak, bir kişinin olmayacak. Buradan bir kez daha tüm devrim ve demokrasi şehitlerini saygıyla anıyorum.”
HER ŞEY ÇOK GÜZEL OLACAK!
Toplumun sorunlarının takipçisi olmaya devam edeceklerini belirten Arık, “Fatih Sultan Mehmet diyor ki: ‘Aklı öldürürsen ahlak da ölür. Akıl ve ahlak öldüğünde millet bölünür. Kadıyı satın aldığın gün kadı ölür. Adaleti öldürdüğün gün devlet de ölür.' Ama yağma yok, demokrasiye de adalete de Türkiye Cumhuriyeti'ne de sonuna kadar sahip çıkacağız. Biz, demokrasiyi savunmaya, bu ülkenin işçilerinin, köylülerinin, emeklilerinin, işsizinin, işvereninin, esnafın, askerin, polisin, emeklinin, yaşa takılanın, atanamayan öğretmenin, atanamayan sağlıkçının ve bu ülkenin gül yüzlü çocuklarının haklarını savunmaya devam edeceğiz ve biliyoruz ki her şey çok güzel olacak” dedi.