CHP Melikgazi adayı Alçı bakın neler vadetti!
Cumhuriyet Halk Partisi Melikgazi Belediye Başkan adayı Özgür Alçı, ilçe başkanlığının düzenlediği etkinlikte, vaatlerini açıkladı. Ayrıntılar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız haber bülteninde…
Cumhuriyet Halk Partisi Melikgazi İlçe Başkanlığı, ilçe başkanlığı önünde bir toplantı düzenleyerek, belediye başkan adayı Özgür Alçı'yı tanıttı. Düzenlenen toplantıda konuşan CHP Melikgazi İlçe Başkanı Serhat Yıldırım, 31 Mart seçimlerinden zaferle ayrılacaklarını belirtirken, 1 Nisan'da Melikgazi Belediyesi'nin tabelasına Türkiye Cumhuriyeti ibaresini yazdıracaklarını söyledi.
Kayseri İttifakı
Soğuk bir kış gününde yüreklerindeki sıcaklık ve umutla bir araya geldiklerini ifaden CHP İl Başkanı Feyzullah Kesin CHP'nin Atatürk İlke ve inkılaplarına inananların toplanacağı çatı haleni geldiğini söyledi. Keskin, “Çünkü ülkemizde maalesef öyle olumsuzluklar olmaya başladı ki artık bu mesele sadece Cumhuriyet Halk Partisi'nin meselesi değil Türkiye Cumhuriyeti'ne gönül vermiş bütün vatandaşların meselesidir. Ve biz Kayseri'de bunu sağladık. Kayseri'de adına taban hareketi deyin, Kayseri ittifakı deyin, daha öncesinde farklı partilerde görev almış belki de 1980 öncesinde birbirlerine yan gözle bakan insanlar bugün artık bu çatının altında mücadele ediyorlar” diye konuştu.
“Sosyal belediyecilik anlayışı ile halkımızı ortaya koymak, ranta dayalı değil, tamamen insana hizmeti hedefe koyan, vatandaşın mutlu, refah ve huzur içinde yaşamasını sağlayacak bir anlayışla bu göreve talibim” diyen CHP Melikgazi Belediye Başkan adayı Özgür Alçı vaatlerini ise şöyle sıraladı: “Bu yolda emeklilerimize sahip çıkacağız. Onlara reva görülen neredeyse harçlık olarak tanımlanabilecek rakamlarla sıkıntı çekmelerine asla kayıtsız kalmayacak belediyemizin imkan ve dahilinde bugün de Ankara, İstanbul Büyükşehir Belediyelerimizin yapmış olduğu gibi her türlü desteği emeklilerimize sağlama gayretinde olacağız.
Çalışan annelerimizin yüklerini bir nebze alabilmek için onlara destek olabilmek adına imkanlarımızı sonuna kadar zorlayıp çocuklarımız için gündüz bakım evi ve kreşler oluşturmaya çalışacağız.
Barınmanın büyük bir sorun olmaya başladığı en düşük kira bedellerinin bile neredeyse asgari ücret seviyesine yaklaştığı, birçok üniversite öğrencimizin barınma sorunu yaşamış olduğu bu günlerde belediye olarak yurt yapımına ağırlık ve öncelik vereceğiz.
Yeşilin ranta kurban edildiği, neredeyse nefes alınabilecek bir alanın bırakılmadığı, yüksek katlı betonlaşmanın içinde hapsolduğumuz bu şehircilik anlayışı yerine gerek şehir merkezinde uygun alanlar bularak gerekse şehir merkezine uzak olmayan yerlerde büyük regülasyon alanları ve parklar yaparak insanların huzur içerisinde tabiatla buluşmasına olanak sağlayacağız.
Geçtiğimiz altı Şubat'ta büyük bir deprem yaşadık biliyorsunuz. On binlerce insanımızı kaybettik. Kadere inancı olan insanlarız. Ancak inancımızda ne diyor, “Önce tedbirinizi alın gerisine bize bırakın'. Bu geçen bir yıl zarfında bakıyoruz, ne yapıldı? Koca bir fiyasko. Dolayısıyla deprem bilimcilerimizin de bahsetmiş olduğu üzere, yerleşim yerlerimizin halen altlarında diri faylar bulunmakta. Bu faylar oraya da yeni konmadı, hep vardı. Peki, yetkililerimiz ne yaptı? Rant uğruna kocaman yüksek katlı beton kütlelerin yapımına izin verdi. Vatandaşlarımız bu yüksek binalarda ansızın olabilecek bir depremin korkusuyla canlarını mallarını ve sevdiklerini kaybetme korkusu duymuş yaşamak durumunda kaldılar. Biz bu yüksek beton yığınlarında yaşamaya mahkum değiliz. İlçemizi daha yatay bir mimaride yeni ve uygun maliyetli arsalar oluşturmak kaydı ile huzur ve güven içinde yaşatmak istiyoruz.
Yine şehrimizin ve ilçemizin önemli sorunlarından biri olarak gördüğüm şu konuya da vurgu yapmak istiyorum. Rahmetli amcam, emekli, hakim, albay Hulusi Alçı'nın sonra söylemiş olduğu ve hiçbir zaman da aklından çıkaramadığı bir laf var. Derdi ki ‘Özgür, misafirin iyisi, gelip geçen kuş gibi misafirin kötüsü oturur baykuş gibi'. Bunu neden anlattım? Biliyorsunuz ki coğrafyamızdaki karışıklıklar sebebiyle o günün şartlarında birçok sığınmacıya ev sahipliği yaptım ülkemize, Türk milleti. Türk insanı misafirperverdir. Türk insanı cömerttir. İyilik seven Ama şu da bir gerçek ki en iyi misafir bile bir süre sonra ev sahibi tarafından istenmesin. Biz de bu plansız, düzensiz, kontrolsüz biçimde, düğün koşullarında belki insani görev olarak gördüğümüz ama gelinen noktada ziyadesiyle uzamış olan bu misafirliği evine huzur ve güven içinde dönmeleri konusunda belediyemiz olarak gereken her türlü desteği vereceğiz.”