Chp İl Başkanı Keskin: Bir Oyun Sergileniyor!
CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, Kerkük meselesi, Amerika ile yaşanan vize krizi ve aynı zamanda Kayseri kamuoyunda tartışılan Büyükşehir Belediyesi açık hava reklam ihalesi ile ilgili dikkat çeken açıklamalar yaptı. Keskin, “Yeni Osmancılık hayali peşinde koşuldu ve dost olduğumuz ülkelerle düşman hale geldik. Kerkük'te ki Türkmenler'in haklarını savunamaz hale geldik” dedi.
Amerika ile yaşanan vize krizi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP İl Başkanı Keskin, “Türkiye'nin bu konuda karşılık vermesi doğru, ancak sürekli sorunu çözmek değil, sorunu büyütmeye ve germeye yönelik bir dış politika izleniyor” diye konuştu. Diğer yandan Keskin, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açık hava reklam ihalesi ile ilgili olarak da “Adrese teslim ihale” iddiasını sürdürdü ve “Kayserili firmalara bölüştürülmeliydi. Bir oyun sergileniyor ve herkes oyununu güzelce oynuyor” ifadelerini kullandı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Feyzullah Keskin, gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kerkük meselesi konusunda olumsuzlukların yaşandığını dile getiren Keskin, “Dost olduğumuz ülkelerle düşman hale geldik” dedi.
Keskin, “Sınırımızda istemediğimiz bazı olumsuzluklar oluyor. Türkiye'nin bütün komşuları ile barış içerisinde yaşaması bir değişmezlikti, artık bu unutuldu. Atatürk'ün ilkeleri ve devrimler unutturulmaya çalışılıyor. Artık dostsuz ve kavgasız olmadığımız ülke kalmadı. Bunun nedeni Adalet ve Kalkınma Partisi'nin yıllarca yapmış olduğu yanlış dış politikalardır. Yeni Osmancılık hayali peşinde koşuldu ve dost olduğumuz ülkelerle düşman hale geldik. Şu anda Türkiye Cumhuriyet'inin sınırlarında ve sınırlar ötesinde dost diyebileceğiniz, yarın herhangi bir durum olduğunda size uluslararasında destek olabilecek hiçbir ülke kalmadı artık. Neredeyse şehirleri zapt edebilecek bir özleme düşenler olmaya başladı” şeklinde konuştu.
“SADECE NARALAR ATIYORUZ, SADECE SOKAK
AĞZI İLE KABADAYI AĞZI İLE CÜMLELER KULLANILIYOR”
Açıklamasında, “Şimdi plakalar da sayılıyor” diyen Keskin, şunlar söyledi: “İşte plakalar saymaya başladılar. Başka ülkelerin toprak bütünlüğünü koruyacaksınız ki, kendi ülkenizdeki toprak bütünlüğü ile ilgili sıkıntılar oluşmasın. Sınırlarımıza iç güvenliğimizi tehdit hiçbir yapıya müsaade edilmemesi lazım. Bunu doğru politikalarla sağlayabiliriz. Ama maceracı politikalarla, anlık ve kulağa hoş gelen, milli duygularımızı kabartacak ama sonunda ülkeye zarar verebilecek davranışlardan kaçınmak lazım. Biz 15-16 yıldır izlediğimiz yanlış politikalarla bu seferde Kerkük'te ki Türkmenler'in haklarını savunamaz hale geldik. Daha öncesinde böyle değildi. Orada olabilecek bir olumsuzla Türkiye'nin bir yaptırımı ile adaletsizliğe engel olabiliyorduk. Ama artık orada da seyirci olur hale geldik. Elimizden kayıyor gidiyor. Soydaşlarımıza artık müdahale edemez hale geldik. Sadece naralar atıyoruz, sadece sokak ağzı ile, kabadayı ağzı ile cümleler kullanıyoruz. Ama icraata geldiği zaman hiçbir şey yok. Burada güzel örneklerden birisi Süleyman Şah Türbesini gece yarısı kaçırarak getirebildik. Tekrar buna benzer bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmayalım. O yüzden dış politika tutarlı olması lazım. tutarlı olmadığın takdirde oradaki soydaşlarımızın haklarını savunamaz hale geliriz. Yardımcı olamayız ve onlar kaderlerine terk edilir diye düşünüyorum. Dış politikamız artık yalnızlaşan bir Türkiye, dışarıya artık gücü yetmeyecek olan bir Türkiye, sözü dinlenmeyen bir Türkiye haline getirilmeye çalışılıyor. Biz CHP olarak buna tepkimizi gösteriyoruz. Yoksa ülkemizin bütünlüğü için yapılacak her yerde biz varız. Kerkük'te maalesef yanlış politikalar sonucunda, ileride de daha olumsuz işlerle de karşı karşıya kalınabilecek ve Türkiye seyirci kalmaktan öteye gidemeyecektir. Bir an önce bunun çözümünün bulunması lazım”
“SÜREKLİ ALDATILAN, KANDIRILAN AKP'NİN
GENEL BAŞKANI SERT NARALARLA ORTAMI GERİYOR”
Amerika ile yaşanan vize krizi ile ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP İl Başkanı Keskin,
“Dış politikalar kısa ve anlık politikalarla çözülmez. Her zaman uzun yılları kapsayan planlar yapılmalı. Dış ülkelerle yapacağız ticari, siyasi, hukuksal ne varsa yapacağınız anlaşmalarda yüzyıl iki yüz yıllık anlaşmalar olmalı. 5 yıllık ya da 10 yıllık anlaşmalar olmaz. Bu ülkede siz diplomat mevkiine gelmiş insanlar monşörler diye aşağılarsan, yetkili olmayan kişileri büyükelçi olarak atarsanız işte burada o olumsuzluklar olduğunda ağırlığını koyabilecek lobi faaliyetlerini yapacak insanlar olmadığı için sınıfta kalırsınız. Türkiye yeterli olmayan, duayen olan ve bu işte tecrübesi olanların dışlandığı yerlerine akrabalarının işe başlayınca bir ülkede oluşan küçük bir krizde çözüm bulunamıyor ve büyüyor. Bu sıkıntıları belki de büyükelçi tarafından çözülebilecek sorunlar, bugün cumhurbaşkanları seviyesinde çözülemez hale geldi. ABD'nin vize yasağına da Türkiye onurunu koruyacak şeklide karşılık verebilir. Sorunu çözerken büyüterek değil sorunu küçülterek çözmek lazım. İnatlaşarak değil, diyalogla, iletişimle sorunun ne olduğunu iyi bilerek çözmek lazım. Ama maalesef Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanının bir özelliğidir. Sorun çözmek değil, sorunu büyütmek ve germe politikası izliyor. İçerde de bunu izliyor dışarıda da bunu izliyor. Ama dışarıdaki siyaset buradaki gibi yürümez, duygusallıkla yürümez. Vize olayının Türkiye'ye uygulanması yanlıştır. Türkiye'nin de karşılık vermesi doğrudur. Ama işi germenin bir anlamı yok. Sürekli aldatılan ve kandırılan Adalet ve Kalkınma Partisi'nin Genel Başkanı sert naralarda bulunarak ortamı geriyor, ve daha sonrasında o ülkelerle diyaloğu sağlamak için verilmeyen taviz kalmıyor. Görüntüde bağıran, ama kapalı kapılar arkasında özre varana kadar işler düzeltilmeye çalışılıyor. Bu tavırdan vazgeçilmesi lazım. Ekonomiye zararı çok fazla. 20 milyon dolar bir zarar var. Devlet kaynaklarının bittiği şu günlerde doğru adımlar atmamız lazım. Bu iş herkese yansıyor. Akli selim bir siyaset yapılması lazım. Sadece sınırlar da değil sınırlar ötesi sıkıntılarda ortaya çıkar” şeklinde konuştu.
“ADRESE TESLİM İHALE, YİNE YANDAŞ
OLARAK GÖRDÜKLERİ BİR FİRMAYA VERDİLER”
Diğer yandan Keskin, Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan açık hava reklam ihalesi ile ilgili olarak da “Adrese teslim ihale” iddiasını sürdürdü ve “Kayserili firmalara bölüştürülmeliydi. Bir oyun sergileniyor” dedi.
Keskin, şunları söyledi: “Reklam ihalesi ile ilgili detaylı bir basın toplantısı yapacağım. Bu ihalenin Kayseri'de ki firmalara da bölüştürülmesi gerektiğini söylemiştim. Çünkü şehrinde dinamiklerini göz önünde bulundurmak zorundayız. İstanbul'da ki firmaya karşı değiliz. O da bu ülkenin bir firmasıdır, ama biz önce yerel anlamda düşünüyoruz. Bu ihale adrese teslim bir ihaledir. Bugünde baktığınız zaman bir komedi sergilendi, getirildi ve verildi. İhalenin kime verildiği de ortaya çıktı. Yine yandaş olarak gördükleri bir firmaya verdiler. Zaten böyle olacağı belliydi. Yaptıkları tüm işler böyle. Önce alt yapısını oluşturuyorlar, kime verileceği belli ediliyor, kimin alacağı belli, kimin nerede ne yapacağı da belli. Sadece ondan sonraki süreç, yasal prosedür uygulanıyor. Bir oyun sergileniyor. Herkes rolünü güzelce oynuyor ve sahne kapanıyor, ama sahnenin senaryosu zaten belli”
Haber: Emre POLAT