CHP'DEN KARDEŞLİK ÇAĞRISI
Ocak ayı İl Danışma toplantısında konuşan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Feyzullah Keskin, “Hiç kimse inancından ve etnik yapısından dolayı dışlanamaz. Özellikle bunu siyasi söylemler halinde ifade etmek çok büyük bir tehlikedir” dedi.
Düzenlenen toplantıya CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin ve parti üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, “Bu güzel vatanın birlik ve beraberliğini bozmaya çalışanlar amaçlarına ulaşamayacaklarını bilmeliler Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısına ve kardeşliğine nifak tohumları ekenler başarılı olamayacaklardır. Devlet bu zihniyette olanlarla mücadele edecektir. Burada bizlere düşen görevler vardır. Eğer biz Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları olarak bir bölgeyi ya da bir vatandaşın etnik yapısını potansiyel suçlu gibi görmeye başlarsak işte o zaman asıl tehlike ortaya çıkar. İşte o zaman bu ülkeyi bölmeye çalışanların amaçlarına ulaştıklarını görebiliriz. Bu nedenle vatandaşlara düşen en önemli görevlerden bir tanesi de kardeşliğimizi bozacak aramıza nifak sokacak birliğimizi dirliğimizi bozacaklara vereceğimiz cevaptır. Bu cevapta sevgi, hoşgörü ve kardeşliktir. Eğer bizler sevgiyi, hoşgörüyü, kardeşliği kaybedersek o zaman bu ülkeye asıl ihaneti gerçekleştirmiş oluruz. Çünkü bu ülkenin kuruluşunun temelinde hoşgörü, sevgi, kardeşlik vardır. Ülkemiz stratejik bir politika üzerinde hareket etmektedir. Doğusuyla batısı, kuzeyiyle güneyi arasında kültürümüzde farklılıklar olabilir. Bu farklılıklara rağmen bir arada kardeşçe yaşayabilirsek o zaman biz ülkenin hizmetini başarılı bir şekilde yapmış oluruz. Ülkemizde farklılıklar var ama güzel olan bu farklılıkların bir arada yaşanmasıdır. Hiç kimse inancından ve etnik yapısından dolayı dışlanamaz. Özellikle bunu siyasi söylemler halinde ifade etmek çok büyük bir tehlikedir. Biz bu hoşgörüyü kaybedersek o zaman birbirinden nefret eden birbirini sevmeyen kindar bir toplumla karşı karşıya kalırız ve bundan da herkes zarar görür. Huzurun bozulduğu yerde sıkıntılar baş gösterir” diye konuştu.
Keskin ayrıca, “Bugün söylenen sözlere göre hareket edip mevzuatı, yasayı tanımazlarsa bir süre sonra da onlara da önceki birlikte hareket ettikleri, ne istediler de vermedik dedikleriyle aynı duruma düşeceklerdir. Bir süre sonrada onları suçlayacak bir grup ortaya çıkar. Sonra da bunların ikisi yan yana gelip vatandaşlara yönlenirler. O yüzden mülki amirlerin kesinlikle yasaların dışına çıkmamaları ve mevzuatları kenara koymamaları gerekir. Üzücü olan da cumhurun başkanı maalesef ‘mevzuatı bir kenara bırakın' diyebiliyor veya mülki amirlere ihbarcılığı tavsiye edebiliyor. Maalesef siyasi söylem dili o kadar farklılaştı ki artık halk ne yapacağını, kime inanacağını şaşırır hale geldi. Bu anlamda mülki amirler kesinlikle yasalarla kendilerine verilen görevlerin dışına çıkmamalıdır. Türkiye Cumhuriyetinin üniter yapısının korunması hepimize düşen bir görevdir. Bu anlamda bu konuşmalardan bir tanesi de maalesef Kayseri Ticaret Odasında yapıldı. Orası Kayseri Ticaret Odasıdır. Bir siyasi parti veya bir liderin gelip orada getirilen bürokratlarla şov yapma yeri değildir. Kayseri Ticaret Odası vatandaşlara ait olan bir yerdir. Herkesin oraya davet edilmesi gerekir. Ben Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı olarak 120. Kuruluş yıl dönümünü kutlayan Kayseri Ticaret Odasına davet edilmedim. Yani bırakın partileri artık sivil toplum örgütlerini de kendi arka bahçesi gibi görmeye çalışıyorlar. Davet edilecekleri bile Ticaret Odası değil cumhurbaşkanı yetkilileri yapıyor. Ödül verecek bir firmada cumhurbaşkanı yetkilileri tarafından beğenilmediği için değiştiriliyor. Ticaret Odası Başkanı ‘müdahil olamadım, cumhurbaşkanı yetkilileri yaptı' diye açıklama yapmış. Bu durum sayın Hiçyılmaz'ın acizliğini gösterir. Eğer Ticaret Odasını kontrol edemiyorsa davetlileri belirleyemiyorsa ve ödül verenlerin değiştirilmesine müdahale edemiyorsa o koltukta oturmayacak” ifadelerini kullandı.
Sözlerini sürdüren Keskin, “Sizlerin de bildiğiniz gibi genel başkanımıza hakaret eden yazılar, siyah çelenk, kasetler ve buna benzer malzemeler geçtiğimiz günlerde partinin önüne bırakılmıştı. Bizler eleştiri ve protesto kültürüne alışık insanlarız. Ama bunun da bir ahlaki davranışı vardır. Gündüz hakaret içermeyecek şekilde gelip tepki koyabilirsiniz. Ama gece saat 12.00'ye doğru sokağın iki tarafını tutuyor, bunlar kamera kayıtlarında var. Sokak kontrol edildikten sonra eylem gerçekleştirilmeye başlanıyor. Biz emniyet güçlerine durumumuz bildirdik. Sabırla da bekliyorum. Biz parti olarak iki ismi tespit ettik ve bunlardan bir tanesini de biz emniyete bildirdik. Ne yazık ki dün sadece ismini bizim belirlediğimiz kişi savcılığa çağrılıyor. 20'ye yakın kişi ve sokakta en az 5-6 tane kamera var. Yüzleri ve arabaları net bir şekilde gözüküyor. Hafta içinde bekleyeceğim eğer bizim verdiğimiz isim dışlında kimse adliyeye sevk edilmezse biz gerekli mercilerle ilgili açıklamamızı yapacağız” şeklinde konuştu.