'CEZAEVLERİ İDAMLA BOŞALIR'
Türkiye Harp Malulü Gaziler Şahit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ali Yavuz, Diyarbakır'daki “Başbakan-Barzani buluşması” konusundaki sessizliğini bozdu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, af ve cezaevleri ile ilgili yaptığı açıklamalara tepki gösteren Yavuz, “Başbakan, ‘cezaevlerinin boşalmasını görmek istiyorum' diyor. Görmek istiyorsa 40 bin kişinin kanını döken terör örgütü yandaşlarını idam ederek boşaltsın. Cezalandırılsın, cezanın olmadığı bir yerde suç eksilmez” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile bazı hükümet temsilcilerinin geçtiğimiz günlerde Diyarbakır'da, Kuzey Irak Bölgesel Kürt Yönetimi Başkanı Mesut Barzani ile gerçekleştirdikleri buluşma ve ardından katıldıkları bazı etkinliklere yönelik ortaya çıkan tartışmalar konusunda sessizliğini bozan Türkiye Harp Malulü Gaziler Şahit Dul ve Yetimleri Derneği Şube Başkanı Ali Yavuz, Diyarbakır buluşmasının çok önceden hazırlanmış ve planlanmış bir program olduğunu söyledi.
Yavuz, “Şivan Perver ve Mesut Barzani'nin oraya davet edilmesi planlanmış ve hazırlanmış program. Barış süreci adı altında başlattıkları çözümün bir parçasıdır. Bu parçada onları da dahil ettiler. Barzani yıllardır Türkiye'den destek almış ama teröristleri destekleyen kişi. Bizim ayak bağımız her yerde. Terör örgütü demeyen ve Türkiye'de el üstünde tutulan Kürt lideri. Bunlara bu kadar değer vermemiz lazım. Terör örgütü diyemeyen bir kişiyi buraya davet ediyoruz. Krallar gibi ağırlıyoruz el üstünde tutuyoruz. Belli bir bölgede de reklamını yapıp Türkiye'de adının ve sesinin duyulmasına yardımcı oluyoruz. Şivan Perver terör örgütünün dağ kadrosunda bulunmamış ama sözlü olarak toplumsal olaylarda terör örgütün övmüş. 40 bin kişinin katilini lider olarak görmüş. Her zaman desteklerini esirgemeyen terör örgütü yandaşı. Biz ne yaptık, bunu Türkiye'ye davet ettik. Konvoylarla Diyarbakır'a getirip terör örgütüne destek vermemiş gibi ağırladık. Türkiye'de bazı sanatçılarda düet yaptırdık ve bizde onları alkışladık. Bunlar şehit ailelerini ve gazilerini üzüyor. Biz bu vatan bedel ödedik her zamanda öderiz diyoruz. Biz bunları hak etmiyoruz. Onlar bizim canımızı ve vücutlarımızdan uzuvlarımızı aldılar. Bu hale düşmemize sebep olanların bu kadar el üstünde tutulmaması lazım. Biz tek şey söylüyoruz. Bunların yakalanıp hak ettikleri cezaların verilmesini istiyoruz. Ama maalesef hak ettikleri cezalar verilmiyor, aksine el üstünde tutuluyor” dedi.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜN ADI DEĞİŞTİRİLECEK”
Açıklamasında, sık sık kendilerine “Terör örgütü biter mi?” yönünde soruların yöneltildiğini dile getiren Yavuz, “Terör örgütünün adı değiştirilecek” iddiasında bulundu. Yavuz, şunları söyledi: “Belki Amerika tarafından düğmeye basıldı. Terör örgütünün adı değişecek ya da bitirilecek. Amerika istedi bunun böyle olmasını. Amerika'nın istediği şekilde gidiyor. Komşularla aramız iyi değil. Düşman olarak yaşıyoruz. Suriye'de sınırlarımız hallaç pamuğuna dönmüş. Giren çıkan belirsiz. Suriye'nin belli bölgesinde terör örgütü hakimiyetini ilan etti. Bizi tahrik edercesine sınıra terör örgütünün bayrağı çekildi. Terör örgütünün liderini defalarca Türkiye'ye davet edip görüşüyoruz. Biz terör örgütüne destek mi veriyoruz terör örgütünü yok etmeye mi çalışıyoruz. Bunu da bilmiyoruz”
“TÜRKİYE TERÖR ÖRGÜTÜNE DESTEK Mİ VERİYOR?”
Gelinen süreçte Türkiye'nin tavrını net bir şekilde ortaya koyması gerektiğini savunan Yavuz, “Türkiye'nin ne yapmaya çalıştığını anlatması lazım. Türkiye terör örgütüne destek mi veriyor yoksa bitirmeye mi çalışıyor? Bizim amacımız yok etmek. Bizim huzurumuza bozan sivil vatandaşımıza ve esnafımıza zarar verenleri yok etmek. Amacımız bu olması gerekirken barış süreci başlatılarak, bunların adı altında terör örgütüne karşı esnek bir davranış şeklinde onların yaptıkları suçları suç değilmiş gibi algılayarak onların cezalandırılmadan bizleri tahrik edercesine terör örgütü yandaşları konuşma yapıyor. Diyarbakır Belediye Başkanı, daha önce Başbakan'a ağza alınmayacak küfürler etti. Şimdi de gittiler beraber oturdular konuştular. Bunların olmasını istemiyoruz. Biz devletimize milletimize sarar veren herkesin cezalandırılmasını istiyoruz. El üstünde tutulmasını istemiyoruz. Polisimize askerimize kurşun sıkanların bu şekilde muamele görmesini istemiyoruz. İmralı ile irtibatlarının kesilmesini istiyoruz” diye konuştu.
“CEZAEVLERİNİ BOŞALTMAK İÇİN İDAM GERİ GELSİN”
Daha önce yaptığı “idam cezası geri gelsin” açıklamasını yineleyen Yavuz, Başbakan Erdoğan'ın Diyarbakır ziyaretinde yaptığı, ‘Silahlar sussun cezaevleri boşalsın' yönündeki sözlerine de atıfta bulunarak, “İdamın tekrar geri getirilerek İmralı canisinin ve onun yanındaki elebaşlarının yakalanarak idam edilmesini istiyoruz.
Başbakan cezaevlerinin boşalmasını görmek istiyorum diyor. Görmek istiyorsa 40 bin kişinin kanını döken terör örgütü yandaşlarını idam ederek boşaltsın. Cezalandırılsın, cezanın olmadığı bir yerde suç eksilmez. Türkiye'de bu oluyor. Cezalar uygulanmadığından dolayı suç oranı devamlı yükselip gidiyor. 40 bin kişinin katilini muhatap alarak terörü bitirmeye çalışıyorsan burada bir yanlışlık vardır. Bir eksikliği görmemiz lazım. Nerede yanlışlık varsa Başbakan danışmanlarına söylesin araştırma yaptırsın. Bizi hakaret eden kişilerle oturup konuşularak çözüm yapılmaz.
Türkiye meselesi siyasi partilerin içinde olduğu birlik ve beraberlik içinde bu olayların çözülmesini istiyoruz. Türkiye'yi sadece iktidar partisi yönetmiyor. Muhalefet partileri de var. Toplumsal olarak ne kadar desteği arkamıza alırsak bu terörü yok ederiz.
Terör örgütünün neden güç aldığı belli. Avrupa'nın bir çok ülkesi, Amerika İsrail destek veriyor. Hangi ülke destek veriyorsa bağların kopartılıp bunlara karşı bir kırmızı çizgimizin olması lazım. Kırmızı çizgimiz olmağı gibi onlara da tepki gösteremiyoruz. Elimiz kolumuz bağlanmış onlara müptela olmuşuz. Ekonomimiz iki dudağının arasında. Bir kelime söylediklerinde ekonomimiz ve borsamız allak bullak oluyor. Türkiye olarak güçlü ülkeyiz. Dünya güçlü ülke olduğumuzu bildikleri içinde bizi içeriden parçalamak için ellerinden geldikleri her türlü şeyleri yapıyor. Millet, devlet olarak uyanık olmamız lazım bunlara prim vermemiz lazım. Onların Kürt olduğuna inanmıyorum. Kürtçe'de bilmiyorlar. Psikolojik savaş başlatarak, bunların Kürt olmadığını dış devletlerin maşası olduğunu anlatmamız lazım. Bizim Kürtler'le sorunumuz yok. Kız almışız, vermişiz, akraba olmuşuz” Haber: Cafer ZENGİN