BU SEÇİM TÜRKİYE'NİN YÖNÜNÜ BELİRLEYECEK!

Partisinin adaylarını tanıtmak için kentte gelen Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, 30 Mart 2014 yerel seçimlerini işaret ederek, “Bu seçim sadece belediye başkanlığı seçimi değil, Türkiye'nin yönünü belirleyecek bir seçim olacaktır” dedi. Kamalak, Kadir Has Kongre Merkezi'nde düzenlenen törende de Büyükşehir Belediye Başkanı Haşim Özçelik'in yanı sıra 16 ilçe belediye başkanını açıkladı.

Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, partisinin belediye başkanlarını açıklamak için geldiği kentte, gazetecilerle bir araya gelerek gündemi değerlendirdi. SP Genel Başkan Yardımcısı Temel Karamollaoğlu, İl Başkanı Mahmut Arıkan ve belediye başkan adayları ile Yaren Restaurantta basın mensuplarıyla buluşan Kamalak, “Artık seçim faaliyetleri içerisinde bulunuyoruz. Bu amaçla Kayseri'ye geldik. 81 ilimizde Saadet Partisi olarak seçimlere gireceğiz. Her seçim şüphesiz önemli ama bu seçimin önemi daha da büyük. Bu seçim sadece belediye başkanlığı seçimi değil, Türkiye'nin yönünü belirleyecek bir seçim olacaktır. Bu ayrıca gelecek seçimin öncüsüdür.Türkiye yönünü batıya çevirmiş durumda. İslam coğrafyasını tarumar eden Batı, hatta ateş topuna dönüştüren batıdır. Biz batıdan insanlığa huzur ve saadet gelmeyeceği kanaatindeyiz. Bu acı tecrübelerle görülmüştür. O açıdan bu seçimler Türkiye'nin yönünü belirleme bakımından çok önemli. Allah bizleri mahcup etmesin” şeklinde konuştu.

HUKUK DEVLETİ ADINA KABUL EDİLEMEZ!

Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Kamalak, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Başdanışmanı, AKP Milletvekili Yaşar Akdoğan'ın tartışma yaratan ‘orduya kumpas' sözlerini de değerlendirdi. Akdoğan'ın açıklamasının hukuk devleti adına kabul edilemeyeceğini ifade eden SP Genel Başkanı, “Tabiri caizse Türkiyemizin aile reisi konumunda olan Sayın Başbakanımız'ın Başdanışmanı çok önemli bir cümle kullandı. 'Türk ordusuna kumpas kuruldu' dedi. Bu cümle, mahkeme kararlarını tartışır hale getirdi. Çok ciddi, bir cümledir. Gazeteci, tabi ki vicdanı kanaatini dile getirir. Ama bir yetkilinin, mahkeme kararlarını tartışılır hale getirmesi, kanaatimce muhalefetin ya da sivil toplum kuruluşlarının veya medyanın ifadesinden çok farklıdır. Konuşan, sıradan bir kişi değil. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın Başdanışmanı'dır. Bir şeyler bildiği, kabul edilir. Bu durumda, çok acı bir tablo vardır. Şu halde, biz hürmet ettiğimiz kararlarına Anayasa icabı uymak zorunda olduğumuz hakimlere, şüphe ile bakmak durumundayız. Hakimlerimiz, bu duruma müstahak değildir. Savcılara, emniyet mensuplarına şüphe ile bakmak gerekir. Hukuk devleti bakımından kabul edilemezdir. Her kurumun içinde yanlış yapan birkaç kişi ya da bir grup olabilir. Ama bunu, bütün teşkilata mal etmek kanaatimce devlet adına kabul edilemez durumdur. Hayatını riske eden polislere, vatandaş şunu soracaktır. Devletin polisi midir. Yoksa bir örgüt üyesi midir. Türk milleti adına karar veren, hakim. Gerçekten adaletin peşinde mi, yoksa bir örgüt üyesi midir. Dava açan savcılar, hukuk adına mı kanun namına mı, anayasa adına mı dava açıyor, yoksa ideolojik sebeplerle mi hareket ediyor? Militanca bir duygu ile mi, dava açıyor. Bugüne kadar, verilmiş kararlar var. Bunu sıradan birileri söylemiyor.”

ÇÖZÜM GENEL AF MI?

Sözlerinin bir genel af anlamına gelip gelmediği yönündeki soruyu da yanıtlayan Kamalak, genel affın da ihtimal dahilinde olduğunu belirterek, “Mevcut kanunlara göre de bu mümkün değil. Öncelikle kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmalıdır. Ortaya çok ciddi bir deliller çıkması gerekir. Başbakanımızın Sayın Başdanışmanı bence öyle laf olsun diye söyleyemez. Söylemiş olsa bile, belgeye dayanmıyorsa, iadeyi muhakemeyi gerektirmez. Ama ortada, şüpheli bir durum var. Netice itibarıyla, bir şekilde bu şüphenin giderilmesi gerekir. 'Kanun çıkarır, bu süreçte verilen kararlar yeniden değerlendirilmelidir' der. Bu gelişi güzel söylenmiş söz denir ve sayın Başbakan, Başdanışmanı'nı görevden uzaklaştırır. Üçüncü ihtimal genel aftır. O cümle basit gibi ama, hukuk devleti açısından yenilir yutulur bir cümle değildir” şeklinde konuştu.

“KOMPLO BOZULMUŞ OLMAZ MIYDI?”
SP Genel Başkanı Kamalak, gazetecilerle toplantısının ardından Kadir Has Kongre Merkezi'ndeki aday tanıtım toplantısına geçti. Burada partililere seslenen Kamalak, Gezi Direnişi'ne dikkat çekerek, hükümetin politikasını eleştirdi. Kamalak, “Bir grup genç Taksim'deki ağaçları dokunmayın diyordu. Fidan benden hadi 10 bin ağaç dikelim deselerdi ne olurdu? Bir komplo varsa bozulmuş olmaz mıydı?” dedi.
Seçim sürecinde partililerden yardım isteyen Mustafa Kamalak, “Kardeşlerim, dün yola beraber çıktığımız kardeşlerim göğsü iman dolu kardeşlerim bizden ne gibi kötülük gördünüz ki yolunuzu değiştirdiniz. Biz sizin davanıza sahip çıkmaktan başka ne iş yaptık ki? Kayserili kardeşim sen nasıl bir düzen istiyorsun? Melikgazi'ye Kocasinan'a sorsaydık onlar haçlı ordusuna mı gitmek isterdi İslam ordusuna mı gitmek isterdi? Şu salonumuz bile dünyaya yön vermek için yetebilir. Dünyaya aydınlatan iman dolu göğüslerin her biri o semada ki güneşten çok daha tesirlidir. Kardeşlerim, bir davanın hakkını geçici kalabalıkların çokluğu ile değil ilahi iradeye uygunluğu ile ölçülebilir. Önümüzde 3 aydan daha kısa bir zaman dilimi kaldı. Bu süre içerisinde geceyi gündüze katmamız gerekiyor. Sevaba ihtiyacı olanlar koşuştursun. Gözyaşı döken kardeşlerimin imdadına yetiştirmek isteyenler koştursun. Zulm ile kadir ile bir damla kan dökse biri o bir damla kan umman olur gelirde boğar bizi diyenler koşuştursun. Tebliğ vazifesi de bize aittir. Ne olur bütün insanlarımıza ulaşın. Bakmayın birilerini sarhoş olduğuna. İki asırdır bu milletin imanı ile oynanmıştır. İçkinin reklamı yapılmıştır. Gençlerimiz kandırılmış ve ceplerinden paraları alınmıştır. Sonra ateist diye yüzü koyun terk edilmiştir. Türkiye sizi bekliyor. İnsanlık sizi bekliyor. Koşturun lütfen. Kayseri kazanacak Türkiye kazanacak. Tüm insanlık kazanacak. Bizim ilkemiz savaş değil barıştır. Bunlara tüm insanlık muhtaçtır” diye konuştu.
17 Aralık operasyonu hakkında da konuşan SP lideri, “17 Aralık olayları ile ilgili olarak ortada doğru yanlış bir iddia var ama iddia büyük. Vicdan sahibi herkese sormak istiyorum. Denilse ki bakanlarım ortada büyük bir iddia var. Ümit ederim ki bu iddia yalandır. Ama bu iddia gerçekliği ortaya çıkana kadar siz istirahat ederim deseydiniz. Savcılara ve polislere de sizi tebrik ederim önemli bir iddiayı ortaya çıkardınız denilseydi. İkinci olarak 14 ay takip ettiğiniz bu davayı sızdırmadığınız için tebrik ediyorum. İddia nerede ise bana ulaşacakmış. Bana ulaşmadan engellediğiniz için sizi tebrik ederim. Böyle bir komplo varsa eğer geri tepmez miydi? Bir komplo Türkiye'nin lehine dönmez miydi? Niye öyle yapılmadı? Benim dediğim formül benim dediğim milli görüş formülüdür. Bu üslup bizim üslubumuzdur” dedi.

BÜYÜKŞEHİR ADAYI HAŞİM ÖZÇELİK

Kamalak, partisinin adaylarını da tanıttı. İşte adaylar:
Kayseri Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Haşim Özçelik,

Kocasinan Belediye Başkan Adayı Erhan Arıcı,

Melikgazi Belediye Başkan Adayı Nuh Tosun,

Akkışla Belediye Başkan Adayı Alaattin Kızmaz,

Bünyan Belediye Başkan Adayı Ali Doğan,

Develi Belediye Başkan Adayı Mesut Köseoğlu,

Felahiye Belediye Başkan Adayı Ahmet Çilsal,

Hacılar Belediye Başkan Adayı Erdal Altun,

İncesu Belediye Başkan Adayı İbrahim Karaalp,

Özvatan Belediye Başkan Adayı Mustafa Gürsel Alban,

Pınarbaşı Belediye Başkan Adayı Selçuk Onat,

Sarıoğlan Belediye Başkan Adayı Dursun Güven,

Sarız Belediye Başkan Adayı Ramazan Atalan,

Talas Belediye Başkan Adayı Gazali Kip,

Tomarza Belediye Başkan Adayı Erdal Yalçın,

Yahyalı Belediye Başkan Adayı Fatih Erdoğdu,

Yeşilhisar Belediye Başka Adayı Mükremin Çuhadar