'Boydaklar, bilgimiz dışında kar payımızdan zekat adı altında kesinti yapardı'
Kayseri'deki 68 sanıklı FETÖ Davası'na tutuksuz sanık Mustafa Boydak ile tanık Hüseyin Budak'ın tartışması damgasını vurdu. Boydak, Budak'a yönelik olarak “Soru soramazdı, her gördüğünde gelip elimi öperdi” ifadelerini kullandı.
Kayseri'de 15'i tutuklu 68 sanıklı FETÖ/PDY davasının 4'ncü duruşmasının 3'ncü gününde, kentin tanınmış işadamlarının tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Davada Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Serdar Altuntuğ da tanık olarak dinlendi. Diğer yandan duruşmada Boydak Holding eski Yöneticisi Mustafa Boydak ile holdingin ortaklarından olan ve tanık olarak mahkemede dinlenen Hüseyin Budak arasında dikkat çeken bir tartışma yaşandı. Tanık olan Hüseyin Budak ifadesinde önceleri ortak oldukları şirketteki kar paylarında kesinti yapılmadığını, ancak daha sonra 2012 ile 2014 yılları arasında toplam 450 bin ila 750 bin TL arasında bir kesinti olduğunu söyledi. Budak, “Bize verilen ekstralardan bilgimiz dışında 2012, 2013 ve 2014 yıllarında Boydaklar tarafından zekat ve sosyal yardım adı altında 400 ile 700 bin lira arasında kesinti yapıldı” dedi. Budak'ın bu yöndeki açıklamaları Mustafa ve Memduh Boydak kardeşleri kızdırdı. Mahkemede söz alan Mustafa Boydak, “ Budak Ailesi'nin şirketlerden ve Türkiye Finans bankın satışından oluşan kar payları hesaplarına yatırıldı. Hüseyin Budak kesinlikle paranın kesilmesi ile ilgili bir telkinde bulunmadı. Hüseyin Budak beni her gördüğünde elimi öperdi ve sizden Allah razı oldun derdi. Gelip de soru soramazlardı. Burada yanlış ifadeler kullanıyor” diye konuştu. Mustafa Boydak, Budak'ın o dönem zimmetine mal geçirdiğini tespit ettiklerini de söyledi. Konuyla ilgili olarak söz isteyen tutuklu sanıklardan Memduh Boydak da Budak'a tepki göstererek, “Hacı Boydak, Şükrü Boydak ve Mustafa Boydak , Hüseyin Budak hakkında soruşturma açılmasını istediler. Ben ağabeylerime 2 gün yalvardım, çocuğu affetmeleri için” şeklinde konuştu.
Kayseri'de 15'i tutuklu 68 sanıklı FETÖ/PDY davasının 4'ncü duruşmasının 3'ncü gününde, kentin tanınmış işadamlarının tanık olarak dinlenmesine devam edildi. Kayseri 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yoğun güvenlik önlemleri altında görülen duruşmada Kayseri Büyükşehir Belediyesi Meclis üyesi Serdar Altuntuğ da tanık olarak dinlendi. Altuntuğ'a Melikşah Üniversitesine yaptırılan Konferans Salonu ile ilgili sorular soruldu. Altuntuğ, konferans salonunu İş adamı Saffet Arslan yaptırdığını ve bunun gibi bir çok hayır işlerinin olduğunu söyledi.
“AĞABEYİM BANA 10 DAİRE BAĞIŞLA DEDİ BENDE BAĞIŞLADIM”
Daha sonra iş adamı Hacı Ali Sözduyar'ın kardeşi Mustafa Sözduyar tanık olarak dinlendi. Sözduyar, “ Bizim o dönem bir arsamız vardı. Bu arsadan doğan 10 adet arsamızı bağışladık. Buna da ağabeyim Hacı Ali Sözduyar karar verdi. Ağabeyim söyledi bende verdim. Bu dairelerin tapularını Mehmet Yıldız bire bir Tapu Müdürlüğüne gidip üzerine aldı. Ama bu daireleri verirken kimse bana baskı yapmadı. Aslında bu işin içinde ben yokum. Hamdi Kınaş benden kesinlikle bir para talep etmedi.”dedi.
“BOYDAK AİLESİNE KARŞI GÖNÜL KIRGINLIĞIM VAR”
Mahkemede kamuoyunun yakından tanıdığı iş adamı Saffet Arslan da tanık olarak ifade verdi. Melikşah Üniversitesine bir fakülte yapılması için Hacı ve Memduh Boydak'ın talepte bulunduğunu ve daha sonra bu talep konferans salonu noktasında anlaşıldığını ifade eden Arslan, “Aslında konferansın sadece dış cephesini ben yaptırdım. Bunu benden bağış anlamında istediler. Bizim Kayseri iş adamlarıyla bir ilişkimiz var. Sürekli bir araya gelirdik. Aramızda bir dayanışma vardı. Toplantılarımızda fakir fukaralar için yardım yapılırdı. Bu yardımları himmet olarak verilmedi. Ben eğitim için masum bir talebi karşıladım. Ben Boydakları 45 yıldır tanırım. Boydak ailesi bir çok yardım ve bağış adı adlında herkesime yardımı olmuş bir aileydi. Amam bu dava içerisinde bana karşı alınan tavırları hak etmedim. Bana karşı yazılan mektupları hak etmedim. Bir gönül kırgınlığım var. Ben Melikşah Üniversitesi'nin açılışına katıldım ve hayırsever olarak bana şilt takdim ettiler. Ben şiltimi dönemin Cumhurbaşkanının elinden aldım. “diye konuştu.
“CEMAAT KİTAPLARININ DAĞITILDIĞINI GÖRMEDİM”
Boydak Holding bünyesinde 20 yıldır çalışan Selim Oğuz ise, çalıştığı süre içerisinde Memduh Boydak ve Hacı Boydak'ın himmet ve bağış adı altında bir isteklerinin olmadığını belirterek, fabrikada cemaate ait kitapların dağıtıldığını da görmediğini söyledi.
“BANA KESİNLİKLE BASKI YAPILMADI”
Boydak Holding'e fason iş yapan Ahmet Çanakçıoğlu ise, “Boydaklar bize iş verirdi ve işi zamanında teslim eder paramızı alırdık. Çalıştığımız dönem içerisinde benden himmet adı altında kesinlikle para talep etmediler. Çalıştığımız dönemde cemaatin kitaplarının dağıtılıp dağıtılmadığını görmedim duymadım.” İfadelerini kullandı.
“MEMDUH BOYDAK VE HALİT GAZEZOĞLU'NA 250 BİN TL PARA VERDİM”
Kayseri'de önemli iş adamlarından biri olan İbrahim Ustaoğlu ise, mahkemede şu ifadeleri kullandı: “Melikşah Üniversitesi'ne yardım etmemi istediler. Bizde babamızın hayrına bir bağış yaptık. Bizden Cemaat ile ilgili bir istekte bulunmadılar. Eğitim için Memduh Boydak ve Halit Gazezoğlu benden yardım talep etti bende 250 bin Tl yardım yaptım. Bu parayı baskı altında vermedim.”
“CEMAAT SOHBETLERİNE KATILDIM VE SONRA ÇIKTIM”
İş adamı Sedat Kılıç, mahkemede tanık olarak dinlendi. Kılıç, 2012 yılı itibariyle cemaatin sohbetlerine katıldığını ifade ederek, “Sadece 2-3 defa Afrika da ki fakirlere gönderilecek diye kurban parası verdim. Ben hiçbir zaman himmet ve burs adı altında para vermedim” dedi.
“İŞ ADAMLARINA BASKI YAPILDIĞINI NE DUYDUM NE DE GÖRDÜM”
Tanıklardan Selami Sungur ise, Boydaklar'a 13 yıldır fason iş yaptığını ve hiçbir şeklide kendisinden himmet istenmediğini ifade etti. “Boydakların himmet vermeyen firmaları batırıp batırmadığı” yönündeki soruyu da yanıtlayan Sungur, konuyla ilgili hiç bir şeye şahit olmadığını söyledi.
“17-25 ARALIK'A KADAR CEMAAT SOHBETLERİNE KATILDIM”
İş adamı Duran Güven de mahkemede 2008 yılında Ömer Bozok tarafından davet edilerek cemaat sohbetlerine katıldığını, 17-25 Aralık'a kadar da katılmaya devam ettiğini dile getirdi. Güven, “ Sohbet arkadaşlarım Suat Altın, Veysel Çiftçi, Mustafa Dulda, Uğur Öztürk, İlhan Miraboğlu, Ersin Kıranatlıoğlu, Orhan Topcuhasanoğlu ve Recep Mutlu idi. “dedi.
“CEMAAT KİTAPLARINI OKUR VE FETULLAH GÜLEN'İN KASETİNİ İZLERDİK”
“Sohbetlerde Fetullah Gülen'in kitapları okunur muydu” yönündeki soruyu da yanıtlayan Güven, “Sohbetlerde genelde kitap okunurdu. Cemaatin kitaplarını da okurduk ve Fetullah Gülen'in kasetini de izlerdik. Sohbette referandum ile ilgili konuşmalar geçti. Bize Ak Parti'nin desteklenmesi gerektiği ifade edildi. Halit Şeker bizim hocamızdı. Melikşah Üniversitesi'nde iş adamları toplantısı olurdu. Ve bu toplantılarda kimin cemaate ne kadar para ödeyeceği belirlenirdi. Bunu himmet olarak toplarlardı. Burada paraların miktarını Memduh Boydak ve Hamdi Kınaş belirlerdi. Ama asla zorlama yapılmazdı. En son olarak cemaate 200 bin TL para istediler benden ama ben 100 Bin TL veririm dedim ama bunun da tamamını ödemedim.”diye konuştu.
“FABRİKADA CEMAAT KİTAPLARI DAĞITILMADI”
Önceki dönem KESOB başkanlığını yapan Mehmet Ali Çevrim'in kardeşi Hüseyin Çevrim ise ifadesinde şunları söyledi: “ Boydak Holding'de 24 yıldır çalışıyorum. Çalıştığım bu süre zarfında hiçbir işçiye ve bize bir baskı yapılmadı ve himmet adı altında para toplanmadı. Fabrikada cemaatin kitapları dağıtıldığı gibi söylemler duyuyoruz ama böyle bir dağıtım olmadı görmedim. Holding'de hiçbir şeklide ayrım yapılmazdı. “dedi.
“BOYDAK AİLESİ SEVDİĞİMİZ BİR AİLE”
Boydak Holding ortaklarından olan ve hayatını kaybeden Mustafa Budak'ın eşi Hayriye Budak da mahkemede ifade verdi. Budak, “Ortaklıktan doğan kar payımız hesabımıza yatırılırdı. Bizden zorla kimse para istemedi. Benden sadece Ali Boydak burs parası istedi bende verdim. Boydak ailesi çok önemli bir ailedir. Böyle işlere girmezler” diye konuştu.
“BİZİM HESABIMIZDAN 750 BİN TL PARA KESİLDİ”
Hayriye Budak'ın oğlu Hüseyin Budak ise ifadesinde önce ortak oldukları şirketten düşen kar paylarında kesinti yapılmadığını daha sonrada 2012 ile 2014 yılları arasında toplam 450 bin 750 bin TL arasında bir kesinti olduğunu söyledi.
“BOYDAKLAR TARAFINDAN ZEKAT VE SOSYAL YARDIM ADI ALTINDA KESİNTİ YAPILIYORDU”
Tanıklardan Hüseyin Budak, şirketlerinin Boydak Holding'in küçük ortaklarından olduğunu anımsattı. Budak, 'Mustafa ve Hacı Boydak'a, 'Bilgimiz dışında neden böyle bir kesinti oluyor? diye sordum. Onlar da 'biz gerekli yerlere verdik. Daha sonra size tamamını vereceğiz'. dediler.' diye konuştu.
“BİZİM GELİP ELİMİZ ÖPERLERDİ”
Budak'ın bu sözlerine, hem Mustafa Boydak'ın hem de Memduh Boydak'ın tepkisini çekti. Mahkemede söz alan Mustafa Boydak, “ Budak Ailesi'nin şirketlerden ve Türkiye Finans bankın satışından oluşan kar payları hesaplarına yatırıldı. Yaklaşık 15 milyon TL idi. Bunun yaklaşık 10 milyon TL'si vergi borcu adı altında ödenmişti. Geriye kalan para ise kardeşler arasında paylaştırıldı. Hüseyin Budak kendisine kesinlikle paranın kesilmesi ile ilgili bir telkinde bulunmadı. Hüseyin Budak beni her gördüğünde elimi öperdi ve sizden Allah razı oldun derdi, gelip de soru soramazlardı. Burada yanlış ifadeler kullanıyor. Bu kardeşimiz o dönem üzerine zimmet geçirme konusunda bir sıkıntımız yaşandı. O dönemde holdingde üzerine bazı malları zimmet olarak geçirdi ve Hacı Boydak kendisini affetti” dedi.
“BEN AĞABEYLERİME 2 GÜN YALVARDIM, ÇOCUĞU AFFETMELERİ İÇİN”
Konuyla ilgili olarak söz isteyen tutuklu sanıklardan Memduh Boydak da Budak'a tepki göstererek, “Biz bu holding yönetimi olarak tespit ettik. Daha sonra konuyu ağabeyim Hacı Boydak'a aktardık. Hacı Boydak, Şükrü Boydak ve Mustafa Boydak, Hüseyin Budak hakkında soruşturma açılmasını istediler. Ben ağabeylerime 2 gün yalvardım, çocuğu affetmeleri için. Daha sonra çocuğun ilerlemesi için de elimizden gelen her türlü maddi ve manevi katkıyı gösterdik” şeklinde konuştu.
“EN ÇOK YARDIM CEMAATE YAPILIRDI”
Boydak Holding'de çeşitli görevlerde bulunan Ekrem Baktır da mahkemede şunları söyledi: “Boydak Holding'in kapısına kim gelirse gelsin asla geri çevrilmezdi. Arkadaşlarımın örgüt ile ilgili bir bağının olup olmadığını bilmiyorum. Halit Gazezoğlu ve Ahmet Türkmen sürekli holding binamıza gelirdi. Boydak ailesi ülke aleyhine yapılan tüm söylemlerin karşısında durmuştur. Benim dönemimde Zaman gazetesi bize de gelirdi. Cemaatin kitapları zaman zaman holdingde işçilere dağıtıldığı olmuştur. Holding tüm cemaate yardım ederdi. En çok bu cemaate yardım edilirdi.”dedi.
“FETULLAH GÜLEN'İN AĞABEYİNİN CENAZESİNE KATILDILAR”
Baktır, ayrıca “Hacı Boydak ve Memduh Boydak'ın Erzurum'da FETÖ terör örgütü ele başının ağabeyinin cenazesine katıldıklarını biliyorum. Memduh Boydak ev Hacı Boydak Amerika'ya sık sık gittiklerini de biliyorum.”dedi.
“EVET AĞABEYİM İLE BİRLİKTE GÜLEN'İN AĞABEYİNİN CENAZESİNE KATILDIM, BAKANLAR DA KATILDI”
Baktır'ın bu yönündeki ifadelerine karşın sanık Memduh Boydak söz aldı. Boydak, “ Evet ben ve Hacı Boydak Fetullah Gülen'in ağabeyinin cenazesine katıldım. Ama olay şöyle oldu. Erzurum'da bölge bayimiz Şerafettin Arslan'ın kanser olması nedeniyle kendisini ziyarete gittik. Bu arada Arslan bize bir cenazesi olduğunu ve camiye gitmesi gerektiğini söyledi. O zaman sana eşlik edelim dedik. Ama gittiğimizde bir diğer cenazenin Fetullah Gülen'in ağabeyi olduğunu öğrendik. Bu suç mu? O dönem cenaze dönemin Bakanları Faruk Çelik, Recep Akdağ ve Binali Yıldırım'da katıldı. Amerika'ya ise orada şirketimiz olduğu için sık sık giderdim, birde çocukların Amerika'da okurdu o yüzde. “diye konuştu.
“AMERİKA'DA BİZE NURETTİN KARACA YARDIMCI OLDU”
Davada sanık Memduh Boydak'ın oğlu Burak Boydak'ta ifade verdi. Burak Boydak, Amerika'da eğitimlerini sürdürdüklerini, Amerika vatandaşı olmadıkları ve Sosyal Güvenlik numaraları olmadığından dolayı banka işlerini yapamadıklarını ve kendilerine Nurettin Karaca'nın yardımcı olduğunu söyledi.
“SOHBETLERDE HİMMET TOPLANIRDI”
Mahkemede ifade veren bir diğer isim ise Ömer Bozok oldu. Bozok, “Cemaat sohbetlerinde İlhan Miraboğlu, Ersin Kıranatlıoğlu, Bülent Ünsal, Suat Altın vardı. Hocalığımızı Halit Şeker yapardı. Bu toplantılarda yardım parası toplanırdı. Sohbet Hocalarının belirlediği kişiler gelir toplardı. Daha sonra ben olayın ticaret boyutuna dönüştüğünü fark edince ayrıldım. O dönem Zaman Gazetesine beni Halil Yıldız abone yaptı. Kayseri İmamı Sıtkı Baş ile görüşmem oldu. Boydak ailesiyle bir şeklide bir araya gelmedik.” dedi.
ARA KARARIN BUGÜN VERİLMESİ BEKLENİYOR
Diğer yandan kamuoyunun sonucunu merakla beklediği, 50 tanığın tek tek dinlendiği ve 36 tanığın gelmediği 68 sanıklı FETÖ davasında mahkeme heyetinin bugün ara kararı vermesi bekleniyor. Bugünkü celsede sanıkların ve sanık avukatlarının söz alıp, savunma yapacakları ifade ediliyor.
Haber: Hüseyin GÖKTAŞ