'BAŞBAKAN ALLAH KORKUSUNU KAYBETMİŞTİR'

TAKİP ET >>

Cumhuriyet Halk Partisi Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, “30 Mart'ta halk ile hırsızlar hesaplaşacak” dedi. 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu, ortaya çıkan ses kayıtlarını ve ülke gündeminde yaşanan olayları değerlendiren Kulkuloğlu, '17 Aralık dünya siyaseti içinde bir milattır. Başbakan Allah korkusunu kaybetmiştir. Bu saatten sonra yapacağı tek şey var, aynaya bakacak ve gerçekten utanma duygusunu hala taşıyorsa hemen istifa edecek. Türkiye bu Başçalandan derhal kurtulmalıdır. 31 Mart sabahı AKP'ye ‘git' demiş bir Türkiye'ye uyanmış olacağız.” şeklinde konuştu.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, İnternethaber'e konuştu. Ülke gündeminde yaşanan olayları değerlendiren Kulkuloğlu, çarpıcı açıklamalar da bulundu.

İşte Kulkuloğlu'nun röportajı;

AK Parti'li Metin Külünk, 17 Aralık'ta yaşananlar için, 'günah işleme özgürlüğüne darbe' dedi. Nasıl değerlendiriyorsunuz?

BUNA GÜNAH DEYİP GEÇEMEZLER, BUNUN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDALAR

'Kişinin kendi ile ilgili tasarrufunda günah işleme özgürlüğü olabilir, ama kişi eğer toplumun emanetini üzerine aldıysa orada günah işleme özgürlüğü olamaz. Bu emanete ihanettir bu kul hakkıdır, dolayısıyla burada günahtan bahsederek kendi günahı olduğunu söyleyemez. Bu, toplumsal bir sorumluluktur, bunu yerine getirmek zorunda. Bunlara karşılık seçime gidiliyor, oy alınıyor, 'dürüst siyaset yapacağım' deniyor ama görülüyor ki kişi vatandaşın refahı için değil kendi refahı için çalışmış. Kim bu kişi, ülkeyi yöneten Başbakan ve Başbakan'la beraber ülkeyi yöneten hükumetin bakanları. Kendi çocuklarının ve ailelerinin zenginleşmesi için çalışmışlar, toplum fakirleşmiş. Buna günah deyip geçemezler, bunun bedelini, o makamlarda oturmayarak ödemek zorundadırlar, istifa etmek zorundadırlar. Bunun hesabını yargı karşısında vermek zorundadırlar. Metin Külünk'ün yaptığı, ucuz kahramanlık, yine dini istismar, yine halkı, dini duygular üzerinden aldatmaya dönük, yüz kızartıcı, utanmadan yapılmış bir açıklama.'

Peki siz nasıl tanımlıyorsunuz 17 Aralık'ı?

17 ARALIK DÜNYA SİYASETİ İÇİN DE MİLATTIR

'17 Aralık Türkiye ve hatta dünya siyaseti için bir milattır. Hükumet eliyle devletin ve milletin soyulduğu tek somut örnektir dünyada. Zaman zaman kişiler hakkında yolsuzlukla ilgili açıklamalar, belgeler, davalar, dünyanın değişik demokrasilerinde olmuştur ama ilk defa ülkenin Başbakanı ve ailesi ve Bakanlar Kurulu'nun üyeleri ile ilgili somut deliller var ortada. Bu topyekün çete hareketi. Hükumet devlete ve millete karşı, devletin ve milletin varlığını kendi uhdesine geçirme amacıyla çete olarak hareket etmiştir. Bu bir suçtur, dünya tarihinde de bir ilktir.'

30 MART HALK İLE HIRSIZLARIN HESAPLAŞACAĞI GÜNDÜR

'Türkiye'nin AKP iktidarının muhasebesini yapabilmesi açısından çok önemli bir göstergedir. 17 Aralık tarihi, arkasından 25 Aralık ve daha sonra Başbakan'ın ve hükumetin kurumlar üzerinde yaptığı operasyonlar, Türkiye'de örtülmeye çalışılan yolsuzluk ve hırsızlık çetesinin varlığını ortaya koymaktadır. Bu da 30 Mart seçimlerini Türkiye için bir hesaplaşma günü, doğal olarak bir mahşer gününe çevirmektedir. Dolayısıyla, bütün bu veriler ışığında 30 Mart halk ile hırsızlar arasında hesaplaşacağı gündür.'

Başbakan Adalet Bakanı ile arasında geçen ses kaydını doğruladı ve konuşmanın 'normal' olduğunu söyledi, ne düşünüyorsunuz?

BAŞBAKAN ALLAH KORKUSUNU KAYBETMİŞTİR

'Başbakan artık utanma duygusunu yitirmiş, Allah korkusunu kaybetmiştir. Dolayısıyla her şeyi söyleyebilir. Bunlar, sağlıklı demokrasilerde olmaması gereken işlerdir. Hükumet yargıya müdahale edemez, işadamlarını aleni hedef gösteremez, baskı uygulayamaz, kendi lehine işler yapılmasını sağlayamaz, taraf olamaz. Herhangi bir iş adamını ya da grubu diğer gruba karşı zenginleştiremez. Aslında Sayın Başbakan bu konuşmanın doğruluğunu kabul ederek, diğer bütün konuşmaların da doğruluğunu zaten kabul etmiş olmaktadır. Bu saatten sonra yapacağı tek şey var, aynaya bakacak ve gerçekten utanma duygusunu hala taşıyorsa hemen istifa edecek. Türkiye bu Başçalandan derhal kurtulmalıdır.

Tüm bu yaşananlara rağmen AK Parti anketlerden hala birinci parti olarak çıkıyor, neye bağlıyorsunuz?

HALK ŞU AN KORKUDAN SESSİZ, BU SESSİZLİĞİ 3O MART'TA BOZACAK

'Anketler çok ilginç. Her gün onlarca anket yayınlayan, Başbakan'ın lehine naralar atan kurumlar şu anda hiçbir anketten bahsetmemektedir. Ortada var olduğu söylenen anketlerin de ne kadar sağlıklı olduğu tartışılır. Bence halk, şu anda çok ciddi bir şekilde sesszilik durumunda. Sessizliğini koruyor, çünkü hükumetin baskısından korkmuş, bunalmış ve sinmiş durumda. 30 Mart'a kadar rengini belli ederse, bunun kendisi için tehlikeler doğurabileceğini düşünüyor. Bence halk gerçek gücünü ve sesini 30 Mart'ta gösterecek.'

31 Mart sabahı nasıl bir Türkiye'ye uyanacağız?

'31 Mart sabahı AKP'ye git demiş olan bir Türkiye'ye uyanacağımızı düşünüyorum.'

CHP cemaatle işbirliği içinde deniyor, bu ne kadar doğru?

BAŞBAKAN'IN PKK İLE İLİŞKİSİNİ DÜNYA BİLİYOR

'Böyle bir şey yok. Halkı, şu cemaatten, bu cemaatten, o tarikattan, bu tarikattan, o dinden, şu etnik kökenden diye ayırmaksızın halk olarak, millet olarak görüyoruz, ona göre politikamızı üretiyoruz. Bu, Başbakan'ın giderayak kendisini iktidara taşıyan gruplar, cemaatler, tarikatlarla itişmesinin bir yansıması. Bunu, bizi karalayarak örtmeye çalışıyor ama bence kendi geçmiş ilişkilerinin hesabını versin. CHP'nin bir cemaatle, bir tarikatla işbirliği söz konusu değil, Başbakan'ın PKK ve cemaatle işbirliğini dünya biliyor.'

Ortada bir yolsuzluk olduğu konuşuluyor ama yasadışı dinlemeler de var, burada cemaatin ya da her kim dinliyorsa onların hiç mi suçu yok?

DİNLEMELERİN HİÇBİRİ YASADIŞI DEĞİL

'Başbakan'la ilgili dinlemelerin tamamının TİB kayıt numarası var, hiçbiri yasadışı değil. TİB kayıt numarasının olması için, o dinlemenin yapılması adına Cumhuriyet Savcılığı'nın talebinin, mahkemenin de kararının olması gerekiyor. Aksi taktirde o dinleme kaydının, o tapenin TİB numarası olamaz. Görülüyor ki Başbakan'la ilgili tüm dinleme kayıtları savcılar tarafından istenmiş, mahkemelerce karar bağlanmış telefonlara ait dinleme kayıtları. Ancak, Türkiye'de yasadışı dinlemelerin olduğu bir gerçek. Bunu yapanların da, gerek iktidar, gerekse iktidarın güç verdiği kesimler olduğu çok açık. Biz muhalefet olarak, bu durumdan muzdarip olduğumuzu defaatle söyledik. Kaldı ki bu yasadışı dinlemeler, sadece Başbakan'a karşı olarak değil, Ergenekon, Balyoz ve odatv gibi dava ve soruşturmalarda ortaya çıkmış ve Türk halkı mağdur edilmiştir. Tabi ki yasadışı dinlemelerin karşısındayız. Yasadışı dinlemelerden bahsetmek zaten bir iktidar zafiyetinden bahsetmek demektir.'

Başbakan geçtiğimiz günlerde 'ortaya çok pislik dökülecek' dedi. Siz bekliyor musunuz çok büyük bir olay?

ARALARINDA NE TÜR PİSLİKLER VAR BİZ BİLMİYORUZ

'Aralarında ne tür pislikler var, hangi pisliklerin üzerinde beraber oturdular, neyi beraber yediler, neyi paylaştılar bilemiyoruz. Ancak, ortada iddia edilen ve medyada da göz önünde olan bu kavganın her iki tarafı birbirleriyle ilgili çok ağır, altından kalkılamayacak eleştiri ve olaylarla bir takım dinleme kayıtlarından, görüntülerden ve bunların ortaya çıkacağından bahsediyorlar. Demek ki bu doğru, demek ki birbirlerinin hangi pisliğin üzerinde oturduklarını, neyi kanunsuz paylaştıklarını çok iyi biliyorlar. Biz onlardan duyuyoruz, çok üzücü bir tablo.'

Tüm bu yaşananlarda Cumhurbaşkanı'nın tutumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?

CUMHURBAŞKANI'NIN DURUMUNU GARİPSİYORUM

'Cumhurbaşkanı'nın tutumunu garipsiyorum. Ülke bu kadar ateşler içerisindeyken, ortada hukuksuzluk, adalet yoksunluğu artık herkesin şikayet ettiği noktaya gelmişken, müdahale etmesi gereken olaylarda, başta Gezi olayları olmak üzere, müdahale etmekte çok gecikiyor. 17 Aralık'tan bu yana kendisine getirilen, dikta rejimi yaratmaya dönük kanuni düzenlemelerde bir noter gibi davranıp, şikayet ederek, sızlanarak onaylamakta. Yetkisini kullanmıyor, Anayasa Mahkemesi'ne götürmüyor, veto etmiyor. Tamamen ağustostaki seçimlere endekslenmiş, kendisine karşı AKP hükumetinin üyelerinin desteğini yitirmemek adına kendisine yakışmayan, o makamdan beklenenin dışında davranışlar sergiliyor.'

Anayasa mahkemesi İlker Başbuğ'un tahliyesi yönünde karar verdi, ne düşünüyorsunuz?

KARAR DERHAL UYGULANMALIDIR

Genelkurmay Başkanı ile ilgili yapılan yargılamadaki deliller ve belgeler, bugün Başbakan ile ilgili ortaya atılan iddiaların yanında belge sayılmaz, delil sayılmaz. Genelkurmay Başkanı düzmece delillerle içerdeyken çok net delillerle Başbakan'ın istifa etmeden görevine devam ettiği bir ülkede tabii ki Genelkurmay Başkanı derhal salıverilmelidir, bence Anayasa Mahkemesi doğru bir karar vermiştir ve derhal uygulanmalıdır.'

Bakmadan Geçme