Bakan Özhaseki'den özür açıklaması

Erzincan'ın İliç ilçesinde altın madeni sahasında meydana gelen heyelan sonucunda 9 işçinin göçük altında kalmasıyla ilgili bakanlar açıklamalarda bulundu. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde…

Youtube Kanalı
Abone Ol

İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan ile Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Erzincan'ın İliç ilçesindeki altın madeni sahasında meydana gelen heyelanda göçük altında kalan 9 işçinin arama-kurtarma çalışmalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

'Buradaki olayların hepsinden de sonuna kadar tabii ki haberim var'

Olayın meydana geldiği süreçte hastanede tedavi görmekte olduğunu ve olayları yakından takip ettiğini belirten Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Özhaseki, “Özellikle kendi özelimle ilgili bir şey söylemek istemezdim ancak bir ay kadar önce 8 saat süren bir operasyon geçirdim ve buradaki hadisenin vuku bulduğu gün de devamında 2 saatlik bir operasyon daha geçirdim. Hastanede kalıp doktorların nezaretinde uzunca bir süre tedavi oldum. Mecburen bu tür hadiseler olduğu içinde dışarı çıkarak şu gördüğünüz kara gözlüklerle de gezmeye devam ediyorum. Kusura bakmayın ondan dolayı. Ama olayın olduğu ilk andan itibaren narkozun tesirinden kurtulmakla birlikte Çevre'den sorumlu Bakan Yardımcımızı, ÇED Genel Müdürü, Çevre Yönetimi Genel Müdürünü, bilim adamları ekibimiz burada olduğu için olayları an ve an takip ettim. Buradaki olayların hepsinden de sonuna kadar tabii ki haberim var. Gelememe nedenim sadece özel sağlık nedenleri, o yüzden eğer özür dilemem gerekiyorsa bütün kamuoyundan özür dilerim.”

'Buradaki hadise ÇED çıkmadan önce başlamış ama 2008'de ilk raporu alınmış'

ÇED raporlarının Çevre ve Şehircilik Bakanlığından alındığını hatırlatan Bakan Özhaseki, “Kirleticilik vasfı bulunan herhangi bir işletmeyi açacak olan her kim varsa Çevre Bakanlığına müracaat eder. Kirletici vasfı yüksekse Bakanlık yetkilidir, değilse biraz düşük orandaysa onda valiliklerimiz, çevre il müdürlükleri yetkili. Buradaki hadise ÇED çıkmadan önce başlamış ama 2008'de ilk raporu alınmış. Yani neredeyse tam 16 sene kadar önce bu rapor alınmış, aradan geçen zaman ve süre içerisinde 2-3 bazen 4 yıl gibi aralıklarla ya genişletme ya alandaki değişik proseslerin uygulanması ile ilgili de bir takım ÇED raporundaki yenilenmeler söz konusu olmuş, arkadaşlarımız titizlikle tabii bu işi takip ediyorlar" dedi.

Bakan Özhaseki, “Bir ÇED raporu için müracaat edildiğinde uzun bir süreç var. Bu süreç bazen 2 yılı bulabiliyor. Orada birçok Bakanlıkla, kamu kuruluşlarıyla ilgili yereldeki idarelerle valilik olsun belediyeler olsun tamamen yazışılıyor. ÇED raporu için müracaat edildiğinde yerine göre bazen 20'den fazla kamu kuruluşuna ‘Burada bir tesis açılacak, sizin açınızdan mahsurlu bir durum var mı?' diye tek tek soruluyor. Sonra istenilen ne kadar oradaki yerine getirilmesi icap edilen şart varsa getirildiğine emin olduktan sonra da kirletici vasfı yüksek olanlara bakanlık diğerlerine il müdürlükleri izin veriyorlar” dedi.

'Tutanaklara yansıyan tam 135 tane denetim yapmışlar'

Bakan Özhaseki, "Arkadaşlarımız bugüne kadar burayla ilgili tutanaklara yansıyan tam 135 tane denetim yapmışlar. En çok denetim 2022 yılı ortalarında meydana gelen bir borunun patlaması üzerine olmuş. Burada kapatma kararı vermişler, en ağır para cezasını vermişler, ayrıca da savcılığa suç duyurusunda bulunmuşlar. Daha sonra ilgili firma bunları giderdiğini ispat ederek, yeniden müracaat ettiğinde de tabii ki çalışmasına izin vermişler" dedi.

Bakan Özhaseki şöyle devam etti; “O günden sonra özellikle neredeyse hemen her gün uğrayarak denetimlerin büyük çoğunluğunun 2022 ortasından itibaren başlıyor. Burada ‘çevreye bir zarar veriliyor mu verilmiyor mu?' Nihayetinde oradaki madende üretim şartlarından dolayı tabii olarak bir tehlike oluştuğu için bunun çevreye etkisi noktasında arkadaşlarımız ölçümler yapmaya da devam etmişler. Şu ana kadar bizim raporlarımızda söylüyorum bu konuda tehlike oluşturacak bir şey olmadığı hususunda da bilgiler var. Yığının ne kadar olduğu, kaç metre yükseklikte olduğu, bunların ÇED raporlarına nasıl yansıdığı, sınırların aşılıp aşılmadığı bunların hepsi hem idari hem adli hem de hukuki boyutlarıyla inceleniyor."

'Bir kusur var mı yok mu, biz de onu inceliyoruz'

Olayın ardından yapılan incelemelerin hem idari hem adli hem de hukuki boyutlarda sürdüğünü belirten Özhaseki, "Bizim de baş müfettişlerimiz buradalar, ilgili birimlerimize düşen tarafta bir kusur var mı yok mu, biz de onu inceliyoruz. Varsa zaten gereğini yaparız. Öbür taraftan da adli olarak da savcılarımız burada serbestçe çalışıyorlar. Nihayetinde kusur kimde niye böyle bir olay meydana geldi, bu da ortaya çıkacaktır, diye düşünüyorum." şeklinde konuştu.

ÖZEL HABER

Bakmadan Geçme