Bakan Özhaseki: 'Bunların istedikleri tek şey var. Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmek'
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, fabrika çalışanları ile bir araya geldi. Bakan Özhaseki burada yaptığı açıklamada; 'Bu örgütlerin istedikleri tek şey var. Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmek, başına çorap örmek ve kalkınmasına mani olmak. Türkiye diz çöksün istiyorlar' diyerek güçlü bir iktidar için destek istedi.
Bakan Özhaseki seçim çalışmaları kapsamında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan bir fabrikayı ziyaret etti. Fabrika yöneticileri tarafından karşılanan Bakan Özhaseki; işçilerle bir araya geldi. Burada işçilere hitap eden Özhaseki, herkesin 'erken seçim' dediği bir ortamda 1 buçuk yıl daha beklemenin ülkeye ihanet olacağını belirterek, 'seçim tartışmalarının yapıldığı bir ortamda Türkiye'ye bu durum zarar verir' diyerek seçim kararı aldıklarını söyledi. Bütün terör örgütlerine desteği verenin aynı yer olduğunu vurgulayan Özhaseki, PKK, FETÖ ve İŞİD'in tek amacının ülkeyi eski Türkiye'ye döndermek olduğunu vurguladı. Bakan Özhaseki konuşmasını şöyle sürdürdü;
'Cumhur ittifakı kurduğumuz partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağrısıyla karar alıp biran önce 'bismillah' diyerek 'Seçimlere girip millet kararını versin. Yoksa 1 buçuk yılda seçim tartışmalarının yapıldığı bir ortamda Türkiye'ye bu durum zarar verir' kararı aldık. Evet 1 buçuk sene sürdürülemezdi. Çünkü yatırım yapacak insanlar 'acaba seçim olacak mı, seçinden sonra kim gelecek' diye merak ediyorlar. Yabancı yatırımcılar 'hele seçim varsa onu bir görelim' diye bekliyorlar. Biz illa '1 buçuk sene daha duracağız' diyerek karar verseydik kendimizi düşünmüş ama ülkeye ihanet etmiş olurduk. Madem ki herkes erken seçim diyor 'hadi buyurun' dedik biz de. Onun için de en kısa sürede buna karar verdik. Rabbim mahcup etmesin, sonucu da inşallah hayırlı etsin. Cumhur İttifakına niye ihtiyaç. Duyduk? Elbette ki Milliyetçi Hareket Partisi ile, Büyük Birlik Partisi ile aramızda dağlar yok. Ayrı partiler olduğumuz için ufak tefek ayrılıklarımız olabilir. Ama nihayetinde Türkiye meselesinde, milli menfaatler konusunda, dini hassasiyetlerimiz konusunda asla ayrı düşünmüyoruz. Son 3 yıl içerisinde milletin karşı karşıya olduğu bazı belalar var ki çok aşikar oldu bunlar. Birincisi PKK diye bir bela. 40 yıldır bu milletin başına bela. Evlatlarınızı askere gönderirsiniz haince arkadan kurşun sıkarlar, şehit ederler yavrularımızı. Evlatlarımız orada güvenliği sağlıyor, başka bir şey yapmıyor ki. En sonunda geçtiğimiz Haziran seçimlerinde bunlara akıllar verdiler; dediler ki 'Çukurlar kazın, buraya Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru güçlerini sokmayın, bağımsızlık ilan edin'. Ve bunlar öz yönetim ilan ettiler. Çok kibar bir sözcük değil mi? Türkiye'yi parçalamaya götüren en önemli sözcük bu. Oraya çukurlar kazdılar ve şiddeti artırdılar. Bizim güya buna razı olacağımızı zannettiler. 23 vilayeti koparmanın planını yaptılar. Aba muhalefet bunlara oy verdi ki 'yüzde 10 barajını aşsınlar, AK Parti tek başına iktidar olamasın' diye. Allah'a hamt olsun bu tehlikeyi gördük, sert ve kararlı bir şekilde bu işin üzerine gittik o katiller sürüsünü, satılık uşakları kazdıkları çukurlara gömdük. Sonra bir başka bela çıktı, aslında onlar da 50 yıldır vardı. İçimizdelerdi, herkes de biliyordu onları da. FETÖ diye bir bela. Kibar kibar hepimize geldiler 'hizmet eriyiz, çocuklarınızı verin okutalım' dediler. O gülen yüzlerine herkes inandı. Gerçek yüzleri ne zaman ortaya çıktı? 15 Temmuz'da. 15 Temmuz'da gördük ki bunların Müslümanlıkla ilgisi yok. Bunların bu ülkeye hizmet diye bir derdi yokmuş. O gün sivil insanlara kurşunlar sıktılar, bombalar attılar, milletin meclisini bombaladılar. Bu lanet örgüt yurtdışından emir alıyormuş, o emirleri yerine getiriyormuş. Çok şükür bunların kökünü kazıdık. Devletteki uzantılarını temizledik. Bu örgütlerin istedikleri tek şey var. Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmek, başına çorap örmek ve kalkınmasına mani olmak. Türkiye diz çöksün istiyorlar. Özellikle de 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin, ne olursa olsun' istiyorlar. Niye? Tespihin imamesi o da o yüzden. Tespihin imamesi giderse 99 parçaya ayrılırız Allah korusun. Bunların para verenleri aynı, yani PKK'ya, FETÖ'ye, İŞİD'e para veren aynı yer. Örgütleyen, akıl veren aynı yer. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın'.
Bakan Özhaseki konuşmasının ardından fabrikadan ayrıldı.
Bakan Özhaseki seçim çalışmaları kapsamında Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde bulunan bir fabrikayı ziyaret etti. Fabrika yöneticileri tarafından karşılanan Bakan Özhaseki; işçilerle bir araya geldi. Burada işçilere hitap eden Özhaseki, herkesin 'erken seçim' dediği bir ortamda 1 buçuk yıl daha beklemenin ülkeye ihanet olacağını belirterek, 'seçim tartışmalarının yapıldığı bir ortamda Türkiye'ye bu durum zarar verir' diyerek seçim kararı aldıklarını söyledi. Bütün terör örgütlerine desteği verenin aynı yer olduğunu vurgulayan Özhaseki, PKK, FETÖ ve İŞİD'in tek amacının ülkeyi eski Türkiye'ye döndermek olduğunu vurguladı. Bakan Özhaseki konuşmasını şöyle sürdürdü;
'Cumhur ittifakı kurduğumuz partinin Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim çağrısıyla karar alıp biran önce 'bismillah' diyerek 'Seçimlere girip millet kararını versin. Yoksa 1 buçuk yılda seçim tartışmalarının yapıldığı bir ortamda Türkiye'ye bu durum zarar verir' kararı aldık. Evet 1 buçuk sene sürdürülemezdi. Çünkü yatırım yapacak insanlar 'acaba seçim olacak mı, seçinden sonra kim gelecek' diye merak ediyorlar. Yabancı yatırımcılar 'hele seçim varsa onu bir görelim' diye bekliyorlar. Biz illa '1 buçuk sene daha duracağız' diyerek karar verseydik kendimizi düşünmüş ama ülkeye ihanet etmiş olurduk. Madem ki herkes erken seçim diyor 'hadi buyurun' dedik biz de. Onun için de en kısa sürede buna karar verdik. Rabbim mahcup etmesin, sonucu da inşallah hayırlı etsin. Cumhur İttifakına niye ihtiyaç. Duyduk? Elbette ki Milliyetçi Hareket Partisi ile, Büyük Birlik Partisi ile aramızda dağlar yok. Ayrı partiler olduğumuz için ufak tefek ayrılıklarımız olabilir. Ama nihayetinde Türkiye meselesinde, milli menfaatler konusunda, dini hassasiyetlerimiz konusunda asla ayrı düşünmüyoruz. Son 3 yıl içerisinde milletin karşı karşıya olduğu bazı belalar var ki çok aşikar oldu bunlar. Birincisi PKK diye bir bela. 40 yıldır bu milletin başına bela. Evlatlarınızı askere gönderirsiniz haince arkadan kurşun sıkarlar, şehit ederler yavrularımızı. Evlatlarımız orada güvenliği sağlıyor, başka bir şey yapmıyor ki. En sonunda geçtiğimiz Haziran seçimlerinde bunlara akıllar verdiler; dediler ki 'Çukurlar kazın, buraya Türkiye Cumhuriyeti'nin meşru güçlerini sokmayın, bağımsızlık ilan edin'. Ve bunlar öz yönetim ilan ettiler. Çok kibar bir sözcük değil mi? Türkiye'yi parçalamaya götüren en önemli sözcük bu. Oraya çukurlar kazdılar ve şiddeti artırdılar. Bizim güya buna razı olacağımızı zannettiler. 23 vilayeti koparmanın planını yaptılar. Aba muhalefet bunlara oy verdi ki 'yüzde 10 barajını aşsınlar, AK Parti tek başına iktidar olamasın' diye. Allah'a hamt olsun bu tehlikeyi gördük, sert ve kararlı bir şekilde bu işin üzerine gittik o katiller sürüsünü, satılık uşakları kazdıkları çukurlara gömdük. Sonra bir başka bela çıktı, aslında onlar da 50 yıldır vardı. İçimizdelerdi, herkes de biliyordu onları da. FETÖ diye bir bela. Kibar kibar hepimize geldiler 'hizmet eriyiz, çocuklarınızı verin okutalım' dediler. O gülen yüzlerine herkes inandı. Gerçek yüzleri ne zaman ortaya çıktı? 15 Temmuz'da. 15 Temmuz'da gördük ki bunların Müslümanlıkla ilgisi yok. Bunların bu ülkeye hizmet diye bir derdi yokmuş. O gün sivil insanlara kurşunlar sıktılar, bombalar attılar, milletin meclisini bombaladılar. Bu lanet örgüt yurtdışından emir alıyormuş, o emirleri yerine getiriyormuş. Çok şükür bunların kökünü kazıdık. Devletteki uzantılarını temizledik. Bu örgütlerin istedikleri tek şey var. Türkiye'yi eski Türkiye'ye döndürmek, başına çorap örmek ve kalkınmasına mani olmak. Türkiye diz çöksün istiyorlar. Özellikle de 'Recep Tayyip Erdoğan gitsin, ne olursa olsun' istiyorlar. Niye? Tespihin imamesi o da o yüzden. Tespihin imamesi giderse 99 parçaya ayrılırız Allah korusun. Bunların para verenleri aynı, yani PKK'ya, FETÖ'ye, İŞİD'e para veren aynı yer. Örgütleyen, akıl veren aynı yer. Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın'.
Bakan Özhaseki konuşmasının ardından fabrikadan ayrıldı.