Av. Nilay Karahan: 'Son 10 yılda 2 bin 337'den fazla kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiştir'
Kayseri Barosu Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Nilay Karahan; 'Ülkemizde kadına karşı uygulanan şiddet tablosu halen vahim noktadadır. Kadına şiddet vakalarında her geçen gün ciddi oranda artış yaşanmaktadır. Son 10 yılda 2 bin 337'den fazla kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiştir' dedi.
Kayseri Barosu Konferans Salonu'nda düzenlenen basın açıklamasında konuşan Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Nilay Karahan; 25 Kasım 1960'ın uygarlıklar tarihinin kara günlerinden biri olduğunu söyleyerek bu tarihin tüm dünyada ve Türkiye'de kadına yönelik şiddetin kınandığı ve baskılara yenilmeyen yürekli kadınların mücadelesini onurlandırmak adına ölümsüzleştirildiği bir gün olduğunu ifade etti. Kadına yönelik şiddetin Anayasal bir hakkın ihlali olduğunu vurgulayan Karahan; 'Türkiye, 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Sözleşme 29 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Devamında Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun, TBMM tarafından 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilmiştir. Bu yasada şiddetin tanımları yapılmış, yasadan yararlanacaklar açısından kapsamı genişletilmiş, yasa kapsamında mülki amir ve kolluğa yetki verilmiştir. Yani yasada şiddeti ihbar etme bir hak olarak yer almış ve teknik takip olanağı ve zorlama hapsi gibi yeni müesseseler de getirilmiştir. Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadına yönelik şiddeti azaltmaya yetmediği hatta en önemli insan hakkı olan yaşama hakkını ihlal eden öldürme fiilinin arttığı aşikardır. Bu artışın en önemli nedenlerinden biri de ülkemizdeki mevzuat ile uygulama arasındaki yetersizliktir. Ülkemizde kadına karşı uygulanan şiddet tablosu halen vahim noktadadır. Kadına şiddet vakalarında her geçen gün ciddi oranda artış yaşanmaktadır. Her yıl geleneksel olarak yapılan istatistiksel açıklamalar, kadına yönelik ekonomik, fiziksel, psikolojik, cinsel gibi şiddet türlerinin rakamlarında artış olduğunu ortaya koymaktadır. Son 10 yılda 2 bin 337'den fazla kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiştir. 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409 ve 2018 yılının ilk 6 ayında 206 kadın cinayete kurban gitmiştir. 2018 yılında öldürülen kadınlardan 85'ini kimin öldürdüğü belirlenemezken, 56'sı evli olduğu erkek tarafından, 16'sı erkek arkadaşı tarafından, 11'i oğlu tarafından, 11'i akrabası tarafından, 10'u tanımadığı biri tarafından, 82'si ayrıldığı erkek arkadaşı tarafından 5'i babası tarafından ve 4'ü de boşandığı erkek tarafından öldürülmüştür. Gün geçmiyor ki kısa etek giydiği, çalışmak istediği, evden dışarı çıkmak istediği, istediği kişi evlenmek istediği ya da boşanmak istediği için en yakınındaki erkeklerden biri tarafından şiddete maruz kalan bir kadın haberi duymayalım. Victor Hugo'nun 'Suç ve cezalar eğitimle, güneşin önündeki buzlar gibi erir' sözünden hareketle şiddetle mücadelede başı çeken unsurun eğitim olduğunu vurgulamak istiyoruz' ifadelerini kullandı.
Kadına şiddetle mücadelede yapılması gerekenleri sıralayan Av. Karahan sözlerini şöyle sürdürdü; 'Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak yıkılmadan; 'Kadına şiddete hayır' demeye devam edeceğiz. Kadınlarımızın cumhuriyetin ilanı ile elde ettikleri kazanımlara aykırı yasal değişikliklerin her zaman karşısında olacağız.'
Kayseri Barosu Konferans Salonu'nda düzenlenen basın açıklamasında konuşan Kadın Haklarından Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Av. Nilay Karahan; 25 Kasım 1960'ın uygarlıklar tarihinin kara günlerinden biri olduğunu söyleyerek bu tarihin tüm dünyada ve Türkiye'de kadına yönelik şiddetin kınandığı ve baskılara yenilmeyen yürekli kadınların mücadelesini onurlandırmak adına ölümsüzleştirildiği bir gün olduğunu ifade etti. Kadına yönelik şiddetin Anayasal bir hakkın ihlali olduğunu vurgulayan Karahan; 'Türkiye, 'Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi'ni imzalamıştır. Sözleşme 29 Kasım 2011 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Devamında Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair 6284 sayılı Kanun, TBMM tarafından 8 Mart 2012 tarihinde kabul edilmiştir. Bu yasada şiddetin tanımları yapılmış, yasadan yararlanacaklar açısından kapsamı genişletilmiş, yasa kapsamında mülki amir ve kolluğa yetki verilmiştir. Yani yasada şiddeti ihbar etme bir hak olarak yer almış ve teknik takip olanağı ve zorlama hapsi gibi yeni müesseseler de getirilmiştir. Yasalarımızda yapılan değişikliklerin kadına yönelik şiddeti azaltmaya yetmediği hatta en önemli insan hakkı olan yaşama hakkını ihlal eden öldürme fiilinin arttığı aşikardır. Bu artışın en önemli nedenlerinden biri de ülkemizdeki mevzuat ile uygulama arasındaki yetersizliktir. Ülkemizde kadına karşı uygulanan şiddet tablosu halen vahim noktadadır. Kadına şiddet vakalarında her geçen gün ciddi oranda artış yaşanmaktadır. Her yıl geleneksel olarak yapılan istatistiksel açıklamalar, kadına yönelik ekonomik, fiziksel, psikolojik, cinsel gibi şiddet türlerinin rakamlarında artış olduğunu ortaya koymaktadır. Son 10 yılda 2 bin 337'den fazla kadın şiddet görerek hayatını kaybetmiştir. 2015 yılında 303, 2016 yılında 328, 2017 yılında 409 ve 2018 yılının ilk 6 ayında 206 kadın cinayete kurban gitmiştir. 2018 yılında öldürülen kadınlardan 85'ini kimin öldürdüğü belirlenemezken, 56'sı evli olduğu erkek tarafından, 16'sı erkek arkadaşı tarafından, 11'i oğlu tarafından, 11'i akrabası tarafından, 10'u tanımadığı biri tarafından, 82'si ayrıldığı erkek arkadaşı tarafından 5'i babası tarafından ve 4'ü de boşandığı erkek tarafından öldürülmüştür. Gün geçmiyor ki kısa etek giydiği, çalışmak istediği, evden dışarı çıkmak istediği, istediği kişi evlenmek istediği ya da boşanmak istediği için en yakınındaki erkeklerden biri tarafından şiddete maruz kalan bir kadın haberi duymayalım. Victor Hugo'nun 'Suç ve cezalar eğitimle, güneşin önündeki buzlar gibi erir' sözünden hareketle şiddetle mücadelede başı çeken unsurun eğitim olduğunu vurgulamak istiyoruz' ifadelerini kullandı.
Kadına şiddetle mücadelede yapılması gerekenleri sıralayan Av. Karahan sözlerini şöyle sürdürdü; 'Kayseri Barosu Kadın Hakları Komisyonu olarak yıkılmadan; 'Kadına şiddete hayır' demeye devam edeceğiz. Kadınlarımızın cumhuriyetin ilanı ile elde ettikleri kazanımlara aykırı yasal değişikliklerin her zaman karşısında olacağız.'