Amiri, işçiye 'Terbiyesiz' derse bakın ne oluyor?
İş yerlerinde zaman zaman yaşanan tartışmalar yargıya taşınıyor. Bu konuda dikkat çeken bir karar daha çıktı. Peki, amiri işçiye 'terbiyesiz' derse ne olur? İşte konuyla ilgili Yargıtay'ın verdiği karar. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Çalışma ortamında yaşanan tartışmalar zaman zaman yargıya taşınıyor. Bu konuda yargının verdiği ya da vereceği kararlar da merak ediliyor. Yargıtay çalışma ortamında yaşanan bir olayla ilgili de kararını verdi. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin önceki yıllarda verdiği bir karar bu konuya açıklık getirdi.
Terbiyesiz derse...
Yargıtay'ın verdiği karara göre Amirin işçiye "terbiyesiz" demesi işçi açısından haklı fesih nedenidir ve tazminat ödenmesini gerektiriyor. Yerel mahkemenin reddettiği davayla ilgili davacı konuyu üst mahkemeye taşıdı. Yargıtay'da konuyla ilgili verdiği kararda, “Somut olayda, işçinin amiri konumundaki kişinin davacı işçiye yönelik olarak terbiyesiz demek suretiyle hakaret etmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir” kararı verdi.
İşte söz konusu davanın ayrıntıları…
Esas Numarası: 2012/17182
Özeti: İşçinin, iş sözleşmesini, kendisinin şerefine dokunacak şekilde söz sebebiyle feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. İş Kanununun ilgili maddesinin gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir. İnceleme konusu olayda, işçinin amiri konumundaki kişinin davacı işçiye yönelik olarak “terbiyesiz” demek suretiyle hakaret etmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir. Buna nedenle, davacının kıdem tazminatı isteminin kabulü yerine reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
DAVA :Davacı, kıdem tazminatı, yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili, genel tatil ücret alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davalı şirket yetkililerince 09/02/2011 tarihinde iş arkadaşlarının yanında kendisine ahlak ve iyiniyet kurallarına aykırı davranışta bulunulurak şeref ve haysiyetine zarar verildiğinden davacının haklı fesih hakkını kullanarak iş akdini feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı ile yıllık izin, fazla çalışma, hafta tatili ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş akdini haksız ve geçersiz tek yanlı iradesi ile istifa ederek feshettiğini, davacının kendisine verilen emir ve talimatları yerine getirmediğini, 8 şubat Fortis A. şubesinde elektrik kablolarından çıkan yangın sebebi ile acil müdahale için yapılan toplantıya katılmadığını, yöneticisi tarafından toplantıya katılmama sebebi sorulduğunda kendisinin “bu benim işim değil” diye cevap vererek kendisine bu davranışlarının doğru olmadığı belirtildiğinde yine aynı tutumunu sürdürerek “isterseniz gereğini yaparsınız” diye cevap verdiğini, davacının feshinde haklı sebep bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davacı temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
İşçinin, iş sözleşmesini, kendisinin şerefine dokunacak şekilde söz sebebiyle feshedip feshetmediği taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 24 üncü maddesinin (II) numaralı bendinin (b) alt bendi gereğince, işverenin işçiye veya aile üyelerinden birine hakaret etmesi, sövme fiilini işlemesi, sarkıntılıkta bulunması, işçiye iş sözleşmesini haklı fesih imkânı verir. Şeref ve namusa dokunacak söz ve davranışların, işveren veya işveren vekili tarafından gerçekleştirilmiş olması hukukî sonucu değiştirmez. Bu eylemlerin Türk Ceza Kanununa göre suç teşkil etmesi de şart değildir. Somut olayda, işçinin amiri konumundaki kişinin davacı işçiye yönelik olarak “terbiyesiz” demek suretiyle hakaret etmesi işçi açısından haklı fesih sebebidir. Buna nedenle, davacının kıdem tazminatı isteminin kabulü yerine reddi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı bozulmasına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 25.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.