"Amaç Musul'u almak değil, Türkiye'nin güvenliği olmalıdır'
TÜRK Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu (TÜRKONFED) Başkanı Tarkan Kadooğlu, Irak'ın Türkiye için önemli bir partner olduğunu belirterek, “İki yıl öncesine kadar Irak, Almanya'dan sonra en çok ihracat yaptığımız ülkeydi. Ancak son 2 yıldaki siyasi problemlerden, yapılanmalardan ve DEAŞ'in bölgeye girmesi ile birlikte ciddi anlamda dengesizlik oldu. İhracatımız düştü. Bu nedenle bugün amaç Musul'u almak değil, Türkiye'nin güvenliği olmalıdır. Bunun için Türkiye orada olmak zorundadır'' dedi.
Kayseri'de gerçekleştirilen bölge ve eğitim toplantısına katılmak üzere kente gelen TÜRKONFED Başkanı Tarkan Kadooğlu ve beraberindeki Orta Anadolu Sanayici ve İşadamları Federasyonu (ORSİFED) Başkanı İbrahim Yılmaz ile federasyona üyeleri öncelikle Vali Süleyman Kamçı'yı ziyaret etti. Ziyarette yaptıkları çalışmalar hakkında Vali Kamçı'ya bilgi veren Kadooğlu ve beraberindekiler daha sonra Hilton Kayseri Otel'de basın toplantısı düzenledi. Kayseri'ye bölge ve eğitim toplantısı yapmak, iş dünyasının sorunlarını konuşmak ve bunun yanında bazı ziyaretlerde bulunmak için geldiklerini ifade eden Başkan Kadooğlu, TÜRKONFED olarak Türkiye'nin en büyük yapılarından biri olduklarını belirtti. İçlerinde holdinglerden, en küçük KOBİ'lere kadar, her türlü siyasi görüşten insanın olduğunu dile getiren Kadooğlu, “Ama biz Türkiyeyiz. Türkiye'nin kalkınması ve sürdürülebilir gelişmesi için çalışıyoruz. Bugün Kayseri'deyiz, yarın İzmir'de olacağız. Kısa zamanda 25 ili ziyaret edip, toplantılar yapacağız” diye konuştu.
15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan gelişmelere de değinen Kadooğlu, Türkiye'nin çetin bir süreçten geçtiğini kaydederek, şunları söyledi: “15 Temmuz sonrası yeni bir dünya ile karşılaştık. Ülkemiz zor ve çetin bir süreçten geçti. Bu yaşananların ardından Türkiye'nin güçlü olduğuna dair mektup yazarak yurt dışındaki işbirliği yaptığımız, görüştüğümüz kurumlarla da paylaştık. Olayları anlattık. Türkiye'nin güçlü bir ülke olduğunu anlattık. Üyelerimiz de katıldıkları toplantılarda bunu anlatmaya devam ediyorlar. Bazı olumsuz algıları ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz. Hükümetimiz de bu süreçte hızlı ekonomik refleksler aldı. İş dünyasının önünü açtı. Ayağı yere basan projeler ortaya koydu. Türk iş dünyası, bundan sonraki süreçte ülkemize destek vererek, dalgalanma olmasının diye çalıştı. Pazartesiden itibaren bu olumsuzluğa rağmen işimizin başındaydık. Ülkemiz için çalıştık, çalışıyoruz. Ülkemize güveniyoruz. Bundan sonraki süreçte de istihdamı arttırıp, işsizliği azaltmak istiyoruz.”
“AB'YE GİRMEK BİZİM EN BÜYÜK ARZUMUZ OLMASI LAZIM”
“Söz konusu ülke menfaati olunca her şey teferruattır” diyen Kadooğlu, “Tek yumruk olmalıyız. 11 yıllık geçmişimiz de TÜRKONFED olarak 11 rapor hazırladık. Bu raporlar demokrasiden, özgürlüklere, kadınların iş alanlarına katılımın kadar değişik konu başlıklarını içeriyor. Biz Türkiye'de bölgeler arası eşitsizliğin ortadan kalkmasını istiyoruz. Bugün Türkiye'nin 16 ili 3 bin 3 bin 500 tuzağına sıkışmış. Bu illerde gelir seviyesi bu oranlarda. Bunun yanında 16 ilde ise gelir 17 bin dolar seviyesinde. İstanbul ve çevresinde. Bir yanda 3 bin dolar diğer yandan 3 bin 500 dolar. Bu adaletsizlik ortadan kalkmalıdır. Bunun yanında 48 ilde de bireysel özgürlüklere yönelik sorunlar var. Biz bu konuda tarafız. Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) kriterlerini uygulamasını istiyoruz. AB'ye girmek bizim en büyük arzumuz olması lazım. Elimizden olmayan nedenlerle de giremiyorsak, kriterlere insan olarak ihtiyacımız var. Buna inanıyoruz.” şeklinde konuştu.
Türkiye, PKK, DEAŞ ve FETÖ ile çarpışırken dünyanın da değiştiğini belirten Kadooğlu, “NATO ülkelerinin zorlandığını AB'nin parçalanmasını da görüyoruz. İşte bu süreçte de tek yumruk olup, ülkemiz için gövdemizi ortaya koymalıyız” dedi. Suriye ve Irak'ta yaşanan olayların ülke ekonomisini sıkıntıya soktuğunu da anlatan Kadooğlu, ama bu konuda da mücadele edeceklerini dile getirerek, şu ifadeleri kullandı:
“Irak, önemli partner. 2 yıl öncesine kadar Irak, Almanya'dan sonra en çok ihracat yaptığımız ülkeydi. İthalat ve ihracatı göz önüne aldığımızda 20 milyar dolarlara varan bir yapı vardır. Irak'ın yapılanmasında Türk firmaları etkiliydi. Ancak son 2 yıldaki siyasi problemlerden, yapılanmalardan ve DAEŞ'in bölgeye girmesi ile birlikte ciddi anlamda dengesizlik oldu. İhracatımız düştü. Bu nedenle bugün amaç Musul'u almak değil, Türkiye'nin güvenliği olmalıdır. Terörden arındırılması olmalıdır. Bunun için Türkiye'ye orta olmak zorundadır. Allah, oradaki Mehmetçiğimize yardım etsin, duacıyız. Kendimizi bu konuda da dünyaya anlatmalıyız.”
Haber/Foto: Cafer ZENGİN