ALTAN: 'BOYDAK'IN ÜSTÜNE GİDEREK, ÜRKÜTÜYORLAR'
Gazeteci Yazar Mehmet Altan, Boydak Holding Başkanvekili Mustafa Boydak'ın, “Bundan böyle hiçbir tüzel veya gerçek kişiler ismimizi herhangi bir camia cemaat v.s ile anmamalıdır.” şeklinde yaptığı açıklamalarla ilgili olarak konuştu. Ülkede bütün yaşanan olayların tek nedeninin 17-25 aralık yolsuzluk iddialarını kapatmak olduğunu iddia eden Altan, “Türkiye hukuk kavramından uzak. Yolsuzluk ve hırsızlığı kapatmak için gayret var. Bu nedenle her şey oldu bittiye getiriliyor. İnsanları korkutuyorlar, sermaye gasp ediliyor. Boydak'ın da
olağanüstü üzerine giderek ürkütüyorlar. Devletin içinde bir şey yapı ya da çete varsa, bu 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin sorumluluğudur. Buna göz yuman bakanlarda yargılanmalıdır” dedi.
Türkiye Boydaklar'ın, Fethullah Gülen Cemaati'ne yakınlığıyla bilinen Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu'na (TUSKON) düzenlenen baskının ardından dernekle ilişkilerini kesmelerini ve bu kararın ardından Boydak Holding Başkanvekili Mustafa Boydak'ın yaptığı açıklamaları konuşuyor.
Bir süre önce sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamada, Devlet mekanizması dışında herhangi bir farklı yapılanma içinde görünmeyi kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyleyen Boydak, “Bundan böyle hiçbir tüzel veya gerçek kişiler ismimizi herhangi bir camia cemaat v.s ile anmamalıdır. Kurumsal ilkelerimize saygı bekliyoruz” dedi. İşte Boydak'ın, bu yöndeki açıklamaları yaygın medyada da geniş yer buldu. Bu konuda en dikkat çeken açıklama ise Gazeteci-Yazar Mehmet Altan'dan geldi. Altan, ülkede yaşanan bazı olaylarının tek nedeninin 17-25 Aralık yolsuzluk iddialarını kapatmak olduğunu öne sürdü.
“OLDU BİTTİYE GETİRİLİYOR VE İNSANLARI
KORKUTUYORLAR, SERMAYE GASP EDİLİYOR”
Altan, şöyle konuştu: “Türkiye hukuk kavramından o kadar uzak ki, bakın 17-25'te biz hırsızlık ve yolsuzluk gördük. Şimdi bu hırsızlık ve yoksulluğu üstünü zorla kapatacağız bir gayret var. Suçsuz olduğunu söyleyenler mahkemeden kaçtılar. Aklanmak yerine o mahkemeleri yok ettiler. Bir darbe olduğunu iddia ettiler. Eve gelen kasalar, masalar, ayakkabı kutuları vardı, paralar vardı. Böyle kibar bir darbecilik dönemi hatırlamıyorum. Ben darbeleri de gördüm. Siyasi senaryo uydurdular. Türk Ceza Kanunu'nda olmayan bir suç olmaz. Eğer devleti içinde bir paralel yapı ya da başka bir çete varsa, bunu belgeleriyle ortaya çıkarırsınız, sonra bu yapıya göz yuman, istihdam eden Bakanları da, diğer görevlileri de ortaya koyarsınız ve yargının önüne götürürsünüz. Ama kanıt çıkmıyor. Bir rezalet bu. Oldu bittiye getiriliyor ve insanları korkutuyorlar. Sermaye gasp ediliyor. Boydak'ın da olağanüstü üzerine giderek, ürkütüyorlar. Devletin içinde bir şey varsa bu 13 yıldır ülkeyi yönetenlerin de sorumluluğudur. O zaman bu bir darbeyse, darbe mağduru bakanlar, neden yeniden bakan olmadı. Herkesi suçlamanın bir anlamı yok. Bu paralel yapı her neyse, onu devlet içine sokanlar da yargılanmalıdır.”
BOYDAK: “17-25 ARALIK OPERASYONLARININ ÜLKEYE KAYBETTİRDİ”
Diğer yandan Boydak'ın açıklamaları sosyal medyada da geniş yankı uyandırdı. Bazı çevreler, Boydak'ın bir süre önce yaptığı bazı açıklamalara yönelik olarak, paylaşımlar yaptı. Boydak, cemaatle ilgili olarak yaklaşık 2 yıl önce bir gazeteye verdiği röportajda şu ifadeleri kullanmıştı: “İşadamları siyasetle uğraşmaz” diyen Mustafa Boydak, devlet dışı bir mekanizmanın kabul edilemeyeceğini söyledi. Pensilvanya'ya gitmediğini belirten Boydak, Gezi olayları ardından gelen 17-25 Aralık operasyonlarının ülkeye kaybettirdiğini açıkladı.
“Yargıda, emniyette ve ekonomi bürokrasisinde yer alan paralel yapıdan rahatsız oluyor musunuz?” sorusuna da Boydak, “Yargıyı çok bilmiyorum. Ama memlekette devlet idaresinde patron tektir. O da devlettir. Devlet dışında bir mekanizma kabul edilemez”
Haber: Güler Ruhsar AKTAŞ