"AKP ADAYLIĞIMI ÇALDI"

Bilgisi dışında Adalet ve Kalkınma PArtisi'ne üye yapılan Cumhuriyet Halk Partisi İl Disiplin Kurulu Başkanı Yılmaz Karaca, AKP yüzünden milletvekili aday adayı olamadığını söyledi. Sahte üye davasından AKP'den 3 bin TL tazminat kazanan Karaca, “AKP iktidarı benim de siyasi geleceğimi itibarımı çalmıştır. CHP'de disiplin kurulu başkanı olmamam rağmen kaybettiğim itibarım dolayısıyla kendime güvenemediğimden milletvekil adayı olamıyorum. Geleceğim karartıldı” dedi.

CHP İl Disiplin Kurulu Başkanı Yılmaz Karaca, parti binasında düzenlediği basın toplantısında, AKP iktidarı yüzünden partisinden milletvekili aday adayı olamadığını söyledi. CHP İl Başkanı Mustafa Ayan ile birlikte basın mensuplarının karşısına çıkan Karaca, AKP'nin kendisini gibi binlerce kişiyi bilgileri dışında üye yaptığı vurgulayarak, süreç hakkında bilgiler verdi. Karaca, “13 Yıldır ülkemizi yöneten AKP'nin “Bizim üye sayımız diğer partilerin aldıkları oylardan fazladır” diyerek övünmelerinden sonra CHP Genel Merkezi Yargıtaydan üye sayımızı istemiştir. Yargıtayın cevabi yazısında 70.000 civarında CHP üyesinin AKP üyesi olduğu ve “İki partiye birden üye olunamayacağı için üyeliklerinin düşürüldüğünü” bildiriyor. Genel merkezimiz bu durumu 2012 yılı Kasım ayında il başkanlıklarımıza bildirmiştir. Yapılan bu sahtecilikten 16 Kasım 2012 de haberim oldu Cumhuriyet savcılığına başvurup bu sahtecilerin ortaya çıkarılması için suç duyurusunda bulunarak süreci başlattım. O zaman benim durumumda Kayseri'de 1200 civarında üyemiz AKP ye de üyeliği dolayısıyla partimizden üyeliği düşmüştü. Israrlı ve kararlı takibimiz sonunda Kayseri 6. Asliye Ceza Mahkemesi 2013/368 sayılı dosya ile 70 kişinin davasını tek dosyada ve tek duruşmada ‘Siyasi partiler yasasına muhalefet' suçlamasıyla; hükmün açıklanmasını da geriye bırakarak 15 ay hapis cezası verdi. Ben ve Avukatım Mustafa Devrim DEMİRTAŞ bu sahteciliğin peşini bırakmamaya kararlıydık. Kayseri 1. Ağır Ceza Mahkemesine itirazda bulunduk ve itirazımız reddedildi. Marka şehir diye öğündükleri Kayseri'nin yolsuzlukta marka olduğunu biliyorduk. Böylece sahtecilikte de marka olduğunu öğrendik. Şehrimiz adına utanç duyuyoruz. Oysa ki; AKP'nin bilmediği bir gerçek vardı: Bir partinin gücü fert sayısı ile değil mert sayısı ile ölçülür. CHP kadroları kuruluşundan günümüze kadar mert insanlarla doludur. CHP yi kuran ve yaşatan kadrolar; Manda ve Himayeyi kabul etmeyen, 1919-1922 arasında emperyalizmi bu ülkeden çıkaran, Türkiye Cumhuriyetini kuran, Kitleri kurarak iş sahaları açan, bizi 2.Dünya Savaşına sokmayan, kimseye el avuç açmayan, % 14 büyümeyi sağlayan, bizi yurttaş yapan, Osmanlı'nın borcunu kuruşuna kadar ödeyen, ülkemize çok partili sistemi getiren, 1974 yılında Kıbrıs'a barışı götüren, kadrolardır. CHP kadrolarının kitabında yalan, sahtecilik, hırsızlık, kamu mallarını yandaşa peşkeş çekmek, ikiyüzlülük ve din ticareti yapmak yoktur. Onlar ‘Bağımsız Türkiye' sevdalılarıdır. CHP'liler kişisel çıkarları için değil, halk için siyaset yaparlar. CHP kadroları Kendilerine han hamam, halka din iman demezler. CHP de biat kültürü değil, demokrasi kültürü vardır. Sokaklara standlar açarak ve AKP Kadın Kolları Üyelerinin mahallelerde evleri dolaşarak ve halkımızı çeşitli vaatlerle kandırarak üye yapmaktadırlar. AKP binaları sanki İş Kur Müdürlüğü olmuştur. Üye yazım işinin acı tarafı için ise; kendilerini ikinci sınıf insan olarak görülen kadınların erkeklerden daha çok koşturmalarıdır. Kendilerine birçok Avrupa ülkesinden önce çeşitli hakları Mustafa Kemal ATATÜRK' ün verdiğini unutmaktadırlar. 1919 da Samsun'a çıkan Bandırma Vapuru'nun yerini; 13 yıldır ülkemizi Ortadoğu bataklığına doğru götüren Türkiye yi Batırma Vapuru almıştır.”

KAZANDIĞI TAZMİNAT SOMA ŞEHİTLERİNE

Hukuk davası sonucunda AKP'den 3 bin TL tazminat kazandığını hatırlatan Karaca, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Ben ve Avukatım Mustafa Devrim DEMİRTAŞ; AKP genel başkanlığı ve zamanın Kocasinan İlçe Başkanı (Şimdiki il başkanı) H. Cahit Özden hakkında 20.000 TL. (manevi tazminat davası açtık. Gerekçelerimiz doğru ve haklıydı. Kaybolan siyasi itibarımı kazanmak istiyordum. Kendimin CHP li olduğunu kanıtlamak ve hakkımdaki bu şüpheleri kaldırmak zorundaydım. Kayseri 8. Asliye Hukuk Mahkemesi 4. Duruşma sonunda 30 Aralık 2014'te 2013/613 sayılı dosya ile AKP Genel Başkanlığı ve şimdi il başkanı olan Hüseyin Cahit Özden'e 3,000 TL. manevi tazminat ödemesine hükmetti. Alacağım bu paranın kuruşuna dokunmadan Soma Maden Kazasında şehit olan madenci ailelerimizin hesabına yatırmayı düşünüyorum. Allah bana bu sahtecilerin kör kuruşunu kısmet etmesin.”

AKP ADAYLIĞIMI ÇALDI

AKP'nin siyasi itibarını sarstığını ifade eden Karaca, bu nedenle aday adayı olmadığını belirterek, şunları söyledi: “Yaşamımızın her alanına müdahale eden AKP iktidarı, siyasi literatürümüze “Hırsızlık ve Sahtecilik” diye iki sözcük daha kazandırdı. Yalan, dolan, talan, takiyye ve sahtecilik AKP iktidarının temel politikaları olmuştur. Bunlar, temiz din duygularımızın arkasına saklanarak ve onu istismar ederek sahtecilik yapan din tüccarlarıdır. Dinimizce hırsızlık yapmak hem suçtur hem de günahtır. Cebimizdeki parayı çalan bir hırsızla, gizli bilgilerimiz alarak adımıza imza atmanın farkı var mıdır? Bunlar bilgi çalma hırsızıdır. 92 Yıllık Cumhuriyetin maddi kazanımlarını yandaşlara peşkeş çeken, Cumhuriyet Devrimi kazanımlarını yok eden AKP iktidarı, benim de siyasi geleceğimi ve itibarımı çalmıştır. CHP de disiplin kurulu başkanı olmama rağmen kaybettiğim itibarım dolayısıyla kendime güvenemediğimden milletvekili adayı olamıyorum. Geleceğim karartıldı. Benim AKP ye üyeliğim siyasal yaşamın içerisinde olduğumdan haberim oldu. Ya haberi olmayanlar! Tanıdığım ve bildiğim birçok kamu görevlisi ve sıradan yurttaşlarımız haberleri olmadan üye yapılmışlardır. Bütün bunlar nasıl üye oluyor? Bu özel bilgilerimizi AKP ye kim veriyor? Nereden alıyorlar? Hepsinden önemlisi üye kayıt fişlerine adımıza nasıl imza atabiliyorlar? Bugün bu bilgilerimizle bunları yapanların; Yarın adımıza ne gibi işler çevirmeyeceğinin garantisini kim verebilir? Adımıza krediler çekebilirler, şirketler kurabilirler ve borçlandırabilirler. Güzel dinimizin arkasına saklanan ve dolaplar çeviren bu din tüccarlarında her şey beklenir.Buradan bir kez daha yurttaşlarımıza sesleniyorum. Lütfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı web sitesine girerek; Herhangi bir siyasi partiye üye olup olmadığınızı sorgulayın.”