Akar'dan sert çıkış: Kandil aday gösteriyor

AK Parti'den Kayseri milletvekili seçilen Akar, Kayseri Büyükşehir Belediyesinin Muhtarlar Toplantısına katıldı. Sözlerine, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın selamlarını ileterek başlayan Akar, muhtarların önemini ifade etti, gelecek dönemde muhtarların etkinliklerinin daha da artacağını belirtti. Büyük ve güçlü Türkiye için çalışmalara devam ettiklerini, bazılarının bunu engellemek için her yolu denediğini ifade eden Akar, şunları söyledi:

“Neler yapıyorlar, neler. O kadar azıttılar ki Türkiye'nin başarılarından o kadar rahatsız olmaya başladılar ki önceden örtülü konuşan dergiler, gazeteler açıkça konuşmaya başladı. Basın yayın kuruluşları ile gece-gündüz demeden hem Cumhurbaşkanımıza hem Türkiye'ye karşı sürekli düşmanlık, zehir saçıyorlar. Seçimleri etkilemek, seçmeni yönlendirmek için her türlü herzeye girdiler. Çok şükür muvaffak olamadılar ve cevaplarını aldılar. Diğer taraftan da döviz konusuna girdiler, ‘Doları oynatıp ortalığı karıştırabilir miyiz' dediler. Yapı çok sağlam olduğu için onu da beceremediler, olmadı. Öbür taraftan da borsayı karıştırmak için gayret gösterdiler. Ekonomik yönde Türkiye'ye zarar vermek, vatandaşın keyfini, rahat, huzurunu kaçırmaya çalıştılar. Başarı olamadılar, olamayacaklar.”

Irak'ın ve Suriye'nin kuzeyinde Mehmetçiğin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Akar, teröristlerin ‘girilemez' dediği yerlere girildiği, teröristlerin kazdıkları çukurlara gömüldüğünü, gömülmeye devam ettiğini belirtti.

Türkiye'yi durdurmaya, birliğini, bütünlüğünü bozmaya çalışanlara izin vermeyeceklerini vurgulayan Akar, şunları kaydetti:

“Bizi durdurmak, yavaşlatmak, birbirimize düşürmek istiyorlar. Bunlara meydan vermeyeceğiz. Önümüzdeki seçimler parti seçiminden çıktı, bir zihniyet seçimi. Teröristlerle iltisaklı olanlar ve teröristlerin elebaşları açık şekilde söylüyor, Kandil aday söylüyor. Kandil'in belirlediği oya kim ‘evet' diyecek. Terörle iltisaklı olan siyasiler 'Cezaevlerindeki 10 bin kişi bizi bekliyor' diyor. Cezaevlerini boşaltacaklar, teröristleri serbest bırakacaklar. Bunların açıkça görülmesi lazım. Bu tavizler verilirse terörle mücadelede kazandığımız kazanımlarımız bitecek tekrar şehitler, anaların, eşlerin gözyaşlarını göreceğiz. Buna bu milletin ferasetinin izin vermeyeceğinden eminiz.”

Muhtarların törenin ardından yoğun ilgi gösterdiği Akar daha sonra parti otobüsünden kent merkezinde gezerek halkı selamladı.

DEPREMZEDELERLE BİR ARAYA GELDİ

Milli Savunma Bakanı Akar daha sonra Gençlik ve Spor Bakanlığının yurtlarında misafir edilen depremzedelerle Gevher Nesibe Yurdu'nda bir araya geldi. 'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen 6 Şubat depremlerinden hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa, vatandaşlara da sabır dilekleri ile sözlerine başlayan Akar; “Tarihimizin en büyük felaketlerinden birini yaşadık. Depremin hemen ardından devletimiz vatandaşlarının yanına koştu. Türk Silahlı Kuvvetleri de ilk andan itibaren tüm imkanlarını vatandaşlarımız için seferber etti. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm bakanlarımız, valilerimiz, kurum ve kuruluşlarımız ilk andan itibaren çalışmalarını sürdürdü" dedi. Tüm bu süreçte devletin milletiyle beraber olduğunu aktaran Akar; "Depremzedelere yardımcı olmak, onların acılarını dindirmek, yaralarını sarmak için devlet ve millet olarak ilk andan itibaren çalışmalarımız devam ediyor. Nasıl geçmişte felaketlerin üstesinden geldiysek inşallah bu depremin yaralarını da saracak, bu felaketin de üstesinden geleceğiz" ifadelerini kullandı. Cumhurbaşkanı ve 28'inci Dönem Milletvekili Seçimi sonrasında özellikle sosyal medyada depremzedelerin aleyhindeki söylemlere tepki gösteren Akar, şunları kaydetti:

“Bu bir siyasi konu veya parti meselesi değil. Biz hiçbir zaman öyle yaklaşmadık. Devlet ve millet meselesi olarak gördük. Bazı ahlaksızlar işi siyasallaştırarak çeşitli söylemlerde bulundu. O yardımı yapan onlar değil, bir söz söylemeye hakları yok. Yardımı yapan millet, devlet. Devlet bütün gücü, kuvvetiyle yarayı sarmak için gayret gösterirken bazıları gerçekten seviyesiz bir şekilde olayı partileştirip, siyasallaştırıp olur olmaz laflar ederek karakterlerini gösterdiler."