'Adı şerefiye ama şerefsizlik parası'

CHP İl Başkanı Feyzullah Keskin, hem Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'i sert bir dille eleştirdi. CHP'li Büyükşehir eski Belediye Başkanı merhum Niyazi Bahçecioğlu dönemine yönelik yapılan bazı açıklamalara cevap veren Keskin, ‘Rahmetli Niyazi Bahçecioğlu, 3 dönem belediye başkanlığı yaptı. Utanmadan, sıkılmadan laf uzatmasın. Belediyenin bugünkü kazançlar arttı, o gün var mıydı? Şerefiye parası var mıydı? Adı şerefiye ama şerefsizlik olan parayı niye konuşmuyorlar? Niyazi Bahçecioğlu bu şehre yoklukla katkı sağladı. Biraz saygınız olsun' dedi.

CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, partinsin Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki arasındaki sucuk davaları ile ilgili basın toplantısı düzenledi. Özhaseki'nin Yargıtay'da bozulan davaları kazandım gibi göstererek kamuoyunu yanılttığını savunan Keskin, ‘Bakan Özhaseki, benim aleyhime karar verenler FETÖ'cüdür diyor. Kendi lehine karar veren 5 üyenin 3'ü bugün FETÖ'den ya kaçak ya tutuklu. Aleyhine karar veren 5 üyeden biri FETÖ'den yargılandı' diye konuştu. Diğer yandan Keskin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'e de tepki gösterdi. Keskin, ‘Kayseri Şehrine kurulduğu günden bugüne kim Kayseri'ye katkı sağladıysa saygıyla anılsın. Rahmetli Niyazi Bahçecioğlu'nun ölürken mezarı yoktu' dedi. Çelik, ayrıca ‘Billboardlara bir reklam yapıyorlar en çok kendilerini anlatıyorlar. Söyledim MKP demek? Ne terbiyesizlik? Mustafa Kemal Paşa'nın ismini terör örgütü gibi yapamazsın. Kendileri M.Ç. mi yazıyor?' ifadelerini de kullandı.

'SUCUK DAVASINDA ÖZHASEKİ LEHİNE KARAR VEREN 5 ÜYENİN 3'Ü FETÖ'DEN YARGILANIYOR'

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İl Başkanı Feyzullah Keskin, parti yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanları ile birlikte düzenlediği basın toplantısında CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ile Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki arasındaki sucuk davaları ile ilgili olarak açıklama yaptı. Bakan Özhaseki'nin son günlerde yaptığı açıklamalara atıfta bulunan Keskin, davalarla ilgili Yargıtay kararlarını da örnek gösterdi. Açıklamasında, ‘Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki bana atılan iftiraların davalarını kazandım, sucuk dağıttım sürekli gündem değiştirmeye çalışıyor' diyen Keskin, ‘Buna alet olmayacağız ama sessizliğimizi beyefendilik nezaket gibi algılamıyorlar. Ülkenin bu kadar sorunu varken bunu gündeme getiriyorlar. Ben Genel Başkanımıza açılan davaların evraklarını göstereceğim. Biz cümle ile değil belge ile konuşuyoruz. Kimin yalan söylediğini bu belgeler gösterecek. Genel Başkanımıza 10 tane dava açılmış, tazminat davası açılan on davanın 6 tanesi kesin reddedilmiş, dava süreci bitmiş. Elinize mikrofon alıp davayı kazandım değil, belgeyi koyacaksınız ortaya ciddi iş yapacaksınız. İftira atarken vicdanınız sızlayacak, kafanızı yastığa koyarken rahatsız olacaksınız, vicdanı olan insan bunu yapar. ‘3,5 ton dağıttım sucuk' diyordu. Fiyatı 40- 45 TL'den 3 bin 500 kilo, 150 bin lira yapıyor. Sucuk dağıttığını iddia ediyor. Açılan tazminatın miktarı, 50 bin liralık dava açıyor. 20 küsur bin TL para alıyor. Dava yerel anlamda Özhaseki'nin lehine çıkıyor. ‘Benim aleyhime karar verenler FETÖ'cüdür' diyor. Kendi lehine karar veren 5 üyenin 3'ü bugün FETÖ'den ya kaçak ya tutuklu. Aleyhine karar veren 5 üyeden biri FETÖ'den yargılandı. Yerel Mahkeme karar veriyor, Yargıtay onaylıyor ve unuttuğu bir şey var, teminat yatırılan parayı hemen alıyorlar, ama yargı süreci bitmemiş oluyor. Karar düzeltme istiyor Genel Başkanın avukatları karar bozuluyor, kesinleşiyor aldığı paranın faizi ile birlikte Genel Başkanın hesabına yatırılması kararı çıkıyor ve eksik para yatırıyor. 21 Bin küsur olarak yatırıyor. Dağıttığı sucukla Genel Başkanımızdan aldığı paranın zerre kadar ilgisi yok. 5'inci Asliye Hukuk Mahkemesi'nin kararı ortada. Sucuk dağıttığı para kendi parası. Kazansa dahi yirmi bin nere 150 bin lira nere?'

'ÖZHASEKİ LEHİNE MAHKEMEDE KARAR VERENLER FETÖ'DEN YARGILANIYOR'

Bakan Özhaseki lehine karar veren hakimlerin FETÖ'den yargılandığını ifade eden Keskin, ‘Bakan Özhaseki'nin davalardan kazandığı bir dava var, 12 bin TL sucuk davasından 2 yıl sonra bu da Anayasa Mahkemesi'nde itiraz edildi. Diğer üçü de Yargıtay'da . Bunlar belge ile ortadayken ‘sucuk dediğiniz' dava ortada iade ettiniz ‘benim aleyhime karar verdi' dediğiniz, 5'inden üçü lehine karar verenlerden 3'ü FETÖ'den yargılanıyor. Bu kadar insafsız olmayın ne anlamı var? Ülke sorunlarına çözüm bulun siz' diye konuştu.

‘MKP DEMEK? BU NE TERBİYESİZLİK'

Kayseri'nin hayatını kaybeden CHP'li Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Niyazi Bahçecioğlu'na yönelik yapılan bazı açıklamalara da tepki gösteren Keskin, Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Çelik'e de tepki gösterdi. Keskin, ‘Kayseri Şehrine kurulduğu günden bugüne kim Kayseri'ye katkı sağladıysa saygıyla anılsın. Rahmetli Niyazi Bahçecioğlu'nun ölürken mezarı yoktu. 3 dönem belediye başkanlığı yaptı utanmadan sıkılmadan laf uzatmasın. Belediyenin bugünkü kazançlar arttı o gün var mıydı? Şerefiye parası var mıydı? Adı şerefiye ama şerefsizlik olan parayı niye konuşmuyorlar? Niyazi Bahçecioğlu bu şehre yoklukla katkı sağladı biraz saygınız olsun. Billboardlara bir reklam yapıyorlar en çok kendilerini anlatıyorlar. Nezaketen de söyledim MKP demek? Ne terbiyesizlik? Mustafa Kemal Paşa'nın ismini terör örgütü gibi yapamazsın. Kendileri M.Ç. mi yazıyor? Bir isme tahammül edemiyor. CHP'li ölmüş insanlara iftira atamazlar mezarı olmayan insanlara laf söyleyeceğinize, kendi mal varlığınızı açıklayın? İftira atmak dinen de yasaklanmıştır. Mafyanın en büyüğünü rantlandıran sizsiniz. Büyükşehir Belediye başkanı önceki dönem başkanlara laf söyleyeceğine Kayseri'nin sorunlarıyla ilgilensin. Şov yapmasın. Seçim geldi şovlar başladı. Kendi yaptığınızla sorumlusunuz. Başkalarının günahı ile aziz olunmaz' şeklinde konuştu.

‘İFTİRA, GERGİNLİK, KAMPLAŞMA SİYASETİ GÜDÜYORLAR'

CHP Kayseri İl Başkanı Keskin ayrıca ‘Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı başta olmak üzere, Başbakanı, Bakanları, Genel Başkan Yardımcıları, Milletvekilleri kendilerine mikrofon uzatıldığında Cumhuriyet Halk Partisi'ne sataşıyorlar' ifadelerini de kullanarak, ‘CHP'nin yapmadığı olayları CHP yapmış gibi lanse ediyorlar. Yaptıkları icraatla değil yaptıkları icraatın yanlışlıkları ile ilgili değil ne hikmetse muhalefetle çatışma ortamı yaratıp, bir gerginlik bir kamplaşma siyaseti güdüyorlar ve bunu iftira ederek ve yalan yanlış şeyleri ifade ederek yapıyorlar. Siyasette siyasi partiler birbirlerini eleştirebilirler. Doğru olan iktidarın yaptıkları ve yapamadıkları ile ilgili eleştiri yapılmasıdır. Ana muhalefet partisi de eleştirilebilir çok doğal ama iftira atmak ve yalan söylemek siyaset değildir. Bu anlamda bu siyasetin kimseye faydası olmaz, söyledikleri yalanlar, yaptıkları hakaretler, attıkları iftiralar kendileri ile kalır Bugün koltukta oturuyor olabilirler ama yarın o koltukta olmayabilirler. Güçlüyken her şeyi yaparım demek doğru değildir. Bizim referandumda da karşı çıktığımız ülkenin tek bir kişinin keyfine bırakılmamasının ne kadar doğru olduğunun göstergesidir. Adalet ve Kalkınma Partisinin Genel Başkanı her zaman yaptığı gibi yurtdışına giderken bir gündem belirleyip gelene kadar o konuyu tartıştırıp gündem oluşturuyor. Olabilir siyaset üslubu olabilir ama ülkeyle ilgili bir karar verirken orda oturup basın toplantısı ile bırakıp gitmek' dedi.

‘ÇADIR MAHKEMELERİ KURAN BİZ DEĞİLİZ'

TEOG sınavının kaldırılacağına yönelik gündemde yaşanan tartışmaları da değerlendiren Keskin, şunları söyledi: '5 kere sınavla ilgili değişiklik yaptılar. Sanki bunu kendileri getirmemişler gibi başka parti getirmiş ve kendi cümleleri eğitimde devrim yaptık diye ifade ettikleri TEOG sınavları birkaç sene geçmeden tukaka hale gelmiş. Devlet böyle idare edilmez. Bakalım nasıl bir çözüm getirilecek. Devlet yönetmek sokak ağzıyla kabadayı ağızla hakaretle ben yaptım demekle devlet yönetimi olmaz. Partimizi, terör örgütü ile FETÖ ile PKK ile ilişkilendiriyorlar. Çadır mahkemeleri kuran biz değiliz, Dolmabahçe'de el ele yürüyen biz değiliz. Asfaltların altına bomba koyduran biz değiliz. Barzani'nin sözde bayrağını asan biz değiliz. Onu bile bizim üzerimize yıkmaya çalışıyorlar. CHP hiçbir terör örgütüne destek vermez onaylamaz yanında yer almaz. Biz F tipi diyorduk lanetliyorduk, onlar hoca efendi gel diye el açıyorlardı. Onlara dünya kadar arsa verdim diyenler, onlarla olanlar öncesi için yanıldık deyip geçtiler ama iş polisin memurun öğretmenin üzerine kaldı. Karşısında durmuş gibi yarışa girdi yanında olanlarda. Milat koydular ama kendi yaptıklarını CHP yaptı gibi göstermeyi beceri sanıyorlar ama milletin aklıyla dalga geçmeyi ilk fırsatta görecekler'