104 kişinin öldüğü olay için meydana indiler
Emek ve Demokrasi Platformu Cumhuriyet tarihinin en büyük katliamını unutmadı. Ayrıntılar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız haber bülteninde…
İŞİD tarafından gerçekleştirilen, 104 kişinin yaşamını yitirdiği, 500'ün üzerinde insanın yaralandığı 10 Ekim Ankara Katliamı'nın sekizinci yılı nedeniyle Cumhuriyet Meydanı'nda bir araya gelen Emek ve Demokrasi Platformu, katliamda yaşamını kaybedenleri anarak, katliamı kınadı. Saldırıda yaşamını yitirenlerin isimlerinin tek tek okunmasının ardından Eğitim Sen Şube Başkanı Sedat Ünsal, Emek ve Demokrasi Platformu adına basın bildirisini okudu. “Cumhuriyetin 100 yıllık tarihinin en büyük katliamı olan 10 Ekim Ankara Gar Katliamı üzerinden koca 8 yıl geçti...” diyen Ünsal, “Aradan geçen 8 yılda patlamadan kaynaklı çok sayıda arkadaşımız farklı organ kayıplarıyla hayatlarını devam ettirmeye çalışmaktadır. 8 yıl herkesi aynı şekilde etkilemedi elbette. Yüreğimiz kan ağlarken birileri statlarda barış karanfillerimizi yuhalattı, insanlık suçları isleyen cani bir örgüte selam yolladı! Bizler ülkemizin geleceğine kara bir leke olarak düşen katliamda yitirdiklerimizi birer birer toprağa defnettiğimiz sıralarda katliamı önlemek bir yana adeta yol veren iktidar anketlerle oy hesabı derdine düştü. Katliam milyonların ruhunda, yüreğinde derin yaralar açarken, acının bir nebze olsun hafiflemesi için katliamın gerçek sorumlularının yakalanmasını beklerken yetkililer ‘kokteyl örgüt' diyerek ilk karartmayı yaptılar! Barış karanfillerimizin aileleri, yakınları, avukatları ve biz mücadele arkadaşları katliamın gerçek suçlularının açığa çıkması için kılı kırk yararak belge ve delil ararken idareciler delilleri ‘dolaplarda unuttular', kimisini de imha ettiler!” diye konuştu.
10 Ekim Ankara Gar Katliamıın başkentin ortasında, bütün güvenlik bürokrasinin gözleri önünde gerçekleştiğinin altını çizen Ünsal, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Katliamı gerçekleştiren canilerin istihbarat tarafından takip edildiği, canlı bomba ihbarının olduğu, katliam sorumlularının istihbarat görevlileri ile katliam öncesinde ve sonrasında görüştüğü çok sayıda belge ile kanıtlandı. Katliam gerçekleştiren IŞID katilleri, patlama malzemeleri ile binlerce kilometre yolu adeta elini kolunu sallayarak, her hangi bir kontrole tabi olmadan geçti. Gelinen aşamada ortaya çıkan gerçekler bu katliamın önünün açıldığı göstermektedir. Sadece katliamın önü açılmamış, yüzlerce insan bir nefesle yasama tutunmaya çalışırken, binlerce insanin yardim çığlığı yeri göğü inletirken, kamu görevlisi sorumluluğunu taşımayanlardan bazıları alana gelen ambulansları durdurmuş, bazıları yerde yatan yaralılara biber gazi sıkarak, yardım etmeye çalışanlara saldırmıştır. Ambulanslardan önce TOMA'lar, zırhlı araçlar alana gelmiştir! Dava süreci de iktidarın ve siyasallaşan yargının katliama bakış açısını ele vermektedir. Katliam sorumlusu olmasına karşın kimliği tespit edilemediği iddia edilen, fotoğraf ve videolarda apaçık görünen ve X-Y diye kodlanan kişiler hakkındaki dosyada 5 yıldır tek bir işlem yapılmamıştır. Katliamla bağlantılı oldukları tespit edilen ve açık kimlikleri bilinen IŞID militanları hakkında bir işlem yapılmadığı gibi, bütün evraklar avukatlarca sunulmasına karşın savcılığın aldığı kısıtlılık kararıyla dosya gizlenmektedir. Katliamın planlayıcısı ihbar edildiği, katliamdan bir gün önce kimlik bilgileri tespit edildiği halde hakkında hiçbir işlem yapmayan kamu görevlileri ve yargılama boyunca delilleri gizleyerek, evrak göndermekten imtina ederek görevini yapmayan kamu görevlileri hakkında tek bir işlem yapılmamıştır. Kamu görevlilerinin sorumlulukların ortaya seren mülkiye müfettişleri raporunun elde edilmesi için açılan ve kazanılan davaya rağmen bugün hala evraklar katılan avukatlarına verilmemiştir. 8 yıldır katliamın aydınlatılması, gerçek faillerin açığı çıkarılması için talep edilen esaslı bilgi ve belgelerin neredeyse tamamı, büyük bir engelleme gayretiyle reddedilmiştir”
10 Ekim Katliamının unutturulmak istenmesine izin vermeyeceklerini belirten Ünsal, “Adalet mücadelemiz bu katliamda katillere yol verenler ve katliamın asıl sorumluları yargı önüne çıkarılıncaya ve cezalandırılıncaya kadar devam edecektir. Bugün; 42 ilde defnettiğimiz canlarımızın, yüzlerce yaralımızın ve on binlerce yoldaşımızın sözü isçilerin, kamu emekçilerinin eylemlerinde ve grevlerinde, kadınların özgürlük mücadelesinde, ekoloji savunusunda yasıyor. Bizler IŞİD'e ve IŞİD zihniyetine, gericiliğe, laiklik karşıtı faaliyetlere, insanlarımızın düşmanlaştırılmasına teslim olmadık, olmayacağız. Bir kez daha savaş rüzgârlarının estirildiği bu dönemde bölgemizde ve dünyada bedeli ne olursa olsun barış politikasını savunacak, emek ve demokrasi mücadelesini yükselteceğiz. Yitirdiğimiz arkadaşlarımızın bizlere bıraktığı en değerli miras olan emek, barış, demokrasi mücadelesini hep beraber, kol kola omuz omuza büyütmeye kararlıyız. Er ya da geç, sorumlular cezalandırılacak; emek kazanacak, demokrasi kazanacak, barış kazanacak!” diye konuştu.
Emek ve Demokrasi Platformu üyeleri basın bildirisinin okunmasının ardından üzerinde 10 Ekim 2015 Gar katliamında yaşamını yitirenlerin fotoğraflarının bulunduğu pankart üzerine karanfiller bıraktı…