Amerika'yı fetheden Kayserili! 450 kişiyi de Kayseri'den, Amerika'ya götürdü

Amerika’yı fetheden Kayserili hikayesiyle dikkat çekiyor. Kayseri’nin Talas ilçesine bağlı Başakpınar Mahallesi’nde doğan ve bundan tam 18 yıl önce de büyük hayallerle Amerika’nın yolunu tutan Taşdemir, başarı hikayesiyle dikkat çekiyor.

Kayserili İmamın oğlu Amerika’da başarı hikayesi yazdı!

‘Gemileri yaktım ve Amerika’ya gitmeye karar verdim’ diyen Taşdemir, ülkeye geldiğinde ne parasının ne de İngilizcesinin olduğunu belirterek, sahip olduğu en önemli şeyin cesareti olduğunu söyledi. 

Başakpınarlı imam Bahattin Tasdemir in oğlu olan Şaban Taşdemir, 2 Mart 1971 tarihinde Kayseri'nin Başakpınar Kasabası'nda doğdu. 

İki oğlu olan Şaban Taşdemir, 5 çocuklu bir ailenin 4’üncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Başakpınar’da herkesin mermer işiyle uğraştığını ifade eden Taşdemir, bölgede herkesin bu alanda usta olduğunu belirtti.

‘Kayseri’de o dönem işlerim bozuldu’

1990’lı yıllarda Kayseri'de mermer atölyesi açtıklarını belirten Taşdemir, İzmir'de TRT'de, Ankara'da Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Çankaya Köşkü'nde Antalya'da 5 yıldızlı otellerde o dönem çalıştığını ve güzel işler yaptığını söyledi. 2001 krizi ile birlikte işlerinin bozulduğunu kaydeden Taşdemir, atölyesini kapatmak zorunda kaldığını belirterek,  ‘Bu da olunca aklımda hep Batı’ya yönelmek vardı. Kayseri'de firmamız varken ben Almanya'ya da mermer satıyordum. Bana göre Batı’nın ticareti daha netti’ dedi.

Amerika’ya nasıl gitti? ‘Bütün gemilerimi yaktım ve buraya geldim’

Amerika'ya o dönem Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen’in, ticaret yapan insanları iş görüşmeleri için kafile getirdiğini  ve o vesileyle geldiğini belirten Taşdemir, ‘Ben o zaman İstanbul Maden Metalleri İhracatçılar Birliği'ne kayıtlıydım. Bana da bu nedenle teklif göndermişlerdi ve bu yolla Amerika'ya geldim. Buralar benim hoşuma gitti. Dedim beni adresim burası. Türkiye'ye döndükten sonra da buraya gelmek için pılımı, pırtımı topladım. Bütün gemilerimi yaktım ve buraya geldim’ şeklinde konuştu.

‘Param yoktu ama cesaretim vardı’

Amerika’ya yalnız geldiğini kaydeden İş adamı Şaban Taşdemir, ‘Ne param vardı ne de İngilizcem, ama cesaretim vardı. Buraya geldiğimde tamamen bitiktim diyebilirim. İlk günler bir firmada çalışmaya başladım. Rahmetli Bilgehan Yalçın’ın firmasında çalıştım birkaç yıl. Kendisi benim yoluma ışık tuttu. Sonra planlar yapmaya başladım. 2013 yılına kadar dışarıda bağımsız olarak çalıştım, bölgede taş işleri yaptım. Sonra şirket açma zamanın gelmişti. Kayseri’de bir dönem açtığım şirketi burada da aynı isimle yeniden açtım’ diye konuştu.

‘Yahudi iş adamı beni ikna etti! Köyümden 450 kişiyi Amerika’ya getirdim’

Amerika’da skandallarla gündeme gelen Watergate Oteli projesinde de çalıştığını ifade eden Taşdemir, ‘Tarihi skandallarıyla ünlenmiş Watergate Oteli'nin projesini anlaşırken otelin sahibi İsrail asıllı bir Yahudi’ydi ve ben de çok ısrar etti. Bu işi yapacak kabiliyettesin, dedi ve beni ikna etti. Ben de o dönem yalnızdım, yaparım dedim ama bunu yalnız yapamam, kendi adamlarımı Türkiye'den getirmem lazım dedim. Böylece köyümden insanları da buraya getirdim. Ben yaklaşık buraya 450 adam getirdim. Hepsi de çalışma vizeli olarak getirdim. Hâlâ getiriyorum. Bu hep aklımda olan bir şeydi ve ben bu projeyi bu yolla öne çekmiş oldum. Elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık ve yaptık.

‘Bize posta koydu’

‘Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Amarika’da külliye yapıyoruz’ dediği külliye inşaatında da çalıştığını kaydeden Şaban Taşdemir, ‘Cumhurbaşkanı o dönem yakında açıyoruz demişti ama oysa ki inşaat yarımdı. Burada bir tek bende adam var. O zamanlar Yaşar Çolak Din İşleri Müsteşarı. Bir de burada çalışırken duymuş bizim adamlarımızın geldiğini bize posta koydu. Bu milli bir mevzu diye. Biz buraya aşağı yukarı 65-70 tane insanla asıldık ve zamanında bitirdik’ diye konuştu. Camiden otele , AVM’den diğer bazı işlere kadar farklı sektörlerde projeler hayata geçirdiğini ifade eden Başakpınarlı Taşdemir , ‘İşimi severek, yaptım. Hiç para kazanmadıysam da yani bana leke getirecek hiçbir iş yapmadım. Zarar ettim ama alnımın aklıyla çıktım’ dedi.

‘Mimar Sinan'ın rahmetlinin kemiklerini sızlatmıyoruz’

Başakpınar’ın taş işçiliği ile meşhur bir yer olduğunu ve aynı zamanda Mimar Sinan’ın da Kayseri’de doğduğunu hatırlatan Taşdemir,  ‘Bizim oranın ustaları Anıtkabir’de de çalışmış. Bizim orada sanatkar olmayana kız vermiyorlar.  Mimar Sinan'ın rahmetlinin kemiklerini sızlatmıyoruz. İyi bir kadrom var. Çok şükür, inançlıyız birbirimize inanıyoruz biz’ diye konuştu.

‘Hiçbir Amerikalı’dan bir cent alacağım falan kalmadı, ama bizim coğrafyada sıkıntılar yaşadım’

‘Amerikalılar’ın en sevdiği huyu dürüst insanlar. Bu sistem bu insanları çok dürüst yetiştirmiş’ diyen Kayseri Başakpınarlı İş adamı Şaban Taşdemir, ‘Bugüne kadar hiçbir Amerikalıdan bir sent alacağım falan kalmadı. Ama maalesef bizim coğrafyamızdan, Ortadoğu'daki insanlardan sıkıntılar yaşadım yani. Eğer İslam'ı gerçekten yaşarsak Amerika bizdik zaten. Biz maneviyatımızdan uzaklaştık diye düşünüyorum . Amerika çok büyük bir potansiyel. Dedim ki yani benim milletim niye faydalanmasın bundan? Buradan edineceğimiz parayı ülkemize aktarmak istedim. Ülkeme transfer olan para yaklaşık 50 milyon dolar. Vallahi bunun gururu da bana yetiyor’ ifadelerini kullandı. 

‘Türkiye’de ömür boyu çalışıp alabildikleri evi, arabayı burada 2-3 senede elde etsinler istiyorum’

Amerika’ya götürdüğü hemşerilerinin yurda döndüklerinde ev ya da arabalarını alabilecek duruma gelmelerini istediğini kaydeden Şaban Taşdemir, Amerika’daki Türklerin göç hikayesi konu alan ‘Seyir’ adlı Youtube kanalına verdiği röportajda,  ‘Ben mermer, granit ve taş üzerine proje ve uygulama işleri yapan bir firmanın sahibiyim. Buraya getirdiğim insanları 3 yıl falan burada tutuyorum, vizesini uzatıyorum ki, ülkemizde bir ev alabilsin, bir araba alabilsin. Orada ömür boyu çalıştığı şeyi burada bir 2-3 senede yapsın, gitsin. Dua ederse de etsin diye düşünüyorum’ dedi.

Talas ilçesine bağlı Başakpınar Mahallesi'nde dünyaya gelen 54 yaşındaki Şaban Taşdemir'in, Babası Bahattin Tasdemir yıllarca imam olarak Kayseri'de görev yaptı. İmamın oğlu iş yaşamındaki başarı hikayesiyle dikkat çekerken, ‘Amerika’yı fetheden Kayserili' dedirtti.