Altın madeninde yapay zeka devrimi

Kayseri'nin Develi ilçesinde maden işleten Öksüt Madencilik, yapay zekâ ve dijital dönüşüm teknolojilerini iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına entegre ediyor. Detaylar haberimizde.

Altın madeninde yapay zeka devrimi

Madencilik sektöründe iş sağlığı ve güvenliği (İSG), en öncelikli konular arasında yer alıyor. Son yıllarda teknolojik yenilikler sayesinde İSG uygulamalarında önemli gelişmeler kaydedildi. Bu gelişmeler sayesinde, çalışma ortamları daha güvenli hale gelirken operasyonel verimlilik de arttı.

Kayseri’nin Develi ilçesinde altın madeni işleten Öksüt Madencilik, ileri teknoloji kullanımıyla iş sağlığı ve güvenliği risklerini en aza indirmeyi hedefliyor. Yapılan açıklamaya göre, madencilikte yapay zekâ temelli teknolojiler, özellikle veri analitiği, bakım planlaması, iş güvenliği ve risk öngörüsü alanlarında etkin bir şekilde kullanılıyor. Veri analitiği araçları, üretim süreçlerindeki verimlilik ve güvenlik risklerinin analiz edilmesini sağlarken; kamera sistemleri ve sensörler sahadaki kritik riskleri otomatik olarak tespit edebiliyor. Bu teknolojiler, yalnızca verimliliği artırmakla kalmıyor, potansiyel kazaların da henüz oluşmadan önlenmesine olanak tanıyor.

‘Yapay zeka iş güvenliği süreçlerimizi güçlendiriyor’

İş sağlığı, güvenliği ve çevre korumayı madencilik anlayışlarının merkezine aldıklarını söyleyen Öksüt Madencilik Ülke Müdürü David Bickford, " ’İşte Güvenlik, Evde Güvenlik’ eğitim programımızla, çalışanlarımıza yalnızca iş hayatında değil, sosyal yaşamlarında da güvenlik kültürünü benimsetmeyi amaçlıyoruz. Bu kapsamda kapsamlı eğitim programları sunuyoruz" dedi.

Yapay zekâ ve dijital teknolojilerin sorumlu madencilik hedeflerine ulaşmada önemli birer destekçi olduğunu belirten Bickford, "Yapay zekâ ve dijital dönüşüm, iş güvenliği süreçlerinde riskleri azaltmamıza ve kazaları önlememize imkân tanıyor. Bu da çalışanlarımızın güvenliği için kritik bir adım" diye belirtti.

‘Sistem bir uygunsuzluk tespit ettiğinde müdahale ekibini anında uyarıyor’

Sistemin bir uygunsuzluk algıladığında müdahale ekibini anında uyardığını kaydeden Bickford, bu proaktif yaklaşımın hızlı müdahale ile kazaların önlenmesini sağladığını vurguladı.

Ayrıca, sahadan sensörler ve IoT (The Internet of Things- Nesnelerin İnterneti) teknolojisi aracılığıyla topladıkları verileri yapay zekâ ile analiz ettiklerini belirten David Bickford, bu analizler sayesinde, yüksek risk taşıyan bölgelerin risk haritalarını çıkararak gerekli önlemleri alabildiklerini aktardı. Bickford, veri odaklı risk haritaları oluşturan yapay zeka tabanlı risk tespit sistemi ile tehlikeleri anlık olarak tespit ettiklerini ve riskli bölgelerde proaktif güvenlik önlemleri alabildiklerini bildirdi.

Türkiye’deki altın üretiminin yüzde 19’u Öksüt’ten

Madencilik faaliyetleri hakkında da bilgi veren Bickford, mevcut cevher ile Öksüt’teki madenin 4 yıl daha çalışmaya devam edeceğini belirterek, başta Kayseri ve Orta Anadolu olmak üzere, farklı bölgelerde yeni cevher arayışlarını da aktif şekilde sürdürdüklerini belirtti.

Şirketin ekonomik katkılarına da değinen Bickford şu bilgileri paylaştı: "2024 yılında şirketimiz, bölge ekonomisine 60 milyon dolar katkı sağladı. Toplam altın üretimimiz 6,2 tona ulaştı; bu da Türkiye’nin toplam altın üretiminin yaklaşık yüzde 19’una karşılık geliyor. Altın madenciliği operasyonumuz, yüzde 80’i Kayseri ve Develi bölgesinden olmak üzere yaklaşık 1400 kişiye istihdam sağlıyor."

Türkiye’de EBRD’den kredi alan ilk altın madeni

Şirketin yalnızca ekonomik değil, sosyal açıdan da bölgeye katkı sunduğunu belirten Bicford, "2014-2024 yılları arasında, ağırlıklı olarak eğitim ve sağlık alanlarında olmak üzere yaklaşık 258 milyon TL tutarında sosyal sorumluluk projesine yatırım yaptık. Öne çıkan projelerimizden biri de Develi’de kadınların üretime ve ekonomik hayata katılımını artırmak amacıyla kurduğumuz kadın kooperatifi oldu. Türkiye’de Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’ndan (EBRD) kredi sağlamayı başaran ilk altın madeni olduk. Bu sayede, Çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme (ÇSED) süreçlerinin sosyal boyutunu daha proje başlangıcında entegre ettik ve uygulamaya koyduk" şeklinde konuştu.

‘İzin süreçlerinin hızlandırılması sektör için çok önemli’

Türkiye’de altın üretiminin düşüş eğiliminde olduğunu ve 2024 yılında toplam 32,2 ton üretim yapıldığını aktaran Bickford, altın ithalatının Türkiye’nin cari açığının yaklaşık yüzde 57’sini oluşturduğunu hatırlattı. Bickford, sözlerini şöyle sürdürdü: Türkiye’de rezerv keşfinden üretime geçiş süreci ortalama 10 yıl sürüyor ve verilen 700 madencilik ruhsatından yalnızca 2’si madene dönüşebiliyor. Yeni bir madencilik sahasının faaliyete geçebilmesi için 17 farklı kurumdan onay alınması gerekiyor. Bakanlığın izin süreçlerini hızlandırmaya yönelik reform hazırlığında olduğunu biliyoruz. Bu reformların hayata geçirilmesi, madencilik sektörüne önemli ve olumlu bir katkı sağlayacaktır.

Altın madeninde yapay zeka devrimi