Allah'ın zayıf kulu, temiz kadın Atsız Elti Hatun
Kayseri'de Danişmendli ailesinden gelen, Selçuklular zamanında eser bırakan, hanım sultanların ikincisi... Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırlanan Kayseri haber bültenimizde...
Kayseri’de Selçuklular zamanında eser bırakan hanım sultanların ikincisi Danişmendli ailesinden Atsız Elti Hatun’dur ve şehir merkezinde Gülük Mahallesi’nde Gülük Camii veya külliyesi olarak bilinen eserleri büyük ölçüde tamir ettirmiştir.
Danişmendli Devleti parçalanıp, II. Kılıç Arslan tarafından toprakları Anadolu Selçuklu Devleti’ne katılınca Danişmendli ailesinden emirler Selçuklu devlet hizmetinde görev almışlardır. Bunlardan Melik Mehmed Gâzi’nin kardeşi, yine Danişmendli hükümdarlarından Yağıbasan’ın oğlu Muzaffereddin Mahmud, amcasının yaptırmış olduğu Kayseri Ulu Cami’ni yine 602 hicri yılında tamir ettirmiştir. Muzaffereddin Mahmud’un kızı Atsız Elti Hatun ise ceddine ait olması lazım gelen Kayseri Gülük Camii’ni tamir ve binaya ekler yaptırmıştır. Birbirine bitişik cami ve medrese planının Anadolu’daki ilk örneklerinden olan yapının kuzey-doğu köşesinde Atsız Elti Hatun tarafından ilave edilen portal üzerindeki Arapça üç satırlık kitabede tercüme olarak: “Keyhüsrev’in oğlu Mevlânâ büyük sultan müminlerin emirinin yardımcısı Fatih İzzeddin Keykavus zamanında Yağıbasan’ın oğlu Mahmud’un kızı Allah’ın zayıf kulu temiz kadın Atsız Elti Hatun tarafından altıyüz yedi senesinde Allah yolunda imar edildi” yazılıdır. Altıyüz yedi hicri senesinin karşılığı miladi 1210/11 yılı olmaktadır. Sultan Gıyaseddin 607 yılının 1211 miladı senesine giren aylarında şehit olmuş ve yerine yine aynı senede büyük oğlu I. İzzeddin Keykavus tahta geçmiştir.
Atsız Elti Hatun camiyi, Sultan’ın tahta çıkışının bu ilk aylarında tamamlatmış, herhâlde içerisindeki şahane Selçuklu çini mihrabı da ilave ettirmiştir. Alt kısmı harap olmuş hâlde iken tamir ettirilmiş olan mihrabın altında caminin ilk yapısına ait olan taş mihrap onarımda görülmüştür.
1334 tarihinde meydana gelen deprem sonucu hasar gören cami ve medrese bir kez daha onarım görmüştür. 1335 yılında Alemuddin oğlu Külek tarafından onartılmıştır ve cami bundan sonra onun adıyla anılmaya başlamıştır. Külek ismi günümüze Gülük olarak ulaşmıştır. (Asıl adı "Gülük" değil, "Kölük" olup, "cesur" anlamına gelen eski bir Türk adıdır.)
1335 yılında cami için düzenlenen vakfiyede birçok arazi camiye vakfedilmiştir. Ancak bu vakıfnamede cami ile beraber inşa edilen medreseden bahsedilmemiştir. Bunun muhtemel sebebi, deprem ile yıkılmış olan medresenin onartılmayarak bir bölümü ile cami harimi içine dahil edilmiş olabileceğidir. Bu durumda medrese 1335 yılından sonra bir daha kullanılmamıştır. Ancak 1970’li yıllarda yapılan restorasyon çalışmalarında cami içinde sondaj çalışmaları ve araştırmalar yapılarak toprak altında kalan bölümler ortaya çıkartılmıştır. Bu şekilde medresenin varlığı anlaşılabilmiştir.
Medrese bölümü, cami ve medreseyi meydana getiren yekpare binanın batı tarafında iki katlı olarak inşa edilmiştir. Kuzey cephede yer alan orijinal kapıdan medreseye girilmektedir. Kapıdan ise üstü çapraz tonoz ile örtülü dikdörtgen bir hole girilmektedir. Bu holün doğusunda üstü çapraz tonoz ile bir oda yer almaktadır. Holün batısında, kuzey duvarına bitişik üst kata çıkış merdiveni yer almaktadır.
Bu holün güneyinde, medrese avlusuna açılan çift merkezli bir kemer yer almaktadır. Medrese avlusu; güneyinde eyvan, doğu, batı ve kuzey yönlerinde ise ayak ve kemerlerle sınırlandırılmıştır. Avlunun üstü çift merkezli beşik tonoz ile örtülmüş olup, tonozun ortasında dikdörtgen bir ışıklık bulunmaktadır.
Bu şekilde Kayseri’de eser bırakan ikinci hanım sultan olan Atsız Elti Hatun’un eski Türkçe ismi de dikkat çekmektedir.Gevher Nesibe Hatun gibi bu hatun hakkında da kitabedeki bilgiden başka bir bilgi bulunamamıştır.
Halil Edhem, Kayseriye Şehri, İst. 1334, s. 17-30; Mehmet Çayırdağ, Kayseri Ulu Cami Ahşap Minberi, Türk Etnografya Dergisi, S. XV, s. 55-64.
Metin Sözen, Anadolu Medreseleri, İst. 1972, C. II, s. 93-95
Erol Yurdakul, Kayseri’de Külük Külliyesi Restorasyonu, Rölöve ve Restorasyon Dergisi, S. l; Aslanapa,.s. 21. 11 Turan, s. 290-291.
Doç. Dr. Şerare Yetkin, Anadolu’da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İst. 1972, s. 29-33. Mihrabın daha sonra İlhanlı Dönemine ait olduğu, 1235 yılında camiyi yenileyen ve külliyeye ismini veren Gülük Şemseddin tarafından yaptırılmış olabileceği ileri sürülmüştür.
Kayseri Tarihi Araştırmaları ansiklopedisinden yararlanılmıştır.