'AKP'NİN ÖZEL YETKİLİ GAZETE VE TELEVİZYONLARI VAR'

'AKP'NİN ÖZEL YETKİLİ GAZETE VE  TELEVİZYONLARI VAR'
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Kayseri temaslarında Sanayi ve Ticaret Odaları’nın yetkilileri ile de bir araya geldi. Toprak, “AKP, özel yetkili mahkemelerin yanı sıra, özel yetkili gazete ve televizyon yöneticileri/editörleri de işe başlatmış, onlara da özel görevler vermiş” dedi.

Ziyaretlerinde Türkiye’nin “Basın özgürlüğü” konusunda 180 ülke arasında Afganistan’ın bile gerisine düşerek 154’üncü olmasını büyük bir utanç olduğunu ve bu utancın AKP’ye ait olduğunu dile getiren Toprak, Kayseri’de iş dünyası örgütlerini ziyaret etti ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.

 “DARBE DÖNEMLERİNDEN BİLE BU TÜR BİR BASKI, SANSÜR VE CEZALANDIRMA GÖRÜLMEMİŞTİR”

''Türkiye’de demokratik sistem büyük bir tehdit altındadır” diyen Toprak, “İktidar yasama, yürütme ve yargıdan sonra dördüncü güç olan basını da rehin almıştır. Demokratik rejimlerde iktidar partisi basının bilgi ve eleştirilerinden ders çıkarmak için takip eder, AKP ise susturmak, sansürlemek için takip etmektedir. Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütünün yaptığı değerlendirmede Türkiye basın özgürlüğü konusunda 180 ülke arasında iç savaş halinde olan Irak ve Afganistan’ın bile gerisinde, 154’üncü sırada yer almaktadır. Ortaya çıkan tapeler de bu durumu teyit etmektedir.

1831 yılında çıkan ilk resmi gazete olan Takvim-i Vakayi’den beri basın tarihimizin en ağır baskı ve sansür dönemi yaşanmaktadır. Ne Osmanlı döneminde ne Cumhuriyet döneminde hatta darbe dönemlerinden bile bu tür bir baskı, sansür, oto sansür, tahakküm ve cezalandırma görülmemiştir. Görülmektedir ki; AKP döneminde Özel Yetkili Mahkemelerin yanında her gazete ve televizyonun başına özel yetkili bir editör ve yönetici atanmıştır. Bu kişiler AKP yöneticilerinden, onların çocuklarından, danışmanlarından talimat alarak insanların işine son vermiş, program kaldırmış, canlı yayınları kestirmiş ve hatta alt yazılara bile müdahale etmişlerdir. Cezaevlerini gazetecilerle dolduran gazete ve TV binalarını ise cezaevlerine çeviren AKP, ülkeyi yönetemedikçe baskısını arttırmaktadır. Gazeteciler artık soru soramamakta, soru sorduklarında tehdit ve aşağılanmalara maruz bırakılmakta ve hatta sınır dışı edilmektedir. Halkımız ve elbette ki medyamız bu tür bir baskıyı hak etmemektedir. Bütün bu baskı ve sindirme yöntemlerini kınıyorum. CHP iktidarında basının üstündeki bütün baskıları kaldıracağımızı halkımızın bilgisine sunuyoruz”

(Haber Merkezi)