AKP'li Vekil Böhürler, 'CHP'nin helalleşme açılımında yeni adım'
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan'ın TBMM'deki konuşmasında geçen 'Bin dört yüz senedir yapıyorsunuz bunu' sözlerine AKP Milletvekili Ayşe Böhürler sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Detaylar Kayseri Olay Gazetesi olarak hazırladığımız Kayseri haber bültenimizde…
Kayseri AK Parti Milletvekili Ayşe Böhürler, CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan'ın TBMM'deki konuşmasını eleştirerek, "CHP’nin helalleşme açılımında yeni adım: Gazi Meclis’in kürsüsünden İslam’a ve Müslümanlara aleni savaş açmak" dedi.
TBMM'nin 28. Dönem 2. Yasama Yılı 78. Birleşiminde gündem dışı söz alan CHP Ankara Milletvekili Akdoğan, 6 Mayıs 1972'de gerçekleştirilen idamların 52’nci yılında “Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan; darağacında 3 fidan” konulu açıklamasında şu ifadelere yer verdi, "Ey zalimler, ister kaymakam olun, ister vali; ister hâkim olun, ister savcı; ister vekil olun, ister bakan; boşa çiğniyorsunuz yalan dünyayı. Bin dört yüz senedir yapıyorsunuz bunu, Nesimi’nin derisini yüzerken yaptınız bunu, Hallacı Mansur’u asarken yaptınız bunu, Kubilay’ın başını keserken yaptınız bunu, sağcı solcu, kardeşi kardeşe kırdırırken yaptınız bunu, Mustafa Pehlivanoğlu’nu annesi son kez görmeden asarken, Erdal Eren’i asmadan önce yaşını büyütürken yaptınız bunu" dedi.
Meclis'te gerginlik oluştu
Meclis'te gerginliğe de sebep veren CHP'li Milletvekili Akdoğan'ın konuşmasında geçen "Bin dört yüz senedir yapıyorsunuz bunu" sözlerine AKP'li Milletvekili Böhürler de sosyal medya hesabından tepki gösterdi. Milletvekili Böhürler sosyal medya hesabından, "CHP’nin helalleşme açılımında yeni adım: Gazi Meclis’in kürsüsünden İslam’a ve Müslümanlara aleni savaş açmak. Eski Genel Başkanları Cumhurbaşkanı olacak zannederken helalleşmek için sıraya dizilenlere de bir kez daha selamlarımı gönderiyorum" dedi.
CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan'ın TBMM'deki açıklaması
Gündem dışı söz alan CHP Ankara Milletvekili Umut Akdoğan TBMM'deki açıklaması ise şu şekilde;
"Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; cesur yüreği, yüksek bilinci, sağlam karakteri, vazgeçemediği parkası ve idam edilirken ayağından düşmesin diye sımsıkı bağladığı postalından başka bir şeyi olmayan merhum Sayın Deniz Gezmiş’i elli iki yıldır milyonlar özlemle anıyor. Onları mezarlıkta yan yana gömmekten korkanların çocukları ise yıllarca kimin evladı olduğunu saklamak zorunda kalıyorsa bundan herkesin büyük dersler çıkarması gerekir.
Deniz, Hüseyin İnan’a idama giderken “Korkuyor musun?” diye soruyor. Hüseyin, Deniz’e şöyle cevap veriyor: “Biz korkularımızı Kerbela’da bıraktık.” İşte, Hüseyin’in bu cevabı emperyalizme karşı, faşizme karşı yıllardır direnen gençlere ışık tutuyor. O ışık tutarken, bakın, açık konuşuyorum; görüşünün ne olduğu, hangi partiden olduğu fark etmeksizin, onların idamını onaylayanların çocukları, babalarının bu tercihlerinden utanıyorsa bundan herkesin ders çıkarması gerekir. Yusuf Aslan beyaz gömleğini giyer ve “Ben ülkemin bağımsızlığı ve halkımın mutluluğu için şerefimle bir defa ölüyorum; sizler, beni asanlar, şerefsizliğinizle her gün öleceksiniz.” diye haykırır ve cesaretle ölüme giderken infaz savcısının âcizliği cellada verdiği “Tabureyi çek.” talimatına saklanıyorsa, Yusuf elli iki yıl önce öldürülüyor ama elli iki yıldır hâlâ yaşıyorsa bundan herkesin ders çıkarması gerekir.
Zaman kamuya mal olmuş insanları ikiye ayırır: Bir, tarihe geçenler; iki, hesap verecek olanlar. Sistematik, dönemsel bir mezalime ortak olmuşsanız siz hesap vereceklerdensiniz. Gencecik evlatları ölüme yollamışsanız, Sivas gibi bir katliam zaman aşımına uğradığında “Hayırlı olsun.” demişseniz, Roboski’deki utancı görmemişseniz, Berkin Elvan’ın annesini miting meydanlarında on binlerce kişiye yuhalatmışsanız, Gezi’de kaybettiğimiz canlara yanmamışsanız, Sinan Ateş’in cinayetiyle ilgili on yedi ay sonra bir iddianame değil de bir örtbasname hazırlamışsanız siz tarih önünde hesap verirsiniz.
Kimler tarihe geçer? 23 yaşında Filistin meselesini davasının merkezine koymuş Deniz Gezmişler, Uğur Mumcular, Metin Göktepeler, 1 Mart tezkeresinde cesaretle burada “hayır” oyu vermiş AK Parti’li, CHP'li milletvekilleri, Recep Yazıcıoğlu gibi valiler, Gaffar Okkan gibi emniyet müdürleri, Cumartesi Anneleri, 2 Temmuzda dilinde bir Pir Sultan Abdal dizesi, elinde bağlaması yüreği sızısıyla Sivas'a gidenler tarihe geçer, siz ve sizin gibiler de tarih önünde yargılanırlar.
Ey zalimler, ister kaymakam olun, ister vali; ister hâkim olun, ister savcı; ister vekil olun, ister bakan; boşa çiğniyorsunuz yalan dünyayı. Bin dört yüz senedir yapıyorsunuz bunu, Nesimi’nin derisini yüzerken yaptınız bunu, Hallacı Mansur’u asarken yaptınız bunu, Kubilay’ın başını keserken yaptınız bunu, sağcı solcu, kardeşi kardeşe kırdırırken yaptınız bunu, Mustafa Pehlivanoğlu’nu annesi son kez görmeden asarken, Erdal Eren’i asmadan önce yaşını büyütürken yaptınız bunu."
CHP’nin helalleşme açılımında yeni adım: Gazi Meclis’in kürsüsünden İslam’a ve Müslümanlara aleni savaş açmak.
Eski Genel Başkanları Cumhurbaşkanı olacak zannederken helalleşmek için sıraya dizilenlere de bir kez daha selamlarımı gönderiyorum. pic.twitter.com/rlgTz37m50 — Ayşe Böhürler (@aysebohurler) May 7, 2024