AKP'Lİ ÇELİK: SORUMLU ENERJİ BAKANI

AKP'Lİ ÇELİK: SORUMLU ENERJİ BAKANI
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

Maden faciasının ardından AKP Hükümet'ine yakın bazı isimlerin de hedef aldığı Çalışma Bakanı Faruk Çelik çok konuşulacak açıklamalar yaptı. Cumhuriyet Gazetesi'nde Utku Çakırözer'e konuşan Çelik, "Koltuk sevdalısı değilim” dedi ve bu konuda Bakan Taner Yıldız’ı işaret etti. Çelik, “Maden ocakları, ruhsatlar ve işleyiş tamamen Enerji Bakanlığı'na bağlı." dedi.

 

 

Maden ocakları kapatılmalı’ diyen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı, Soma’daki maden ocağına dozer bile sokulduğunun anlatıldığını söyledi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Soma’da 301 işçinin öldüğü facia hakkında, “Kimin ne kadar sorumlu olduğu konuşulabilir. Maden ocakları benimle ilgili değil. Madenler konusunda bizim bakanlığımızın görevi teftiş ile sınırlı. Ocaklar, ruhsatlar ve işleyiş ise tamamen Enerji Bakanlığı’na bağlı” diyerek topu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız’a attı.

Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer’e konuşan Bakan Çelik, Soma’da meydana gelen facia hakkında açıklama yaptı. Çakırözer’in Bakan Çelik ile yaptığı röportaj da yer alan bazı ifadeler şu şekilde:

‘MADENLER KAPATILMALI’

Soma’da 301 maden işçisinin hayatını kaybetmesine neden olan facianın ardından AKP hükümeti 5 gün içinde üç farklı politika izledi. İlk günlerde siyasi sorumluluğu üstlenmek bir yana, olayı ‘olağan kaza’ gibi gösterip madeni devlet adına işleten özel şirketi dahi koruma yoluna gittiler. Cumhuriyet tarihinin en fazla ölümle sonuçlanan maden kazası olduğunun anlaşılması ve toplumda artan tepkilerin görülmesi üzerine tavır değişti. Cumartesi ve pazar günü ‘şirketin sorumluluğu’ gündeme getirildi. Ve son olarak dün de hükümete yakın yazarların haber ve yorumlarında, ‘siyasi sorumlu’ arayışı açıkça belirginleşti. Bu arayışta okların yöneldiği isimlerin başında ise Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik geliyor.

‘ALEYHİMDE KAMPANYA VAR’

Bakan Çelik dün yaptığımız görüşmede, “Hükümete yakın isimler de artık istifa beklentisini dile getiriyorlar” sözümüz üzerine şu değerlendirmeyi yaptı:

“Evet belli şeyler var, benim de dikkatimi çeken. Bir kampanya yürütülüyor. ‘Biri kötü, biri iyi’ diye. Siyasi sorumluluk varsa bu oturulup konuşulabilir. Kimin ne kadar sorumlu olduğu konuşulabilir. Maden ocakları benimle ilgili değil. Madenler konusunda bizim bakanlığımızın görevi teftiş ile sınırlı. Ocaklar, ruhsatlar ve işleyiş ise tamamen Enerji Bakanlığı’na bağlı.”

‘KOLTUK SEVDALISI DEĞİLİM’

“Bizim Çalışma Bakanlığı olarak kendi görevimizi yapamadığımız şeklinde bir iddia varsa, her platformda yaptıklarımızın hesabını vermeye hazırız. Ben o madenlerin denetiminden sorumluyum. Yüzde 1 dahi başarısızlık söz konusuysa o koltukta oturmamız mümkün değil. Koltuk sevdalısı değilim.”

O MADENE 8 ŞİKAYET GELMİŞ

“Biz kendi üzerimize düşen görevde inanın çok titiziz. Denetim zamanında yapılmış mı? Yapılmış. 8 tane programlı teftiş yapılmış. Ayrıca 8 şikâyet üzerine yine inceleme yapmışız ve giderilmiş. Madenler canlı organizma. Teftiş yapıldıktan bir saat sonra durum farklı olabilir. İşte bunun için de iş sağlığı ve güvenliği kanunu çıkardık. İl il, ilçe ilçe uygulamaya geçirdik. O işyerinde 13 uzman var. Ayrıca sendika temsilcileri var. Oralara şikâyet ettiniz de sonuç alınamadıysa o zaman buda zaten idari ve adli soruşturmada ortaya çıkacak.”

‘BU MADENLER KAPATILMALI’

Yaşanan facianın, Türkiye’nin ‘enerji’ meselesinin bir parçası olduğunu belirten Çelik, şunları söyledi:

“Türkiye’nin enerji sorununu masaya yatırmak lazım. Ben Çalışma Bakanı olarak kömür madenlerinin kapatılması lazım diyorum. Almanya, Fransa kömür madenlerini hep kapatmış. Türkiye’de ise 1848 yılından bu yana üretim yapılıyor. Ve bu kadar kömür ocağının, galerilerin olduğu yerde üretimi devam ettirmek istiyoruz. Ruhsatlandırma da ona göre yapılıyor. Ben bunları aylardır açıkça söylüyorum.” Facianın yaşandığı madeni işleten şirket ile AKP arasındaki ilişkilere ilişkin bir soruya da Çelik, “Ben ömrümde görmedim kendilerini. Ne patron bilirim, ne kaça sattığını, kaça aldığını bilirim. Kimin ne yaptığını bilmem. Benim alanım değil. Ben sadece oradaki denetimlerden sorumluyum. Bu görevimi yaparken bugüne kadar kimseyi korumadım, yarın da korumam” dedi.