AK Parti Kayseri Milletvekili Böhürler: CHP'nin mahalli seçimlerdeki başarısı takdire şayan

AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, 'normalleşme' süreci ve yerel seçim sonuçlarına yönelik bazı değerlendirmelerde bulundu. Böhürler, CHP'nin yerel seçimlerde birinci parti olarak çıkmasıyla ilgili olarak, 'CHP'nin mahalli seçimlerdeki başarısı elbette takdire şayan' dedi. Detaylar Kayseri haber bülteninde.

AK Parti Kayseri Milletvekili Böhürler: CHP'nin mahalli seçimlerdeki başarısı takdire şayan
TAKİP ET >> Google News ile Takip Et

AK Parti Kayseri Milletvekili Ayşe Böhürler, Milletvekilliği görevinin yanında TV programcılığı ve gazete köşe yazarlığı yapmaya da devam ediyor. Böhürler, Yeni Şafak'ta yer alan ve bir süre önce kaleme aldığı yazısında yerel seçim sonuçları ve aynı zamanda siyasette normalleşme konusuna değindi ve bazı değerlendirmeler de bulundu. 'Siyasette zorlama yorumlar' başlıklı yazısında Böhürler,  yazısında 'AK Parti-MHP ittifakı ‘anormal’ miydi ki CHP ile ittifak normal olsun!' İşin tuhafı siyaset anlayışları merkez sağda konumlanmış iki partinin ittifak etmesinden daha normal ne olabilirdi. Cumhurbaşkanı-Özel görüşmesi, normalleşme diyenlere, Anormal olan nedir? diye sormak isterim.' ifadelerini kullandı.

CHP'nin 31 Mart 2024 tarihinde yapılan yerel sçeimlerde birinci parti çıkmasını da değerlendiren Böhürler, 'Son mahalli seçimlerdeki başarısı elbette takdire şayan' dedi.

AK Parti Kayseri Milletvekili Böhürler: CHP'nin mahalli seçimlerdeki başarısı takdire şayan

Eski defterleri açtı: Davutoğlu ve çevresinden siyasette normalleşmenin CHP ittifakı ile olacağına dair yorumlar duyuyorduk

Böhürler, yazısında şu ifadeleri kullandı: 2014-2015 yıllarında Ahmet Davudoğlu ve çevresinden siyasette normalleşmenin ancak CHP ittifakı ile olacağına dair âfâkî yorumlar duyuyorduk. Ki bu iddia Türkiye siyasi tarihinde sağ-sol ittifakı olarak pek çok kez denendi. Sonuçları da ortada. Ayrıca AK Parti, kurulduğu günden bu yana kendi içinde farklı eğilimleri toplayan bir parti oldu. Önceki Milli Görüş partilerinden farkı da buydu. Keskin değildi, toparlayıcıydı, onu iktidara bu çoğulculuğu taşıdı. O zaman bu durumu “kan uyuşmazlığı” olmayan herkese kapımız açık diye formüle ediyorduk. Öyle ki bu çerçevede sol görüşlü vekillerimiz de oldu, hatta Ertuğrul Günay gibi isimler bakan oldu. Bu tablonun tersinden baktığımızda CHP bünyesinde aynı şekilde içine almayı asla göremiyoruz. Mesela Mehmet Bekaroğlu, Abdüllatif Şener gibi isimler CHP’den vekil oldular lakin i’rapta mahalleri olmadı. Onları ne bir başkan yardımcısı olarak ne de parti meclislerinde önemli görevlerde görebildik.

Bu nedenle 'Cumhurbaşkanı-Özel görüşmesi, normalleşme' diyenlere, 'Anormal olan nedir?' diye sormak isterim. Elbette gerginlikleri azaltalım, daha fazla kamplaşmayalım ama 'kan uyuşmazlığı' kriterini de ihmal etmeyelim. CHP, 1950 sonrası iktidar partisi olmaktan çıktı, müzmin bir muhalefet partisine dönüştü. O tarihten sonra bir daha tek başına iktidara gelemedi. Son kez 1946 yılında tek başına iktidar olmuş bir partinin son mahalli seçimlerdeki başarısı elbette takdire şayan. Ancak iktidar yolunda önlerinde daha uzun bir yol olduğu inancını taşıyanlardanım. Her şeyden önce bu milletin dini, kültürü, yaşam tarzı ile barışmaları ve buna ‘gerici’ yaftasını vurmamayı öğrenmeleri gerekiyor.
 

Böhürler'in yazısının tamamını okumak için TIKLAYIN