Adalet Bakanı'ndan Boydaklar ile ilgili açıklama: Bilgi yok
FETÖ terör örgütüne üye olma suçlamasıyla yargılanan ve ardından da yapılan yargılamalar sonrasında çıkarıldıkları mahkeme tarafından cezalandırılan eski Boydak Holding yöneticileri ile ilgili sorulara, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç'tan açıklama geldi. Detaylar Kayseri haber bülteninde.
Yargıtay, FETÖ üyeliği ve yöneticiliği suçlamasıyla Boydak Holding yöneticisi 8 sanık hakkındaki mahkumiyet kararları ile sanıkların şirket hisselerinin müsadere edilmesi kararlarını geçtiğimiz yıl onadı. Bu konuda yargı kararları Meclis gündemine taşındı. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, FETÖ üyeliği ile yargılanan ve ceza alan Boydaklar’la ilgili olarak Adalet Bakan Yılmaz Tunç’a bazı sorular yöneltti. Bakan Tunç’tan da cevap geldi.
Bakan'ın cevaplaması için Meclis Başkanlığına soru önergesi verdi
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç tarafından yazılı olarak cevaplandırılması istemiyle Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM9 Başkanlığına soru önergesi veren Gergerlioğlu, ‘15 Temmuz darbe girişimi sonrası, Boydak Holding'e yönelik olarak verilen mahkûmiyet ve müsâdere kararları, geniş bir mülkiyet hakkı ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu kararların alınmasında ve onanmasında hukuki gerekçeler, adil yargılanma standartlarına uygunluk ve hukukun üstünlüğü ilkeleri sorgulanmaktadır. Ayrıca, bu tür kararların Türkiye'nin hukuk devleti imajına olumsuz etkileri olduğu endişesi bulunmaktadır. Kamuoyunda oluşan sessizlik ve ilgisizlik, adalete duyulan güveni zedelemekte ve bu tür olayların adil bir şekilde incelenmesi gerekliliğini ortaya koymaktadır’ ifadelerini kullandı.
Gergerlioğlu’dan Bakan Tunç’a Boydaklar soruları
Gergerlioğlu, Bakan Tunç’tan şu sorularına yanıt istedi: Bu bağlamda;15 Temmuz darbe girişimi sonrası Boydak Holding'e yönelik olarak verilen mahkûmiyet ve müsâdere kararları, geniş bir mülkiyet hakkı ihlali olarak değerlendirilmektedir. Bu kararın alınmasında ve onanmasında hukuki gerekçeler nelerdir? Boydak Holding yöneticilerine verilen ağır hapis cezalarının yanı sıra, holdingin onlarca şirketine el konulması ve mallarının müsâdere edilmesi kararlarının dayandığı yasal düzenlemeler nelerdir? Bu kararların alınmasında "hukukun üstünlüğü" ve ‘adil yargılanma’ ilkelerine ne ölçüde uyulmuştur? Hukukumuzda toplu, külli müsâdere yasak olmasına rağmen Boydak Holding'e yönelik böyle geniş çaplı bir el koyma işlemi nasıl gerçekleştirilmiştir? Bu işlemin hukuki dayanağı nedir? Boydak ailesinin, Kayseri'deki mahkemenin ve ardından İstinaf ile Yargıtay'ın onadığı kararlar çerçevesinde, mahkûm edilmesine sebep olan suçlar ve bu suçların delilleri nelerdir? Boydak ailesi ve holdingine yönelik olarak alınan bu ağır ve geniş çaplı kararların, adil yargılanma standartlarına uygun olup olmadığını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu süreçte herhangi bir usulsüzlük veya haksızlık olup olmadığına dair bakanlığınızca bir inceleme yapılmış mıdır? Mahkeme süreçlerinde ve kararlarında, "ihtilal hukuku" uygulamaları veya ‘linç kültürü’nün etkili olduğu yönündeki iddialara ne yanıt veriyorsunuz? Bu tür iddiaların doğruluğu araştırılmış mıdır? Boydak ailesine yönelik bu kararların, özel mülkiyet, hukukî teminat, ekonomi, müteşebbislik ve yatırım ortamı bağlamında olumsuz etkileri olduğu yönündeki endişeler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tür kararların Türkiye'nin hukuk devleti imajına nasıl yansıdığını değerlendiriyor musunuz? Boydak ailesi ile ilgili kararların ardından, kamuoyunda oluşan sessizlik ve ilgisizlik, adalete duyulan güveni nasıl etkilemektedir? Bu konuda bakanlığınızın kamuoyunu bilgilendirme ve aydınlatma çalışmaları nelerdir? Boydak ailesine yönelik bu kararların siyasi nitelikli olduğu ve devlet gücünün kötüye kullanıldığı yönündeki iddialar hakkında bakanlığınızın görüşü nedir? Bu tür iddiaların araştırılması ve doğruluğunun tespit edilmesi amacıyla hangi adımlar atılmıştır? Boydak ailesinin mağduriyetinin giderilmesi veya telafi edilmesi adına bakanlığınızca yürütülen veya planlanan herhangi bir çalışma var mıdır? Bu süreçte adaletin sağlanması için hangi önlemler alınmıştır? Mahkemelerin, hâkim ve savcıların, adil yargılama ilkelerine uygun hareket etmeleri ve devletin hukuk düzeninin korunması adına bakanlığınızca yürütülen denetimler ve çalışmalar nelerdir? Boydak ailesine yönelik olarak alınan kararların ve bu kararların Yargıtay tarafından onanmasının ardından, Bakanlığınızın bu tür davalarda adaletin sağlanması ve benzer durumların önlenmesi adına yürüttüğü çalışmalar nelerdir?
Bakan Yılmaz Tunç'tan, DEM’li vekile Boydaklar yanıtı
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, DEM’li Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na yanıt verdi. Bakan Tunç, konuyla ilgili olarak verdiği yanıtta, ‘Bağımsız ve tarafsız mahkemelerce verilen ara karar, karar ve hükümlerin hukukî dayanakları ile gerekçelerine dair Bakanlığımızda bilgi bulunmuyor’ dedi.
‘Bakanlığımızda bilgi bulunmuyor’
Adalet Bakan Tunç, yanıtında şunları söyledi: Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının; ‘Yargı yetkisi’ kenar başlıklı 9. maddesinde, yargı yetkisinin Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılacağı, ‘Mahkemelerin bağımsızlığı’ kenar başlıklı 138. maddesinin birinci fıkrasında, hâkimlerin görevlerinde bağımsız oldukları; Anayasaya, kanuna ve hukuka uygun olarak vicdanî kanaatlerine göre hüküm verecekleri; ikinci fıkrasında, hiçbir organ, makam, merci veya kişinin, yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat veremeyeceği, genelge gönderemeyeceği, tavsiye ve telkinde bulunamayacağı; dördüncü fıkrasında, yasama ve yürütme organları ile idarenin, mahkeme kararlarına uymak zorunda olduğu; bu organlar ve idarenin, mahkeme kararlarını hiçbir suretle değiştiremeyeceği ve bunların yerine getirilmesini geciktiremeyeceği, Hükümlerine yer verildiği malûmlarıdır. Belirtilen hükümler çerçevesinde, Anayasanın 9 ve 138. maddelerindeki yetki ve teminata dayalı olarak görev yapan bağımsız ve tarafsız mahkemelerce verilen ara karar, karar ve hükümlerin hukukî dayanakları ile gerekçelerine dair Bakanlığımızda bilgi bulunmadığı gibi, sözü edilen karar ve hükümlerin olağan yargısal denetimi, başvuru usulü ve şartları ilgili kanunlarda gösterilen yargı mercilerine aittir.
Ne olmuştu?
Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Kayseri 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 12 Temmuz 2018'deki hükmüne ilişkin temyiz incelemesini bir süre önce tamamladı. Aralarında eski Boydak Holding üst yöneticisi Memduh Boydak'a ‘silahlı terör örgütü yöneticiliği’ suçundan verilen 18 yıl, holdingin eski yöneticileri Mustafa, Bekir, Erol ve İlyas Boydak ile Murat Bozdağ'a ‘silahlı terör örgütü üyeliği’ suçundan verilen 7 yıl 6'şar ay, holdingin eski yönetim kurulu başkanı Hacı Boydak'a aynı suçtan verilen 11 yıl 10 ay 15 gün, eski holding yöneticisi Şükrü Boydak'a da yine aynı suçtan verilen 10 yıl hapis cezalarının onanması kararlaştırıldı. Dairenin kararında, sanıklar hakkındaki yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği ve sanıkların eylemlerinin doğru olarak nitelendirildiği ifadelerine de yer verildi. Yargıtay 3. Ceza Dairesi, iyi niyetli üçüncü kişilerin hakları saklı kalmak kaydıyla, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) devredilen 35 şirkete ilişkin sanıklara ait olan hisselerin müsaderesine karar verilmesi kararını da onamıştı.