95 senelik lojmanda doğayla iç içe yaşıyor!
Cumhuriyet döneminde yapılan 380 kilometre uzunluğundaki Ankara-Kayseri demir yolu hattında hizmet veren Kayseri Tren Garı'nın personeli, 1928 yılında tamamlanan tarihi lojmanlarda doğayla iç içe yaşam sürüyor. Detaylar Kayseri Olay'ın Kayseri haberinde
Cumhuriyet döneminde yapılan 380 kilometre uzunluğundaki Ankara-Kayseri demir yolu hattında hizmet veren Kayseri Tren Garı'nın personeli, 1928 yılında tamamlanan tarihi lojmanlarda doğayla iç içe yaşam sürüyor.
1927 yılında ilk trenin geldiği Kayseri Tren İstasyonu, modern mimarisi, sarı beyaz rengiyle kentin sembol binaları arasında yer alıyor. Kocasinan Bulvarı Depo Caddesi boyunca sıralanan tescilli lojmanlar, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryollarında (TCDD) çalışanlara ev sahipliği yapıyor. 25 yıldır TCDD'de güvenlik görevlisi olarak çalışan Musa Mermer, 12 yıldır lojmanlarda ailesiyle yaşadığını söyledi.
TCDD bünyesinde görev yapıp lojmanlarında yaşamanın bir ayrıcalık olduğunu vurgulayan Mermer, "Doğayla iç içe yaşıyorsunuz, şehrin gürültüsünden uzaksınız, bahçesi var, havası güzel." dedi.
İlk yıllarda tren sesini yadırgadıklarını, zamanla alıştıklarını anlatan Mermer, tarihi bir evde yaşadıklarının farkında olduklarını dile getirdi. Mermer, yoldan geçenlerin evlerini merak ettiğini, zaman zaman gelip bahçelerini gezdiğini ifade etti.
Eşi Sümeyye Mermer de tarihi bir binada yaşadıkları için mutlu olduklarını, çocuklarının en çok bahçesini sevdiğini belirtti.
Lojmanlarda mahalle kültürünün de yaşatıldığına işaret eden Mermer, "Arkadaşlarım, akrabalarımız gelince çok hoşlarına gidiyor, burayı farklı buluyorlar. Biz de 'tarihi eserde oturuyoruz' diyoruz. Lojmanlarda herkes birbirini tanır, eşlerimiz iş yerinden tanışıyor, biz de kadınlarla birbirimizi tanırız." diye konuştu.
'Mahalle kültürü yaşatılıyor, komşuluk çok iyi'
Lojmanlardan sorumlu harita teknikeri Dilek Yeşiloğlu ise evlerin birçoğunun 1928 yılında tamamlandığını, tren garı yapılırken personelin oturması için planlandığını ve yaklaşık 45 personelin buralarda ikamet ettiğini aktardı. Konutların büyüklüklerinin farklı olduğuna dikkati çeken Yeşiloğlu, "Kimi tek, kimi iki katlı, birçoğu bahçeli. Birçok ailemiz yaz kış oturuyor. Bizim mesaimiz 08.00-17.00 görünür ama demiryolcuların birçoğu mesai mefhumu gözetmeden çalışır. Böyle olunca anında göreve gidebiliyorlar. 24 saat gar sahasındayız. Acil bir durumda anında müdahale edebiliyoruz. Burada mahalle kültürü yaşatılıyor, komşuluk çok iyi. Yaz günü hiçbir çay yalnız içilmez." ifadelerini kullandı.
'Adeta bir aile oluyorsunuz'
1983 yılında Demiryolu Meslek Lisesi'nden mezun olan ve meslekte 40. yılını tamamlayan Kayseri Tren Garı Müdürü Doğan Duruduygu da üçüncü kuşak olarak demiryolu çalışanı olduğunu söyledi.
Demiryolu çalışanı olmanın fedakarlık ve sevgi gerektirdiğine vurgu yapan Duruduygu, şunları kaydetti: "Dedem, babam, amcalarım, dayım demiryolcuydu. Dedem demiryollarında depoda bekçilikle başlamış, babam manevracıydı, amcalarım tren şefi ve manevracıydı. Demiryolcu olmaktan onur duyuyorum. İnsanların ve yüklerin bir yerden bir yere taşınmasında bizim emeğimizin olması güzel bir mutluluk. Lojman demiryolları için vazgeçilmezdir. Demiryolcu başka bir ile göreve gittiğinde bilir ki konutla ilgili bir sıkıntı çekmeyecektir, mutlaka kalacağı yer vardır. Lojmanlarda beraber çalıştığınız insanlarla aynı mekanda oturuyorsunuz, adeta bir aile oluyorsunuz, ailenizden bir parça oluyorlar. Sevinçleri, hüzünleri beraber paylaşıyorsunuz. O iş yerinden ayrılsanız bile onları, yaşanılanları unutamıyorsunuz. İrtibatınız devam ediyor, aileden de öte oluyor."