Osman ÇİFTCİ

Devletin bakanlığı şehrin sanayicisine iftira eder mi?

Osman ÇİFTCİ

KAYSERİ OSB’de yaşanan gelişmeleri hayretle izliyoruz.

Yaşananların hayatın olağan akışı ile izah edilebilir bir yanı yok.

Sürecin faili ise “siyasi irade”

Tahir Nursaçan ve ekibini devlet gücünü kullanarak yani Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nı alet ederek zor duruma düşüren siyasi iradenin Cumhur ittifakının MHP cenahı olmadığı açık.

 

Cumhur ittifakı taraflarının Kayseri’de ortak hareket etme kabiliyetinin olup olmadığını gözler önüne seren bir durum.

Cumhur ittifakını Kayseri’de yaralayan halleri ayrıca kaleme alacağım.

Bu yazımda husumetin kararttığı gözlerin devlet gücünü istismar ederek kaosa sürüklediği OSB’de bir sanayiciye Bakanlık tarafından nasıl iftira atıldığını anlatacağım sizlere.

OSB yönetiminin görevden geçici süreyle uzaklaştırılma gerekçeleri arasında bulunan bir madde ile Kayseri’nin saygın bir sanayicisine nasıl iftira edildiğine şahitlik edeceksiniz.

★ ★ ★

KAYSERİ’nin tanınmış sanayicilerinden Süleyman Sarptaş’ı tanıyan herkes nasıl mütevazı bir kişiliğe sahip olduğunu bilir.

Ticareti düzgün bir adam. Beyefendi bir kişiliğe sahip, aile boyu emektar sanayiciler.

Kayseri sanayisine katkıları ile takdir edilmesi gereken bir adam.

OSB’de Tahir Nursaçan’ın Başkanvekili olarak görev yapıyorken, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından Nursaçan ile birlikte görevden uzaklaştırılmakla kalmadı;  haysiyet cellatlarının bile yapmaktan imtina edeceği bir iftiraya uğradı.

Süleyman Sarptaş’a “dolandırıcı” denildi.

Bu vicdansızlığın, Devlete olan güveni sarsan bu saçma sapan durumun derhal düzeltilip telafi edilmesi, Süleyman Sarptaş’a iadei itibarının sağlanması gerekir.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank mahşere koymadan Süleyman Sarptaş ile helalleşmeli.

Allah’tan korkusu varsa, kul hakkına zerre hassasiyeti varsa...

★ ★ ★

Şöyle ki;

Süleyman Sarptaş’ın ortağı olduğu aile şirketinin ticari faaliyetleri sonucunda bundan tam 6 yıl önce bir müşterilerinden çek ile tahsilat yapılmış.

Bu çekin arkasını ciro eden Süleyman Sarptaş’ın kardeşi ve şirketin yetkilisi Sinan Sarptaş çeki kendilerinden alacaklı olan başka bir şirkete vermiş.

Derken, çeki alan firma tahsil günü olan 29 Mayıs 2015 tarihinde banka şubesine gitmiş ve bankadan çekin üzerinde yazan miktardaki parayı talep etmiş.

Banka şubesi de çekin karşılıksız olduğunu belirterek ödeme yapamamış ve çeki elinde bulunduran firma çeki yazdırmış.

Çeki yazdıran firma Sarptaş’ın şirketine dönerek verdikleri müşteri çekinin karşılıksız çıktığını ve yazıldığını belirterek ödeme talep etmiş,

Sarptaş’ın şirketi de her itibarlı firma gibi “müşteri çeki karşılıksız da çıksa borç bizim borcumuz” diyerek alacaklı firmaya ödemeyi yapıp yazılan çeki iade almış.

Akabinde de yazılan çekin tahsili için yasal işlem sürecini başlatmış.

İşte ne olduysa orada olmuş.

Çekin sahibi olan firma, yasal sürece itiraz etmiş ve “bizim çekimiz yazılmadı, çekin arkasında yazıldığını gösteren banka kaşesi sahte” iddiasında bulunmuş.

Zira, banka kayıtlarında ve merkez bankası kayıtlarında çeklerinin yazıldığına ilişkin hiçbir işlem yokmuş.

Derken çekin arkasında cirosu bulunan Sarptaş’ın firmasının da aralarında bulunduğu ciro sahipleri hakkında başka yasal bir süreç başlamış.

Bu yasal süreçte “dolandırıcılık” lafı geçiyor mu, evet usulen geçiyor. Yukarıda yaşananları anlattım, ortada bir dolandırıcılık var mı? Yok!

Tam tersine itibarlı bir firmadan beklenen ne varsa yapmış Süleyman Sarptaş’ın şirketi.

Peki yasal süreç başlamış da adli merciler dolandırıcılık var mı demiş?

Anlatayım, iyi okuyun...

Adli mercilerle banka arasında yapılan yazışmalar neticesinde banka genel müdürlüğü, “Bankamızın arşiv kayıtlarında yaptığımız incelemede çekin arkasına karşılıksız şehri düşüldüğü görülmüş, ancak bu durumun bankamız kayıtlarına ve merkez bankası kayıtlarına sehven işlenmediği anlaşılmıştır. Bankamız sisteminde ve merkez bankası kayıtlarında işlem düzeltme çalışmaları başlatılmıştır.” diye resmi yazı yazmış.

Bankanın bu yazısının bir kopyası bende var. Bunu elde etmek, bu belgeleri temin etmek de o kadar zor değil. Aylarca Bakanlık müfettişleri Kayseri’de çalıştı, madem böyle bir konu üzerinde çalışıyorlardı neden Süleyman Sarptaş’a sormadılar ?

Sorsalar bilirlerdi...

Olay anlaşılmış, konu kapanmış ama yasal süreçle ilgili işlem Adliye’deki işleyiş hızından olsa gerek tamamlanamamış.

Ama konu açık ve net bir şekilde ortada ki, ne Süleyman Sarptaş’ın ne aile şirketinin “dolandırıcılık”la ilgili bir adımı bile yok.

Tam tersine itibarlı bir firmadan beklenen davranışlardan ibaret bir durum sözkonusu.

Hal böyle iken devletimizin Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bakanlığa bağlı Sanayi Bogeleri Genel Mudurlugu¨, Nursaçan ve ekibini 3 ay süreyle görevden uzaklaştırırken, tabiri caizse haysiyet cellatlığı yapıyor.

Görevden uzaklaştırma gerekçeleri sıralanırken, “Suleyman Sarptaş hakkında Kayseri Cumhuriyet Bas¸savcılıgˆının 2017/61306 sorus¸turma sırasında "Kamu Kurum ve Kurulus¸ları vb. Tu¨zel Kişiliklerin Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık" suçundan soruşturma yurutuldugu ve yürütülen soruşturmanın halen derdest oldugunun tespit edildigi belirtilmistir.” ifadeleri insafsızca kullanılıyor.

O konuyu burada bu şekilde kullanmak sizce nelik?

Bu nasıl bir aymazlıktır?

Bu nasıl bir sorumsuzluktur?

Bu nasıl bir haysiyet cellatlığıdır?

Bu sanayiciye yapılan iftira değil de nedir?

Nerede kaldı masumiyet karinesi?

Süleyman Sarptaş’ın şahsında Kayseri sanayicisine yapılan bir saldırıdır bu.

Devlet kurumlarını şahsi emellerine alet edenler hiç mi Allah’tan korkmaz kuldan utanmazlar!

★ ★ ★

OSB’de yaşanan bu siyasi hamlenin faili olarak kamuoyunda konuşulan Mehmet Özhaseki ve Mustafa Elitaş’a soruyorum;

Sayın Bakanlar, ayıp değil mi?

Bu şehrin sanayicileri bu kadar mı sahipsiz ?

Devletin Bakanlığı şehrin sanayicisine iftira eder mi?

Etti diyelim...

Bu şehrin ağaları paşaları olarak olup bitenler karşısında koca koca adamlar olarak susup oturacak mısınız, köşenize çekilip seyredecek misiniz?

Devletin hükmi şahsiyeti kullanılarak Kayseri sanayicisinin şan ve şerefine yapılan bu haksızlığın faturası size çıkar benden söylemesi...

Bakanlığın Nursaçan ve arkadaşlarını geçici süreyle görevden uzaklaştırma kararının diğer gerekçelerini de bir sonraki köşe yazımda kaleme alacağım...

Yazarın Diğer Yazıları