Osman ÇİFTCİ

Abdullah Güzeldülger'den şok açıklamalar: CEO'NUN GARİP DAVRANIŞLARI TEDİRGİN ETTİ!

Osman ÇİFTCİ

Eski adıyla Boydak Holding Yönetim Kurulu eski Başkanı Abdullah Güzeldülger, hakkında ortaya çıkan yolsuzluk iddiaları sonrası o dönem holdingdeki görevinden istifa ederek ayrılan eski CEO Ertunç Laçinel'le ilgili şok açıklamalar yaptı:

 Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu liderliğinde kurulan Gelecek Partisi’nin kurucuları arasında yer alan, Boydak Holding yani değişen adıyla Erciyes Anadolu Holding’in eski Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Güzeldülger, Gazeteci Osman Çiftci’nin, “Gelecek Partisi’ndeki Kayseri Bağlantısı” başlığı ile kaleme aldığı köşe yazısı ile ilgili açıklama yaptı.  Güzeldülger, özellikle eski CEO Ertunç Laçinel’le ilgili yolsuzluk iddiaları ile ilgili şok ifadeler kullandı. O döneme ilişkin açıklama yapan Güzeldülger, Laçinel’in siyasi destekle göreve getirildiğine dikkat çekerek, “CEO’nun bu garip tavır ve davranışları bizi tedirgin etti. Siyasi destekle geldiği için beni şikayet ederek, önce yönetim kurulu başkanlığından, başkan yardımcılığına geçtim. Sonra da Bizim Menkul Değerler şirketinde pasif bir yönetim kurulu üyeliğine kaydırıldım” dedi.

 “DOLANDIRICILIK EYLEMİNİ BELGELERİ GÖSTEREREK ANLATTIM”

 Laçinel’in gündeme gelen yurt dışındaki tartışmalı deposu ile ilgili de bilgi veren Güzeldülger, “CEO’nun Slovakya’da bir şirketi olduğunu, o şirketin kanuni temsilcisine bir şirket kurdurulduğunu, bu şirketin kiraladığı bir depoyu Boydakla 10 yıllık geri dönülemez bir sözleşme imzalatarak yeni lojistik depo yapmak istediğini öğrendim. O dönem Yönetim Kurulu Başkanı olan arkadaşımıza ‘yıllık 1.5 milyon Euro artı masraflar’ şeklinde imzalatılmaya çalışılan bu sözleşmenin bir dolandırıcılık eylemi içerdiğini belgeleri göstererek anlattım” diye konuştu. Güzeldülger’in, yaptığı çarpıcı açıklamanın detayları Gazeteci Osman Çiftci’nin köşe yazısında.

 

 

 

 CEO APAR TOPAR İŞTEN EL ÇEKTİRİLDİ!

 “Gelecek Partisi’ndeki Kayseri Bağlantısı” başlığı ile kaleme aldığım yazımda, şimdiki adı Erciyes Anadolu Holding olan Boydak Holding’e TMSF tarafından önce Yönetim Kurulu Başkanı sonra Yönetim Kurulu Üyesi olarak atanan Abdullah Güzeldülger’in de Gelecek Partisi kurucuları arasında yer alışını değerlendirmiştim. Abdullah Bey yazıma istinaden aradı, ifade ettiğim bazı konuların yanlış yorumlanabileceğinden bahisle cevap hakkı talep etti ve vahim şeyler anlattı.

Kendisinden anlattıklarını yazılı olarak göndermesini istedim. Noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum. Yorumunu bilahare yapacağım. İşte Abdullah Güzeldülger’in açıklaması:

 

Gelecek Partisi Kayseri Bağlantısı başlıklı yazınızın içeriğinde şahsımla ilgili olarak yazılan içerikte düzeltilmesi gereken hususlar bulunmaktadır.

 

Öncelikle Boydaklara övgü dizdiğim hususu;

Göreve başlarken yaptığımız ilk toplantıda gazeteciler holdingin isminin değişip değişmeyeceğini sordular, ben de bunun gündemimizde olmadığını, bizim işimizin şirketi bulunduğu konumdan daha iyi noktalara getirmek olduğunu, isim değişikliği konusunun TMSF başkanlığının uhdesinde olduğunu, böyle bir karar alınırsa uygulayacağımı ifade ettim.

Merhum anneleri ile ilgili düşüncelerimi sordular, merhumenin FETÖ ile ilgili herhangi bir bağlantısı olmadığını bildiğimden, hayırla yad ettim, aksi bir açıklama fitneye sebep olurdu.

 

Bir diğer husus yolsuzluk yapan Ertunç Laçinel’in, Güzeldülger’in CEO’su şeklinde kaleme alınmasıdır.

Ertunç Laçinelin o dönem FETÖ’den sorumlu başbakan yardımcısı Nurettin Canikli tarafından TMSF başkanlığına atanması tavsiye edilmiştir. CEO gelir gelmez Kayseri Bayan Basketbol Kulübü ile 2.8 milyonluk sözleşme imzalayıp yönetim kuruluna imza için getirmiştir. Bize danışmadan, müzakere etmeden böyle bir sözleşme yapması dikkatimizi çekti. Mahkemenin atadığı bizden önceki kayyumlara sordum, Kulüpler sizden sponsorluk istedi mi diye, evet geldiler 300 bin TL talep ettiler dedi arkadaşlar. Bunun üzerine biz bu sözleşmeyi imza etmeyiz dedik, daha sonra holdingin özel uçağı varken, THY Business uçma imkanı varken Onur Air den düzenlenmiş 40 bin usd lik bir uçak kira faturası ödetmeye kalkıştı. Ben de bu seyahati bize bildirmediği ve şirketin kurallarına aykırı olan bu uçak faturasının ödeyemeyeceğini ifade edince, faturayı geri çekti ve kendisinin ödediğini bana söyledi.  CEO’nun bu garip tavır ve davranışları bizi tedirgin etti. Fakat siyasi destekle geldiği için beni şikayet ederek, önce yönetim kurulu başkanlığından, başkan yardımcılığına geçtim, sonra da Bizim Menkul Değerler şirketinde pasif bir yönetim kurulu üyeliğine kaydırıldım. Bu dönemde CEO’nun holdingin lojistik merkezini mülkümüz olan Almanya’daki binadan, Slovakya’ya taşıyacağı bilgisi arkadaşlar tarafından bana verildi, Ben de Slovak şirketi ticaret odası kayıtlarından inceledim ve CEO Ertunç Laçinel’in de Slovakya’da bir şirketi olduğunu, o şirketin kanuni temsilcisine bir şirket kurdurulduğunu, bu şirketin kiraladığı bir depoyu Boydakla 10 yıllık geri dönülemez bir sözleşme imzalatarak yeni lojistik depo yapmak istediğini öğrendim. O dönem YKB olan arkadaşımıza yıllık 1.5 milyon Euro artı masraflar şeklinde imzalatılmaya çalışılan bu sözleşmenin bir dolandırıcılık eylemi içerdiğini belgeleri göstererek anlattım. YK Başkanı Kayseri’deki yönetim toplantısında, CEO’nun bu konuya ilişkin heyecanlı sunumunu dinledikten sonra, diğer yönetim kurulu üyelerine bu sözleşmeyi imza etmemelerini, kendisinin kafasının konuya yaratmadığını ifade ederek İstanbul’a döner. Ancak biz holdingi yönetmeye başladığımızda şirketin imza sirkülerinde önemli işlerde mutlaka birinci imzanın Yönetim Kurulu Başkanı’nın imzası olması gerekir’ şeklindeyken, Bakan bey bu imza sirkülerine müdahale etmiş,’ YKB ve YKB vekili ile diğer üyeler’ Şeklindeki sirküleri ‘YKB veya YKB Vekili’ şeklinde değiştirerek YKB imzası olmadan şirketi önemli işlere imza atabilir konuma getirmiştir.

Bu nedenle yönetim kurulu başkanının imzalamayın talimatına rağmen diğer yönetim kurulu üyeleri ve o dönem YKB vekili olan şimdiki TMSF başkanı Muhittin Gülal’ın ve diğer YK üyelerinin  imzasıyla bu karar hayata geçmiştir. Daha sonra konu medyaya intikal edince CEO apar topar işten el çektirilmiştir. Kaderin cilvesine bakın ki o dönem YKB vekili olan şahıs daha sonra TMSF başkanı olmuş ve kendi imzası bulunan yolsuzluğu denetlemek ve soruşturmakla baş başa kalmıştır. Ben bu konuda basında değişik vesilelerle yazılar yazmama karşın, TMSF ve BOYDAK Yönetimi bu konuda sessiz kalmayı tercih etmiştir. Normalde CEO yönetim kurulunun imzasını gerektiren, ancak imzasını almadan yaptığı çok sayıda işlem vardır. Bunlar usulsüzdür. TMSF’nin bunları raporlaştırıp savcılığa suç duyurusunda bulunması gerekir. Ancak bunu yapmadığını uzun süren sessizliklerinden anlıyoruz.

 Dolayısıyla yazınızda belirttiğiniz birlikte paket olup gittiler ifadesi doğru değildir. Gerçek yukarıda yazdığım gibidir. Saygılarımla, Abdullah Güzeldülger.

Yazarın Diğer Yazıları