Nejdet KALA

Tarihini şerefinle yaz oğlum

Nejdet KALA

Geçtiğimiz hafta Hizmet İş Kayseri Şube eski Başkanı Serhat Çelik’i ’38 Dakika’ programında konuk ettik. 
Samimi açıklamalarda bulunan Çelik, kamuoyunda sık tartışılan ama hep inkar edilen sendikaların AK Parti mitinglerine işçi taşıması konusundaki sorumu da, ‘Evet yaptım’ diyerek kabul etti. 
Aslında bu malumun ilanıydı. 
Ancak sonrasındaki sözleri çok daha çarpıcı, çok daha düşündürücüydü. 
Çelik, Kayseri Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Hüseyin Beyhan’ın isteği ile 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda AK Parti’nin Kayseri Milletvekili adayı, dönemin Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar için şarkılı türkülü organizasyon yaptıklarını hatırlattı.

Tarihini şerefinle yaz oğlum

O etkinlikte Esat Kabaklı sahne alıyor, muhtemeldir ki, 
‘Vatanına göz dikeni ez oğlum
Dostun kim düşmanın kim sez oğlum
Tarihini şerefinle yaz oğlum
Yaz oğlum
Sen bunları bir kenara yaz oğlum’ türküsünü de söylüyordu.  
Yerli ve milli iktidarımız için seçim konjonktürü farklıydı, o yüzden Esat Kabaklı seçilmişti. 
O günler AK Partililerin, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın kürsüden Millet İttifakının işaret ederek, ‘Bunlar gelirse Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacak’ dediği günlerdi… 
Ve hep bir ağızdan ‘Vatanına göz dikeni ez oğlum’ dizelerine eşlik ediyorlardı. 
Bir asgari ücretlinin 823 aylığına denk gelen ultra lüks makam arabasıyla işçi haklarını savunan hemşehrimiz Hak-İş Genel Başkan Yardımcısı Özçelik İş Sendikası Genel Başkanı Yunus Değirmenci de sahnedeydi. 
Sahnede boy gösteren Değirmenci parayı ödemeye gelince yan çizmişti. 
Sade o mu; ne gariptir ki, Anadolu insanının,
‘şalvarı şaltak Osmanlı
eğeri kaltak Osmanlı
ekende yok biçende yok
yiyende ortak Osmanlı’ dediği gibi Serhat Çelik elini taşın altına koymuş ama Kayseri Büyükşehir Belediyesi de etkinliğe ortak çıkmıştı. 

Tarihini şerefinle yaz oğlum

Hatta organizasyona bakınca Büyükşehir Belediyesi ev sahibi Hak-İş misafirdi… 
Organizasyonun başkahramanı Akar, kürsüden, ‘İşçilerimizin emeği, işçilerimizin alın teri gerçekten çok önemli, çok değerli ve çok anlamlı. Bu bizim milli ve manevi değerlerimiz içinde önemli. Hiçbir işçinin hakkını yedirmedik yedirmeyeceğiz. İşçinin hakkını vermek için elimizden gelen gayreti gösterdik, göstereceğiz.’ diyordu. 
Peki Akar’ın 600 işçinin iş bıraktığından, bırakma gerekçelerinden, haberi var mı?
Bu konuda tek bir cümlesi oldu mu?
Bu durum milli ve manevi değerlerimizin neresinde? 
Soruları çoğaltmak mümkün… 
Mümkün ama yeniden Kabaklı’nın türküsüne dönelim. 
Kabaklı türküsünde, ‘Sen bunları bir kenara yaz oğlum’ diyor ya ben İşçi kardeşlerime sesleniyorum, ‘Sen bunları bir kenara yaz!’ 
Unutmamak üzere yaz. 
Yaz, ‘Bunlar gelirse Abdullah Öcalan’ı serbest bırakacak’ diyerek senden oy alanların, seçilince Abdullah Öcalan için ‘umut hakkı’ istediklerini yaz. 
Yaz, bir asgari ücretlinin 823 aylığına denk gelen ultra lüks makam arabasında ‘işçi haklarını’ savunanların seni siyasete nasıl meze yaptıklarını yaz. 
Yaz, haklarını korusun diye üye olduğun sendikanın işçi haklarını unutup siyasilerin çıkarları için nasıl ter döktüklerini yaz. 
Yaz, seçim öncesi işçi güzellemesi yapanların seçimlerden sonra hak talep edince ‘kapıda bin 500 işsiz bekliyor’ diyerek seni tehdit etmelerini yaz. 
Yaz, yaz ve unutma… 
 

Yazarın Diğer Yazıları