Ülkede artık herkesin, gizli ya da açık, kabul ettiği bir ekonomik kriz var.
Ekonomik kriz nedeniyle iktidar, kamuda tasarruf tedbirlerini uyguluyor.
Elbette düze çıkmak için bazı tasarruf tedbirlerinin uygulanması gerekir.
Ancak insan sağlığı üzerinde tasarruf olmaz, olmamalı.
Neden böyle söylüyorum:
Çünkü, dün Olay Türk ekranlarında Talösev Genel Başkanı Faruk Başdemir’i konuk ettik.
Aslında Başdemir’in anlattığı konu yeni değil.
Türkiye’de bir süredir ithal ilaçlarla ilgili bir sıkıntı yaşanıyor.
25 Eylül Dünya Eczacılık Günü’nde açıklamalarda bulunan Tüm Eczacı İşverenler Sendikası Genel Başkanı Eczacı Nurten Saydan, Euro kurunun 38 lira seviyesine çıktığı bir dönemde bakanlığın euro kurunu 17,54’te sabit tutması nedeniyle birçok ithal ilaçta sıkıntı yaşandığını açıklamıştı.
İşin özeti bakanlık fiyatı 38 lira olan ilacı 17 liraya almak istiyor.
Üreticide buna karşılık ilacı vermiyor.
Kim haklı, kim haksız konusunu tartışmaya açacak değilim.
Çünkü ortada insan hayatı varken böyle bir tartışmanın gereksiz bir tartışma olduğunu düşünüyorum.
İnsan hayatı üzerinden, sağlık üzerinden tasarruf olmaz.
Bu konunun tartışılacak bir yönü yok, olmamalı.
Makam arabalarından tasarruf yapabilirsiniz.
Yurt dışı seyahatlerden tasarruf yapabilirsiniz.
Davetlerden tasarruf yapabilirsiniz.
Konserlerden tasarruf yapabilirsiniz.
Ama insan hayatı söz konusu ise tasarruf olmaz.
Umarım, bu yanlıştan bir an önce dönülür ve hastalar kendilerini hayata bağlayacak ilaçlarına kavuşur.