Kocasinan sınırları içinde 4-6 yaş Kur’an kurslarına giden yaklaşık 2 bin çocuk Filistin’de yaşanan katliamların sona ermesi için Ahmet Ayşe İnci Camii’nde toplanarak dua etti.
Etkinliğe İl Müftüsü Yusuf Akkuş da katılarak, bir de konuşma yaptı.
Ama keşke yapmasaydı.
Çünkü Müftü Bey, karşısındakilerin henüz 4-6 yaşındaki minikler olduğunu unutup, onların ruh halini hiç önemsemeden aklına ne gelirse söylemiş.
Belki yaşanan vahşeti gözler önüne sermek için böyle bir yol denedi ama olmaz, olmamalı.
Siz İl Müftüsü olarak o çocukların karşısına geçip, “Yüreğimiz parçalanıyor. Ve ne yazık ki, orada çocuklar ölüyor. Ne yazık ki oradaki bir baba çocuğunun parçalarını poşete doldurarak defnetmeye gidiyor. Ve ne yazık ki, oradaki bir anne yavrusunun kopmuş ayağını bir yerde bulmuş, yavrusunun başının yanına koyuyor…”
Çok hem de çok yazık ki bu yetişkin insanların bile tahammül edemeyeceği kan donduran ifadeleri İl Müftüsü, karşısındaki 4-6 yaş grubu çocuklara İsrail saldırılarını anlatırken kullanıyor.
Evet İsrail, bir kez daha terör devleti olduğunu kanıtlarcasına her türlü vahşeti sergiliyor.
Evet İsrail’in insanlık suçuna karşı insanlık sesini yükseltmeli, kim gücü neye yetiyorsa, bu vahşetin son bulması için ortaya koymalı…
Evet, katil İsrail’e karşı insanlık birleşmeli…
Ama İl Müftüsü 4-6 yaş grubundaki çocuklara içinde parçalanmış çocuk cesetlerinin torbaya konmasından, çocuğnun kopmuş ayağını bulan anneden bir konuşma yapmamalı, yapana da müsaade etmemeli…
Müftü Bey, o yaştaki çocuklara, çok zorda kalındığında, “O melek oldu” diyerek yakınlarının ölümü bile “sevimli” gösterilmeye çalışılırken; parçalanmış bedenlerden, kopmuş ayaklardan bahsetmenin amacını bir türlü çözemedim.
Olmadı Müftü Bey olmadı.
Bu konuşma hiç olmadı…
Peşinen Filistinli çocukların yaşadıkları üzerinden kıyaslama yapmaya kalkacaklara da buradan yanıtlarını vereyim.
Evet, Filistinli çocuklar bu vahşeti bizzat yaşıyor.
Ama bu bizim çocuklarımızın psikolojisini altüst etmenin bir gerekçesi olamaz.
Bizim çocuklarımızın psikolojisinin bozulması vahşeti de durduramaz.
Olan bizim çocuklarımıza olur.
