MHP İl Başkanı Enes Ertuğrul Kalın’ın basın toplantısını takip ettim.
Başkan, oy oranından bağımsız olarak, Kayseri’nin en büyük partisi olduklarını ifade etti.
Bu ifade aslında malumun ilanından başka bir şey değil.
MHP her dönem Kayseri’de etkin oldu, etkin oldu ancak kimi dönemler MHP bu etkinliğinin çok da farkında olmadı, olamadı.
Bunun nedeni Başkan Kalın’ın “Tabii ki herkes şehrimiz özelinde şu değerlendirmeleri yapabiliyor. İşte Kayseri'nin siyasi dengeleri vardır. Kayseri'nin ekonomik dengeleri vardır. Kayseri'nin sosyolojik dengeleri vardır. Milliyetçi Hareket Partisi bu dengelere saygılı olmakla birlikte kendi dengesini oluşturabilecek güç ve imkana sahip bir partidir.” sözlerinde gizli.
Evet, Kayseri’nin siyasi dengeleri var.
Kayseri’nin ekonomik dengeleri var, sosyolojik dengeleri var ama MHP’nin de Kayseri’de dengeleri değiştirebilecek güç ve imkanları var.
MHP, Türkiye genelinde baraj altı kaldığı dönemlerde dahi Kayseri’de oy oranı ile dikkat çekti.
Bunun da ötesinde başta Ticaret Odası’nda, Makine Mühendisleri, Tabip Odası, sendikalar gibi meslek örgütleri olmak üzere Kayseri’de toplum hayatına yön veren tüm kurum ve kuruluşlarda MHP’nin yadsınamaz bir gücü var.
CHP seçimlerde MHP’den daha yüksek oy da alsa Kayseri’de böyle bir iddiayı ortaya koyamaz.
Çünkü Kayseri’de MHP’nin etki alanı her zaman aldığı oy oranından çok daha fazla oldu.
Ama MHP her zaman bu gücü kullanmadı ya da kullanamadı.
Yani un var, helva var, yağ vardı ama bir türlü helva yapılmadı.
MHP İl Başkanı Kalın’ın sözlerinden ben artık helva yapmaya talip olduklarını görüyorum.
Kalın ve arkadaşları bu noktada fark yaratacak gibi görünüyor.
Ama değişim Kalın’ın il başkanı olmasıyla başladı dersek bir isme çok büyük bir haksızlık etmiş oluruz.
Bu isim MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy’dan başkası değil.
Değişim Ersoy’un Kayseri İl Başkanı olmasıyla başladı.
Ersoy, bu kentte herkesin bildiği ama hiç kimsenin konuşmadığı şeyleri kimi zaman yüksek sesle, kimi zaman eylemleriyle seslendirdi.
Elbette Ersoy’un il başkanı olduğu dönem MHP ile AK Parti’nin yakınlaşmasını Ersoy için bir şans oldu ama Ersoy, partisinin potansiyelinin farkına varıp, bunu harekete geçirerek fark yarattı.
Bu konudaki en çarpıcı örnek Kayserispor bence…
Dün kongreye alınmayan Kapalı Kale ile kongre salonunun dışında bekleyen Ersoy, bugün Kapalı Kale ile Kayserispor’un başkanını öneriyor.
Ersoy, Kapalı Kale kapıda beklerken protokolden kongreyi seyredebilirdi.
Ve o günden sonra hep seyrederdi.
O protokolde oturmak yerine kapıda taraftarlarla beklemeyi tercih etti.
Bu tercih, özellikle belediyelerden kaynaklı olarak, AK Partili siyasetçilerin tek söz sahibi olduğu Kayserispor’da MHP’nin de söz sahibi olmasını sağladı.
Elbette bu durumdan rahatsız olanlar olacaktır.
Cumhur İttifakı içinde herkesin bildiği ama kimsenin yüksek sesle konuşmadığı güç savaşları ve bu güç savaşlarının yansımaları dillendiriliyor.
Ama Ersoy, bu savaşta yalnız değil.
Çünkü gördüğüm kadarıyla aynı dili konuşan bir il ve ilçe başkanları var.
İl Başkanı Kalın’ın, ‘Milliyetçi Hareket Partisi bu dengelere saygılı olmakla birlikte kendi dengesini oluşturabilecek güç ve imkana sahip bir partidir. Haliyle bizler kendi dengemizi, kendi anlayışımızı ortaya koyarak ve Cumhur İttifakı'nın uyumu içerisinde Kayseri'de siyasi anlayışımızı halkımızla paylaşma niyetindeyiz’ sözleri gerçekten çok önemli sözler.
Ben bu sözlerden ‘Biz buradayız’ mesajını gördüm.
Ben bu sözlerden, ‘İttifaka evet ama teslimiyete hayır’ mesajını gördüm.