Nejdet KALA

Kayserispor'da niyet üzüm yemek mi yoksa…

Nejdet KALA

Kayserispor sahasında Adana Demirspor ile berabere kalınca kıyamet koptu. 
Taraftar yönetimi, takımın hocasını istifaya davet etti. 
Kulüp Başkanı Ali Çamlı, Kapalı Kale’yi teğet geçerek, bir grup taraftarı hedef aldı. 
Önce taraftar cephesinden olaya bakalım.
Taraftar sadece bir puanı olan Adana Demirspor karşısında alınan sonuçtan memnun değil, anlıyorum. 
Anlıyorum ama kupa maçı dışında ikinci kez takımın başında sahaya çıkan Sinan Kaloğlu’nu hedef almalarını anlayamıyorum. 
Şubat ayından bu yana 9 iç saha maçında galibiyet alamayan Kayserispor’da çıktığı iki maçta bir galibiyet bir beraberlik alan Sinan Kaloğlu neden hedef alınıyor?  
Çamlı her ne kadar Kapalı Kale’yi kenarda tutarak konuşsa da Kapalı Kale olaya direk dalıyor ve Ahmet Dirgenali, ‘Sinan Kaloğlu’yla başlayan sürecin şüphesiz buraya geleceği belliydi. Camianın Sinan Kaloğlu’nun geliş şekline tepkisi var. Bugün takımın başında camianın istediği bir isim olsaydı berabere kalınsa dahi bu senaryo olmazdı. Uzun lafın kısası acil kongre kararı alınıp istifa edilmeli!’ 
Ben bu açıklamadan koyunu yemeyi kafasına koyan kurdu görüyorum. 
Kuzu ne yaparsa yapsın kurt, ‘Suyumu bulandırıyorsun’ diyerek kuzuyu yiyecek. 
Aynı şekilde Ali Çamlı’yı aday olmamasına rağmen aday gösteren, yanında duran Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, Sinan Kaloğlu göreve geldikten sonra inceden inceye ‘teknik analizlerle’ hocayı hedef alıyor. 
Ali Çamlı’yı anlıyorum ama kullandığı ifadeleri onaylamıyorum. 
Madem istemediğiniz halde bu görevi üstlendiniz, ilk fırsatta taraftara ‘posta’ koyamazsınız. 
Ama tüm yaşananları üst üste koyduğumuzda Kayserispor’da niyet üzüm yemek mi yoksa bağcıyı dövmek mi diye sormadan da geçemiyorum. 
Kongre öncesinde az çok bunların olacağını tahmin ederek, yine bu köşede şu ifadeleri kullanmıştım. 
‘Sorun ne biliyor musunuz?
Sorun birilerinin Kayserispor’u ‘sahiplenmesi’… 
Nasıl olur demeyin tekrar ediyorum; Kayserispor’un en önemli sorunu birilerinin Kayserispor’u sahiplenmesi…
Çünkü bu sahiplenme kentin takımını kentle birlikte omuzlamayı içermiyor. 
Bu sahiplenmede, ‘Benden sonrası tufan’ diyen bir bencillik var. 
Bu sahiplenmede, ‘Ya benimsin ya toprağın diyen’ bir saplantılı durum var. 
Bu sahiplenmede, ‘İşime geldiği kadar’ diyen bir çıkarcılık var. 
Bunun için Kayserispor’u sahiplenenler Kayserispor’un özgürlüğünü hiç istemediler. 
İstediler ki, kontrol hep kendilerinde olsun.
İstediler ki, onların istediğinden başka hiç kimse Kayserispor’a sahip çıkmasın. 
Bunun en somut örneği 2019 yılındaki Kayserispor’un olağanüstü kongresidir. 
O gün MHP Milletvekili Baki Ersoy, ‘Hadi şimdi çakma delegeler ile İbranızı yapın, Kapalı Kale’nin giremediği kapıdan biz girmeyiz!
Yazıklar olsun size!’ diyerek tepkisini dile getiriyordu. 
Sonra uzlaşı sağlandı. 
Ama bu uzlaşı Kayserispor için yapılan bir uzlaşı değil siyaseten yapılan bir uzlaşıydı.’ 
Bugün o kapıdan Baki Ersoy da Kapalı Kale de girdi. 
Ve Kayserispor’u ‘sahipleniyorlar’ tıpkı öncekiler gibi…
 

Yazarın Diğer Yazıları