Nejdet KALA

Kayserili HES Kablo'yu almaz çünkü… (1)

Nejdet KALA

Sevgili Osman Çiftci, ‘Türkiye’nin en büyük kablo fabrikası satılıyor… Yanında Bonus: Erciyes Çelik Halat…

Kayseri’den, Hacılar’dan çıkıp zirveye oturan HES Kablo aslında Kayserili işadamlarına yakışır ama nerede o konsorsiyumu kuracak babayiğit…’ diye bir twett attı. 

Aramızda da bu konuyu konuşup, bir bilene sorunca şöyle bir kanıya vardık: Kayserili HES Kablo’yu almaz çünkü Kayserili ağlayanın malının gülene hayır getirmeyeceğine inanıyor. 

Kim ağlayan, kim gülen diye bir bilene danışınca ortaya ilginç bir tablo çıktı. 

Bir dönem Kayseri siyasetine damga vuran, Yüksek Elektrik Mühendisi Türkiye Elektrik Kurumu Müdürü Merhum Mustafa Derin ile Kayseri’nin tanınmış iş adamlarından Merhum Saadettin Erkan’ın başını çektiği bir grup Hacılarlı iş sahibi olsun diyerek yola çıktığında onlara Fevzi Mercan, Feyyaz Mercan, Şükrü Kılıç ve kardeşleri,  Muhittin Tatar, Şükrü Baktır, Büyükmıhçılar, Boydaklar ve Gündoğan’lar da yol arkadaşı olmuş. 

Yol uzun, hava şartları çetin olduğu için Hacılarlılar bu isimleri yalnız bırakmamış.  

Gözünün nurunu evinde ilmek ilmek dokuyan Hacılarlı kadınlar halıcıdan avans alıp kervana katılmış. 

İlerde çocuğum bir iş sahibi olacak diyen baba çocuğunun harçlığını koymuş temele… 

Tarlasını satan da olmuş, kolundaki bileziği koyan da… 

Yerli ve milli duygularla bir araya gelenler 2 iken 7 olmuşlar 7 iken yüzler, binler… 

Ve 1974 yılında aralarında radyo tamircisi Mehmet Palas’ın da olduğu Sadettin Erkan, Mustafa Derin, Rasim Çetinkaya ve Mustafa Boydak’tan (Şükrü Boydak’ın babası)  oluşan yönetiminde Hacılarlıların rüyası gerçek olmuş. 

Hem de öyle bir girmişler ki piyasaya Kıbrıs Barış Harekatı’nın coşkusu yükselirken Amerika’nın ambargosu vız gelip tırıs gitmiş HES Kablo’ya… 

Gözünün nurunu ilmek ilmek dokuyanlar saf dışı bırakıldı

Beklenmedik kar kimilerinin başını döndürmüş. 

‘Çok kar, çok vergi’ diyenler yüzde 80’i elinde bulunduranlar; gözünün nurunu ilmek ilmek dokuyanı, çocuğunun harçlığını koyanı, kolundaki bileziği satanı unutup ikinci bir şirket kurmaya karar vermiş.  

Kimi kurucular, ‘Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var’ diyerek karşı çıksa da çoğunluğun dediği olmuş. 

EKAŞ, 10 liralık bakırı peşin alıp vadeyle 13 liraya HES Kablo’ya satmış; HES Kablo’dan ürünü 10,25 liradan alıp piyasaya 30 liraya satmış. 

Alırken de kazanmış, satarken de kazanmış EKAŞ. 

Zor günler ise HES Kablo’ya kalmış. 

Büyüyen borçlar maddi sıkıntıları da beraberinde getirmiş. 

Sonrasında Saray Halı’da müessese müdürlüğü de yapan Antalyalı Cengiz Tuncer, önce Kayseri’den sonra Antalya’dan Milletvekili seçilip devamında da Ulaştırma Bakanı olduğunda HES Kablo adeta yeniden doğmuş. 
Ulaştırma Bakanlığı’nın açtığı bir ihaleyi kazanan HES Kablo yeniden bir yükselişe geçmiş… 

Öyle ki, fabrikanın içinden fabrikalar çıkmış. 

HES Kablo’nun hissedarları HAS Çelik, HES Kimya, HES Fiber ve Kayseri’de bir dönem büyük ses getiren HAMA kurulmuş. 

Bundan sonrası tam ibretlik… 

Gözünün nurunu ilmek ilmek dokuyan, çocuğunun harçlığını koyan, kolundaki bileziği satan Hacılarlılar ile yola çıkanlar; onlar olmadan çıktıkları zirveden hızla inmişler. 

Erkanların, Büyükmıhçıların, Özbeklerin mal varlıkları eriyip gitti.  

Devasa firmalar bir bir iflas ederken, kimi evlatlar da çareyi babalarının mirasını reddetmekte bulmuşlar… 
Hacılara rol model oldu

Sonu kimileri için mutlu son olmasa da kuruluş ve başarı hikayesi ile HES Kablo, bugün sadece Kayseri değil Türkiye sanayisine de rol veren Hacılarlılara bir rol model oldu.  

Gözünün nurunu ilmek ilmek dokuyan, çocuğunun harçlığını koyan, kolundaki bileziği satan patron olmasa da eşi, çocuğu, kardeşi o fabrikada çalıştı, iş sahibi oldu. 

HES Kablo’nun başlattığı sanayi hamlesi Hacılarlıların da Kayseri’nin de ufkunu açtı. 

Başarı hikayelerini başarı hikayeleri izledi. 

İsimler geldi, geçti. 

Ağlayanın Malı Gülene Hayır Getirir Mi?

Şimdi hurafe deyin, batıl inanç deyin ya da başka bir şey deyin Kayseri’de, ‘Ağlayanın malı gülene hayır getirmez. O yüzden HES Kablo’yu kimse almaz sözleri dolaşıyor. 

Bu sözleri duyunca bilenlere sorduk, onlardan da dinledik. 

Hayatı okumuş biri ‘Ağlayanın malını 10 liraya değil de 12 liraya alır, ağlayanı güldürürsen aldığın da senin yüzünü güldürür. Yok, fırsat bu fırsat deyip ağlayanın 10 liralık malını 8 liraya alırsan o başka…’ dedi. 

Fabrika kuran fabrika denilen TAKSAN’ı hatırlattı bir başka bilen… 

‘Büyükmıhçılara hayır getirmedi ama hakkını vererek alan DENER Makine büyüdü bak’ dedi. 

Haksız da sayılmaz yani… 

Din adamları ne der bilemem ama hakkı, hukuku koruyup; iyi niyetle bu işe kalkışılırsa neden olmasın… 
Sevgili Osman Çiftci, ‘Türkiye’nin en büyük kablo fabrikası satılıyor… Yanında Bonus: Erciyes Çelik Halat… Kayseri’den, Hacılar’dan çıkıp zirveye oturan HES Kablo aslında Kayserili işadamlarına yakışır ama nerede o konsorsiyumu kuracak babayiğit…’ diyor ya Sanayi Odası var, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi var, sanayicilerimiz var… 

Yani olmalı… 

Bu kentin değeri, bu kentin değerini bilenlerde kalmalı. 

Niyet hayır olursa akıbet de hayır olur. 

Ve Kayseri’nin değerine sahip çıkmak gibi hayırlı bir niyet olabilir mi?
 

Yazarın Diğer Yazıları