Dün Akşam Ankara’da Kayseri Buluşması (!) gerçekleştirildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, bu toplantı için ‘Bu buluşmamızın amacı, birlik ve beraberliğimizi pekiştirerek Marka Şehir Kayseri’miz için yapacağımız tüm çalışmaları istişare etmekti. Dayanışma içinde, bu güzel şehre hizmet etmeye ve memleketimizin evlatlarına sahip çıkmaya kararlılıkla devam edeceğiz.’ dedi.
Birlik ve beraberlik…
Önümüzdeki günlerde Saadet Partisi’nin Genel Başkanı olmasına kesin gözü ile bakılan SP Genel Başkanvekili, Kayseri Milletvekili Mahmut Arıkan’ın;
TBMM’deki ikinci büyük grubun, son yerel seçimlerde Türkiye’nin birinci partisi olan CHP’nin Kayseri Milletvekili Aşkın Genç’in olmadığı;
Cumhur İttifakının ortağı MHP Milletvekilleri İsmail Özdemir ve Baki Ersoy’un protokol ve nezaket kurallarının yok sayıldığı gerekçesi ile katılmadığı Kayseri Buluşması’nda hangi birlik ve beraberlik?
Daha öncede dile getirmeye çalıştım, bu kentin en önemli sorunu gücü elinde bulunduranların ‘uyum’ adı altında herkesin amasız, lakinsiz, fakatsız kendilerine tabi olmasını istemesi…
Mesela o toplantıda Bağımsız Kayseri Milletvekili Dursun Ataş vardı.
Dursun Ataş, İYİ Partiden istifa etmese AK Parti’ye geçmesi konuşulmasa herkes çok iyi biliyor ki Arıkan gibi, Genç gibi O da davet edilmeyecekti.
Dursun Ataş’ın İYİ Parti Milletvekili iken davet edilmeyeceği toplantıya, AK Parti’ye geçecek diye davet edilmesi, davet edenlerin amaçlarının sorgulanmasına neden olur, olmalıdır…
Eğer amaç Kayseri ise bu şehrin milletvekillerini, o milletvekillerine oy veren on binlerce insanı yok sayamazsınız, saymamalısınız.
Milleti ve vekillerini yok sayıp, sonrasında da birlik beraberlikten bahsettiğinizde ise inandırıcı olmazsınız.
Ve kaybeden bu kent olur.
Maalesef oluyor da…
Her ne kadar bu kenti yönetenler uçtuk, kaçtık, herkes bizi kıskanıyor dese de Kayseri kendi ölçeğindeki kentlerin gerisinde kaldı, kalmaya da devam ediyor.
Benim sözüme dikkate almayabilirler ama yakında partilerine geçecek olan Dursun Ataş’a sorsunlar.
Eminim Dursun Ataş, bundan önce yaptığı birçok konuşmada değindiği gibi, Kayseri’nin kendi ölçeğindeki kentlerin gerisinde kaldığını söyleyecektir.
Kayseri’nin hak ettiği yere gelebilmesi için öncelikle bu kenti yönetenlerin farklı görüşlere, eleştiriye açık olması gerekiyor.
Yaratıcı fikirler ancak o zaman ortaya çıkar.
Aksi takdirde ‘Padişahım çok yaşa’ nidaları arasında kaybeden Kayseri olur.
