Türk sinemasının başyapıtlarından biridir Kemal Sunal’ın başrolünü Şener Şen, Müjde Ar, İlyas Salman gibi birbirinden kıymetli isimlerle paylaştığı Kibar Feyzo…
Toplum olarak daha çok Kemal Sunal’ın argo ifadelerine güldüğümüz bu film feodaliteden din sömürüsüne; kadın haklarından toprak reformuna kadar onlarca mesaj içerir.
Mesela sendikanın önemini anlatır.
Ağanın kefil olduğu başlık parasının taksitini denkleştirmek için inşaatta çalışan Feyzo, maaş günü geldiğinde sıraya girer…
Sıradaki işçilere 300 lira ödeyen görevli sıra Feyzo’ya gelince 100 lira öder.
Bunun üzerine Feyzo, ‘Hepsi bu kadar mı kurban?’ diye sorar.
‘Evet’, yanıtını alan Feyzo, ‘Benimki niye onlarınkinden eksik?’ diye sorunca görevli, ‘Onlar sendikalı’ der ve Kibar Feyzo’nun unutulmaz repliği gelir, ‘Ben de Harranlıyam…’
Evet, bu memlekette çalışanların çok büyük bölüm ‘Harranlı’
İşin acı tarafı ise sendikalı olanlar da ‘Harranlı’
Çünkü memlekette gücünü işçiden, örgütlü olmaktan alan sendikalar değil, patron güdümlü sendikalar yetkili…
Tüm İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Şahin’in Kayseri Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı basın açıklamasında da bunu gördük.
Bir işçi sendikasını değiştirdiği için işten atılıyor.
Buna Mahmut Şahin’den önce tepki göstermesi gereken kişi o işyerinde yetkili olan sendika olmalı…
Yüzlerce işçiyle eylem yapıp, sendika seçme özgürlüğüne engel olunmasına karşı çıkmalı.
Elbette çok ütopik bakıyorum olaya.
Bırakın eylem yapmayı, sendika değiştirilen işçinin işten çıkartılmasını isteyen de yetkili sendikadır.
Çünkü o sendikanın amacı işçinin hak ve menfaatlerini korumak değil, o sendikanın amacı işçinin sırtından saltanat sürmek…
İşçi çocuğuna harçlık veremezken milyonlarca liralık makam arabasıyla belediyeyi ziyaret eden sendikacının işçi hakları için mücadele etmesini beklemek gerçekten çok ütopik bir bakış açısı…
O işverenle anlaşacak, o işverenin izni ile sendikasına üye toplayacak (örgütlenecek demiyorum çünkü öyle bir kaygısı yok) o üyelerin maaşlarından kesilen kesintilerle de ağalar paşalar gibi yaşayacak.
Patronun da işine böylesi geliyor.
Sendika var mı var.
Arada bir ‘bozguncu’ çıkıp ‘Sen bizim haklarımızı yeterince savunmuyorsun’ diyerek başka sendikaya geçtiğinde o işçiyi işten attıramazsa biliyor ki, kendi saltanatı bitecek.
Çünkü işçiler özgür olur, özgür düşünür, özgür hareket ederse tek eylemi seçim dönemlerinde işçileri iktidarın mitinglerine taşımak olan renksiz (Bunlardan sarı sendika bile çıkmaz) sendikaların üyesi kalmaz.
İşte o yüzden hepimiz Harranlıyız.
Ama suç Maho Ağa’da değil.
Maho Ağa kendisi saltanatı için gereğini yapıyor.
Suç Maho Ağa’ya karşı Kibar Feyzo olması gerekenlerin Sefil Bilo olmak için birbirleriyle yarışmasında…