Aynı kurum içinde farklı ücret aldıklarını belirten Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışan yaklaşık 600 Hizmet İş Sendikası üyesi işçinin iş durdurma eylemi yapmasının faturası Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik’e kesildi.
Eylemin ardından Hizmet İş Genel Merkezi ile Büyükşehir Belediyesi arasında yürütülen görüşmeler sonucunda Şube Başkanı Serhat Çelik ‘istifa’ ettirilerek, genel kurul kararı alındı.
Hizmet İş Genel Merkezi’nden yapılan açıklamada, ‘Üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak adına kararlı adımlar atacağımızı, süreci demokratik ve şeffaf bir şekilde yürüterek sendikal dayanışma ve bütünlüğümüzü hassasiyetle koruyacağımızı tüm kamuoyuna ilan ediyoruz.’ denildi.
Hizmet-İş Sendikası Kayseri Şube Başkanı Serhat Çelik’in ‘istifası’yla ilgili farklı iddialar var.
Aslında bu iddiaların hiçbir önemi yok.
Ortada çıplak bir gerçeklik var.
Bu gerçeklik Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde yaşanan eylem…
Eylemi kim yaptı?
Eylemi işçi yaptı.
Kimler rahatsız oldu?
Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve Hizmet İş Genel Merkezi…
Şimdi delegelerden eylem yapan işçilerin önüne geçip, eyleme engel olacak Büyükşehir Belediyesi’ni ve Hizmet İş Genel Merkezi’ni rahatsız etmeyecek bir başkan seçmeleri isteniyor.
Peki, bu durum eylem yapan işçileri rahatsız etmiyor mu?
Belki de hayatında ilk kez gerçek anlamda sendikacılık yapıp, işçinin yanında duran Şube Başkanı bedel öderken, kenara çekilip bu süreci seyredecekler mi?
Bana sorarsanız edecekler.
Ama işveren istedi diye şube başkanının kellesini alan bir sendikanın üyesi olsanız ne olmasanız ne?
Şimdi sandık kurulacak işverenin canını sıkmayacak, talimatını harfiyen yerine getirecek bir şube başkanı seçecek.
Bu koşullar altında sendikalı olmak ile olmamak arasındaki tek fark; işçi sendikalı olursa birileri işçinin sırtından saltanat sürebilecek.
İşçi sendikalı olmazsa 20 milyonluk makam arabalarının parasını nereden gelecek değil mi?
Ama bana sorarsanız; işçinin sırtından geçinen sendikaları sırtınızdan atın.
İşçiye hesap vermek yerine işverenin emirlerini yerine getiren sendikalardan uzak durun.
Ve son yaşanan olayda davanızda haklı olduğunuza inanıyorsanız sandığa değil e-devlete gidin…
Haklı davanızda sizi yalnız bırakan sendikanın üyeliğinden istifa edin.
Üyelikten istifa edin ki, ‘Üyelerimizin hak ve menfaatlerini korumak adına kararlı adımlar atacağımızı süreci demokratik ve şeffaf bir şekilde yürüterek sendikal dayanışma ve bütünlüğümüzü hassasiyetle koruyacağımızı tüm kamuoyuna ilan ediyoruz’ diyenlere; kararlı adımın ne olduğunu, işçi dayanışmasının ne olduğunu gösterin.
Bugün bu kararlılığı bu dayanışmayı göstermezseniz de bir daha eylem yapıp; sendika ağalarının canını sıkmayın.
İşveren ne verirse şükredin.
Yoksa , ‘O işi yapmak için kaç kişi kapıda bekliyor’ biliyorsunuz değil mi?