Dün Kayserispor olağanüstü kongreye giderek, yeni yönetimini seçti.
Öncelikle Ali Çamlı başkanlığında seçilen yeni yönetime başarılar diliyorum.
Çamlı’nın, ‘aday değilim’ diye diye başkan seçildiği kongrede hem Çamlı hem de MHP Milletvekili Baki Ersoy, Kayserispor’un tekerine taş koyan malum güce göndermelerde bulundular.
İyi de kim bu malum güç.
Basın bazı isimler telaffuz ediyor, hemen peşinden ‘O değil, o bizim yanımızda’ mealinde açıklamalar geliyor.
MHP Milletvekili Ersoy, ‘Bilirsiniz ben açık konuşurum’ deyince işte o ismi söyleyecek diye umutlandım ama olmadı.
Kayseri’nin Kayserispor’un tekerine taş koyan bu isim açıklanmadan sorunların gerçek anlamda çözüleceğine inanmıyorum.
‘Ben yokum’ diyen ama başkan seçilen Ali Çamlı’yı gerçekten zor bir görev bekliyor.
Buradan başkana bir çağrıda bulunmak istiyorum; Umarım işler kötü gitmez, ama işler kötüye giderse de ‘Ben istemedim, zorla verdiler’ demesin…
Kongrenin ardından da Kayserispor’un Eyüpspor ile oynadığı karşılaşmayı izledim.
İlk yarı tam bir hayal kırıklığı ile geçti.
İlk yarının ortalarında basın tribününde kaç fark olacağı konuşuluyordu.
Kayserispor Hocası Burak Yılmaz da ortadaki tablo karşısında ilk yarı bitmeden 3 değişikliğe gitti ve farka gitmesi beklenen karşılaşmadan 1 puanı almayı başardı.
Hatta maç sonunda herkesin üzüntüsü kaçan 3 puanaydı.
Ben ikinci yarıdaki Kayserispor’u, Kayserispor’un isteğini beğendim.
Ligin flaş ekibi Eyüpspor karşısında maçı 2-0’dan 2-2’ye getirmek, hatta galibiyeti hak eden taraf olmak kolay değil, bunu başardılar.
Kentin bu takıma sahip çıkması gerekiyor.
Aksi takdirde MHP Milletvekili Ersoy’un kongre salonunda işaret ettiği kentlerin sembolü olan, şampiyonluklar yaşayan ama bugün sefilleri oynayan takımların durumuna düşmek işten bile değil.
İşte o yüzden başkan ‘Ben istemedim, zorla verdiler’ demeyi hiç düşünmesin.
Evet, zor bir görev üstlendi.
Evet, içinde bulunduğu durum hiç kolay değil.
Ama bu görevi ‘istemeyerek de’ olsa üstlendi.
Artık ‘Ben oynamıyorum’ deme hakkı yok.
