Dün Kayseri Büyükşehir Belediye Meclisi’nde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi ile belediyeye ait şirketlerin vergi borçlarının ödenmesi amacıyla 7 camii, 2 ilkokul ve 2 ortaokulun tapu devrinin yapılması maddesi görüşüldü, üzerinde konuşuldu.
Daha doğrusu konuşulmaya çalışıldı.
Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç, konunun AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın CHP’li belediyeleri silkeleme talimatına geleceğini bildiği için madde üzerinde konuşulmaya gerek olmadığını belirterek, direk oylamaya geçilmesini istedi.
CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özer, belediyenin vergi ve SGK borçları nedeniyle tapu devrinin bir rutin haline geldiğini ifade ederken Büyükkılıç, her belediyenin yaptığını söyledi.
Kocasinan Belediye Başkanı Ahmet Çolakbayrakdar'ın, ‘Kayserinin haklarını mı savunacaksınız başkalarının haklarını mı savunacaksınız?’ diyerek yaptığı manevra dikkat çekiciydi.
Doğal olarak Özer, ‘Kayseri’yi savunuyorum’ diyerek savunmaya geçerken CHP’li Mustafa Çalıksoy da konuya dahil olmak istedi.
Çifte standarttan söz edince Büyükkılıç tarafından mikrofonunun kapatılması talimatı verildi.
Konuşmasını mikrofonsuz sürdürmeye çalışan Çalıksoy, AKP deyince de Büyükkılıç’ın önce ‘Denetim Kurulu’nu yeniden oylatırım’ tehdidinin sonra da ‘Otur oturduğun yerde’ sözlerinin muhatabı oldu.
Büyükkılıç, Özer’den grup başkan vekili olarak Çalıksoy’a müdahale etmesini istedi.
Çalıksoy’un ‘Nasıl başkanım biz düşüncemizi söylemeyelim mi?’ ifadelerini Özer’in ‘Mustafa Bey tamam’ sözleri takip etti, konu kapandı.
CHP’li üyeler Kayseri Büyükşehir Belediyesi ve şirketlerinin borçlarına karşılık cami arsası, okul arsası vermesine karşı değiller ama aynı uygulamanın İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Adana gibi CHP’li başkanlar tarafından yönetilen belediyelere uygulanmayarak bir çifte standart uygulandığını dile getirmeye çalıştılar.
Daha güncel ifadesi ile AK Partili Belediyelere kolaylık sağlanırken, CHP’li belediyelerin Cumhurbaşkanının talimatı ile silkelendiğini ifade etmek istediler.
İfade ettiler mi?
Edemediler.
Evet, orası Kayseri Büyükşehir Belediyesi oradaki meclis üyeleri Kayseri’nin hak ve menfaatlerini koruyacak.
Ama oradaki isimler aynı zamanda bir partinin üyesi ve o partinin belirli konularda belirli politikaları var ve bu politikaları da gündeme getirecekler.
Ve bugün Türkiye AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla CHP’li belediyelerin silkelenmesini konuşuyorsa CHP’li üyelerin bu konuya dikkat çekmesi kadar doğal bir durum yok.
Ama bunu yaparken, hazırlıklı olmak zorundalar.
Büyükkılıç her belediyeye uygulanıyor dediğinde örnekleriyle uygulanmadığını anlatabilmeliler.
Büyükkılıç, denetim kurulu üyeliği ile tehdit ettiğinde ‘Ferman padişahın dağlar bizimdir’ demeseler de ‘bana halkımın verdiği meclis üyeliği yeter’ diyebilmeliler.
Büyükkılıç, ‘otur oturduğun yerde’ dediğinde hep beraber ayağa kalkabilmeliler.
Otur deyince oturur, sus deyince susarsanız anlatmak istediğinizi anlatamazsınız.
Belediye meclisinde mikrofonunuzu kapatabilirler ama Cumhuriyet Halk Partisi il binası var, ilçe binaları, meydanlar var.
Varsa bilginiz, varsa birikiminiz çıkar anlatırsınız.
Başkan bilmese de halk bilir.
Tabii bunu önce istemek gerekir.
‘Mazeret hakkı’
Farkındalar mı bilmem ama AK Parti ‘silkeleme’ talimatıyla CHP’li belediyelere ‘mazeret hakkı’ tanıyor.
Bu saatten sonra CHP’li belediyeler yapmadıkları, yapamadıkları her iş için iktidarı suçlayıp; Kayseri, Kocaeli’deki uygulamaları örnek gösterir, aynı kolaylığın kendilerine gösterilmediği belirterek, ellerin ayaklarının bağlandığını iş yapamaz hale getirildiklerini söylerler.