İnsanız, yanılırız şaşırırız hata yaparız.
Bazen öyle anlar olur ki, yer yarılsa da içine girsek diye düşünürüz.
Daha doğrusu düşünürdük.
Şimdi görüyorum; yerin dibine girip kaybolmak bir tarafa ekranlara çıkıp boy gösterenler var.
Son olarak ilimizden bir genç, nişanlısının annesi yani kayınvalidesi ile kaçmış, evleneceklermiş.
Programın sunucusu ‘Utanmıyor musun?’ diye soruyor, ‘utanılacak ne var’ diyor.
Anne dediği insanla ilişki yaşıyor ama utanılacak bir durum görmüyor.
Görmediği için de milyonların izlediği televizyon programına çıkıp boy gösteriyor.
Sonrasında normal ile anormal birbirine karışıyor.
Kim normal kim anormal ayırt edemez hale geliyoruz.
Gerçekten anlamıyorum, anlayan biri bana anlatsın.
Anlayamadığım bir diğer nokta ise bunun gibi konuların ele alındığı programların milyonlar tarafından izlenmesi…
Öyle ki, benim gibi izlemeyen bile bir şekilde sonunda konuyu öğreniyor.
Siyasi konularda daha olay gerçekleşmeden harekete geçen RTÜK ise hiç ortalarda yok.
Dizileri, filmleri sansürleyenler senaristlerin hayal gücünün ötesinde gerçekleşen olaylar karşısında sadece izlemekle yetiniyor.
‘Bu programlar ortadan kalkınca bu olaylar yaşanmayacak mı?’ diye haklı bir soru sorabilirsiniz.
Elbette bu olaylar bu programlar var diye yaşanmıyor.
Bu programlar olmasa da insanin kanını donduran bu tür olaylar yaşanacak.
Ama bu tür programlar olmasa olay bu kadar normalleştirilmeyecek.
İnsanın ‘yer yarılsa da içine girsem’ diyeceği olayların ‘kahramanları’ ekranlarda ‘ne var utanılacak!’ diye boy göstermeyecek.
Utanacak, sıkılacak, insan içine çıkamayacak…