Biri iktidar diğeri müzmin iktidar namzedi,
AK Parti 24 yıl önce kuruldu, 23 yıldır iktidar…
CHP 102 yıl önce kuruldu, tek parti döneminin ardından kısa süreler haricinde iktidar yüzü görmedi.
İdeolojik farklılıklar bir yana iki parti arasındaki kurumsal farkları birlikte değerlendirelim mi?
Cuma günü AK Parti’nin Kayseri 8. Olağan Genel Kurulu var.
Genel Kurul öncesinde Ankara’ya Fatih Üzüm, Gökhan Ülke, Selçuk Melekoğlu, Hüseyin Okandan, Tevfik Kürtüncü isimleri çağrıldı.
Son dakika AK Parti Genel Başkan Vekili Mustafa Elitaş’ın önerisiyle İzzet Buzkan da listeye dahil edildi ve görüşmeler bir sonraki güne ertelendi.
Yapılan görüşmelerin ardından da Hüseyin Okandan’ın yeni il başkanı olarak atandı.
Cuma günü de AK Parti Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan katılımı ile atanmış il başkanının kongresi yapılacak.
AK Parti Genel Başkan Vekili’nin son dakikada listeye dahil ettiği İzzet Buzkan yerine Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği eski Bakanı Mehmet Özhaseki’nin önerdiği Hüseyin Okandan’ın il başkanı olması parti içi güç dengeleri açısından farklı yorumları beraberinde getirse de kamuoyu önünde yaşanan hiçbir tartışma yok.
Kimse bu duruma itiraz etmiyor.
Kimse bu konuyla ilgili açıklama yapmıyor.
Özetle kol kırılıyor yen içinde kalıyor.
Ortada hukuk yok, demokrasi yok…
Benzer bir durum CHP’de yaşansaydı; çoktan kıyamet kopmuştu.
İtirazlar, basın açıklamaları, sosyal medyadan veryansınlar birbirini takip ederdi.
Geçtim atamayı 5 adaylı bir seçim yapılsaydı, daha delege seçimlerinde başlayan kavgalar, kurultaya kadar giderdi.
Seçilmiş başkan, bir sonraki kongreye kadar her toplantıda eleştirilir, sosyal medya paylaşımlarında hakaretler havada uçuşurdu.
Ortada hukuk yok, demokrasi çok bir tablo ortaya çıkardı.
Çünkü kaybedenlerden en az biri hukukun olmadığını savunur; kol kırılır, yen yırtılır, kırılan kemik yen dışına çıkar, çığlıkları sağır sultan bile duyardı.
Evet, birinde hukuk yok, demokrasi yok; diğerinde hukuk tartışılır, demokrasi çok…
Aslında AK Parti de kesin biat varken CHP’de demokrasi adı altında düzensizlik var.
AK Parti demokrasiyi sandık kurup oy kullanmamak olarak görüyor; CHP demokrasiyi her şeye itiraz etmekten ibaret sanıyor.
24 yıllık AK Parti’de kurumsallaşma en üst noktada iken asırlık CHP kurumsallaşmanın çok uzağında…
AK Parti 24 yılda kendi STK’ları kurdu, CHP’ye yakın görünen STK’lar var ama CHP’nin STK’ları yok.
AK Parti Belediyeleri’nde örgütlenmelerine izin verilen sendika hiçbir koşulda AK Partili belediyeyi zora sokacak bir iş yapmaz.
Ama CHP’nin örgütlenmesine izin verdiği sendika grev yapar, iş durdurur, seçim kaybettirir.
AK Parti’de farklı görüşler var ama farklı sesler yok; CHP’de farklı görüşler çok ve farklı sesler farklı görüşlerden daha çok.
Liste uzayıp gider.
Türkiye’nin ihtiyacı ise ne AK Parti’de olanlar ne de CHP’de…
Türkiye’nin ihtiyacı biraz ondan biraz ondan…
Daha özet bir ifade ile;
CHP’deki demokrasiyi AK Parti’nin kurumsallaşması ve uyumu ile bütünleştirebilsek Türkiye çok daha güzel olacak.