Hakan Çiftci

Yalçın Koşukavak ile olmaz

Hakan Çiftci

Evet, dün köşe yazımı noktalarken, Yalçın Koşukavak’ı bugün değerlendireceğimi belirtmiştim.

Bugünkü konumuz; Yalçın Koşukavak!

Kayserispor’da 20 gün çalışan, hızlandırılmış ligde 3 beraberlik, 1 galibiyet, 1’de yenilgi alan Koşukavak, sizce devam etmeli mi?

Herkesin kafasındaki soru da bu!

Bence etmemeli.

Nedenlerini sayacağım.

Etmesini isteyenlerde var, ama ortada elde edilmiş bir başarı göremiyorum.

***

Dün de yazdım, bu takım son 13 maçta, 1 galibiyet alarak kümede kalıyorsa, kimse kusura bakmasın, defaten söyledim, rakiplerimizin beceriksizliği ve ikramıyla meydana geldi.

Başarılıyım diyen yalan söyler!

***

Elimizde Yalçın hoca şunu yaptı, eğer yapmasaydı kesin düşerdik diyebileceğimiz bir done yok.

Denizlispor maçını bile az daha kaybediyorduk.

Hoca, çok akıllı ve çok kurnaz!

Diğer tüm maçları beraberlik için oynadı.

Ha, duyar gibiyim, ‘Beraberliğe oynadık, kötü mü oldu ligde kaldık’ diyenleri.

Hoca takıma değil, kendine oynadı, bunulig devam ederken belirtmiştim.

Eğer ki, Gençlerbirliği, Trabzonspor’u mağlup etmiş olsaydı, desem, zaten gerisi anlaşılır.

Takımın galip gelmesi adına hiçbir hamle yapamayan, bir hoca, ikinci bir Bayram Bektaş vakasının yaşanmasını sağlar.

***

Şimdi, önceliklegeçmişten ders çıkarıldı mı, ona bakmalı.

Geçtiğimiz sezon Bülent Bölükbaşı faciası yaşadık, yine aynı hataya düşmemeliyiz.

Bizi yukarılara taşıyacak vizyonu olan, tecrübeli, idealist ve eleştirilere kulak verecek bir isim olmalı. Yalçın hocanın basın toplantısını bile göremedik.

***

İnsan, antrenman öncesi basın mensuplarını davet eder, açıklama yapar, hedeflerini aktarır, ama göremedik maalesef.

Vizyon dedik ya...

Sizin şiddete galibiyete ihtiyacınız var ve antrenmanlarda çimleri ağlatan Denis Alibec’i maça dahi almıyorsunuz.

Ortalama 2 Milyon Euro verilmiş ve gol sorunu yaşandığı bir zaman bu oyuncuyu oynatmayan ya da oynatamayan birisi hoca olamaz!

***

Kayserispor’da hedef belirlenmeli.

Ligde düşmemeye oynayan bir takımı kimse istemiyor.

Son 4-5 sezona baktığımızda, sadece Marius Sumudica’nın çalıştırdığı dönemde rahat ettik, geride kalan sezonlar benzer geçti.

Hep yüreğimiz ağzımızda maçlar izledik.

Tabii ki bunun başlıca sebebi, geçmişten gelen borçların fazla oluşundan kaynaklandı.

Bu ayrı bir konu, ama taraftar, bu eziyetten bıktı.

Hep mi aynı filmi izleyeceğiz?

***

Evet, hedef dedik, bu şehir, bu taraftar, biz basun mensupları takımın yukarılara oynayan, evinde kolay kolay kaybetmeyen, 4 büyüklerin korkulu rüyası olan ve Avrupa Kupalarında mücadele eden bir Kayserispor istiyor.

Günü birlik başarılar,düşme korkusu, herkesi olduğu gibi bizi de yordu.

Bir dünya futbolcu gelsin - gitsin, yeni hocalar hakeza...

Elin adamı TFF 1. Lig’den geliyor, sezonu 6. ve 8. sırada tamamlıyor.

Üstelik, düşük bütçelerle!

Biz ise, filmi başa sarıp, düşmemek için kıvranıp duruyoruz.

***

Yönetim de kendi hatalarından ders çıkardığını dile getiriyor, bu olumlu bir gelişme!

Ders çıkardık demekle bu iş olmuyor.

Artık, kollar sıvansın, hedef belirlensin.

İlk 10’a oynayan, duruma göre Avrupa Kupalarında boy gösterecek bir planlama yapılsın.

Bu standartlarda ekip oluşturulsun.

Ama, bu Yalçın Koşukavak’la olmaz.

***

Nasıl ki, Bayram Bektaş ile olmadı, aynı hataya düşmeyelim.

Özetlersek, ortada bir başarı yok.

Hocanın bir ekstrasını göremedik.

Yalçın hocanın Süper Lig tecrübesi yok.

Yakın zamanda Denizlispor macerasını da biliyoruz.

Neyse, konu anlaşıldı, umarım...

Yazarın Diğer Yazıları